AK Parti'de Hedef 2023, İstikamet: Gençlik

AK Parti'nin 2002 seçimleri ile iktidar olmasındaki en büyük pay yıllar sonra anlaşılacaktı. 2006 yılı geldiğinde, önceden yapılmış Derviş Planı son yıllarındaydı. AK Parti iktidarındaki Türkiye 2002-2006 arasını çok zorlanmadan geçirmişti. Türkiye’nin başından hiç eksik olmayan terör ve ekonomi sorunları daha sonra tekrar gündeme oturacak iki önemli sorundu.

AK Parti'yi 2002 sonrası iktidara taşıyan önemli isimlerin "Türkiye’nin Sosyolojisi" üzerine yaptığı çalışmalar, anlık seçmen davranışları ve potansiyel oy kaynakları ile ilgili önemli veriler sağladı. Lider Erdoğan'ın öngörü özelliği ile her seçim öncesi belirlenen stratejiler, particilik kavramının "Milli Görüş felsefesi" ile öğrenilmiş olması rahmetli Erbakan'dan alınmış tecrübeyle birlikte hem yerelde hem de genelde AK Parti'ye seçim kaybettirmeyen argümanlar olmuştu.

Bugüne kadar birçok seçimi, ülkenin gündemi ile belirlenmiş kitlesel hareketlere eğimli veya uzak duran programlar sonucunda erişildi. Sadece 2015 seçimi farklı konjonktüre gebe bir hal aldıysa da Ak Parti yine Türkiye’nin birinci Partisi olarak bu seçimden de galip çıkmayı bildi.

Tek başına iktidar olmanın avantajını bazen çok iyi kullanan, bazen de yaşanan krizlerle birlikte ehil olmayan bazı kadroların iş bilmezlikleri ile bugüne kadar gelindi. Şimdi hedef 2023 Genel Seçimleri...

***

AMAÇ YARINLARI İNŞA ETMEK İSE...

2019-2023 yıllarını kapsayan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yazılan 11. Kalkınma Planı, 2023 seçimlerini "Yüzyılın Seçimi" olarak adlandıran Erdoğan ve Ak Parti'nin Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yılında yol haritası olarak belirlenmiş bir seçim beyannamesi adeta. Ekonomi, Üretim, Verimlilik, Nitelikli insan gücü, Çevre, Demokratikleşme, hukuk devleti ve İyi Yönetim olarak kapsamlandırılan planın hedef kitlesi 2023 seçimlerinde oy kullanacak "Z Kuşağı" veya kategorik potansiyel  “Gençlik…”

Pandemi şartlarını da göz önüne alırsak Ak Parti'nin 2021 yılının başlangıcından itibaren bu Plan'a sadık kalarak uygulama düşüncesi 2023 seçimlerine yetişir mi bilinmez ama kadrolarının büyük küçük demeden dört bir koldan yaptıkları açıklama ve beyanatlar ile hızlı bir şekilde gündeme taşınmış görünüyor. Yaklaşık iki yıldır AK Parti kurmaylarının pas geçmediği, Yerel Yönetim Başkanları'nınsa Türkiye’nin her yerinde ortak söylem haline getirilerek, üzerine vizyon projeler tasarlandığı önemli bir kesim “Gençlik” Öyle görünüyor ki bugünden sonra da yapılan her mitingde, mikrofon bulunan her platformda dozunun artırılarak  "Gençlerin güçlü yaşam becerilerine, insani ve milli değerlere sahip olarak yetişmelerinin, iktisadi ve sosyal hayata ve karar alma mekanizmalarına aktif katılımlarının sağlanması tem amaç olarak belirleyen" bir Ak Parti var sahada.  

Hazır Gençlik’ten bahsetmişken, AK Parti'nin bu konuda çok önem verdiğini belirttiği ve 2012 yılından bu yana oldukça ağırdan alınan, Türkiye Ulusal Gençlik Konseyi'nin aktif hale getirilmesi ile ilgili duyarsızlığa karşılık, Sivil Yaşam Derneği 4. Ulusal Genel Kurulu'nda kabul edilmiş ve Bursa Yerel Kurulu tarafından önerilmiş dört sayfalık bir rapor mevcuttur. Raporun içeriğinde, Sivil Yaşam Derneği'nin o yıllarda tespit ettiği şimdiki "Z Kuşağı" olarak adlandırılan Gençlik kategorisinin topluma mal olması gerekliliği tanımlanarak, "ulusal bir gençlik konseyinin" oluşturulmasının elzem ihtiyaç olduğu vurgulanır. Raporun tavsiye aşaması şöyledir; "Ülkede gençliğin gelişimi için temel değerler oluşturmak, hedefler belirlemek, ana hedef gruplarını tanımlamak, ülkedeki genç bireyler ve tüm ilgili kurum/kuruluş ve gruplar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, gençlik programlarını iyileştirmek ve öncelikleri saptamak, etkin ve nitelikli gençlik politikaları üretilmesini sağlamak gibi düşüncelerle yola çıkarak kurulacak bir çatı organizasyon fikrini destekliyoruz. Bu organizasyon ile gençlerin karar alma mekanizmalarına katılımı kolaylaşacak, sivil toplum kamu işbirliği sağlanacak, sivil toplum kuruluşlarının temsiliyetsizlik problemi ortadan kalkacak, ortak gençlik çalışmaları ile daha verimli sonuçlar elde edilecek ve temel hak ve hürriyetlerini etkin bir biçimde kullanabilen ve uluslararası alanda akranlarıyla rekabet edebilecek seviyede genç bireyler yetişmesi sağlanacaktır. Düşlediğimiz gençlik konseyi, mevcut kuruluşlarının büyük çoğunluğunu temsil edebilen, siyasi olarak belirli bir kesime ait gözükmeyen, demokratik sistemleri içselleştirmiş, şeffaf bir yapı arz etmektedir. Tüm bunlara ilave olarak, ülkemizin “gençlik ve spor politika belgesi”nin yukarıda belirtilen temel değerler çerçevesinde gençler tarafından revize edilmesini istiyor ve bunu bir gereklilik olduğuna inanıyoruz.”

***

ANKARA'DAN ALİNUR BAŞKAN'A 400 MİLYON...

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu geçtiğimiz hafta Bursa'daydı. Bursa’da sporun ve sporcunun her zaman yanında olan Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan yeni protokolle, Bursa’nın 17 ilçesine 400 milyon TL’ye yakın yeni spor tesisleri kazandırılıyor. İmzalanan protokol kapsamında 1000 seyircili spor salonu, kültür ve gençlik merkezi, kamp merkezi, iki adet gençlik kampı, 3 adet yarı olimpik yüzme havuzu, okçuluk hazırlık merkezi, atletizm salonu, spor kompleksleri, yeni gençlik merkezleri, 10 adet butik spor salonu, amatör kulüpleri için 4 nizami futbol sahası, 28 adet mahalle spor tesisi, 100 adet basketbol alanı, tenis kortları, voleybol alanları yapılacak.    

Kasapoğlu, Bursa’nın gençleri ve sporcularıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadığını,  Bursa’nın en kıymetli şehirlerden birisi olduğunu, spor şehri olan Bursa’da 265 bin lisanslı sporcu olduğunu ifade etti. Bursa’nın 17 ilçesinde çok önemli ve çok farklı yatırımları hayata geçirdiklerini, 81 ilde olduğu gibi Bursa’nın en ücra köşelerine de en kaliteli hizmeti götürmeyi amaçladıklarını belirten Kasapoğlu, amatör spora destek veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı da tebrik etti. Bursa için faydalı, gençleri spor ile buluşturma adına önemli bir hamledir kabul ediyor ve başta bu yatırımı Bursa adına kotaran Alinur Başkan'a sonra da Kasapoğlu’na teşekkür ediyoruz.

Ancak…

***

GENÇLERİN DAHA ÖNEMLİ SORUNLARI VAR!..

Gençlerin bilişsel, fiziksel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen faktörler ile etkilerinin azaltılmasını teminen gençlerin ve ebeveynlerin özelliklerine uygun psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin yaygınlaştırılması, gençler arasında sağlık, sosyal medya ve hukuk okur-yazarlığının artırılması önemlidir…

Gençlerin okuma, anlama ve düşünme yetileri ile liderlik becerilerinin artırılmasına yönelik faaliyetlerin yaygınlaştırılması önemlidir...

Gençlerin sosyal hayatta ve karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarının desteklenmesi, hareketlilik programlarının özellikle dezavantajlı gençlerin taleplerine uygun biçimde genişletilip çeşitlendirilmesi önemlidir...

Okullarda, yükseköğrenim öğrenci yurtlarında ve gençlik merkezlerinde sağlık, sosyal medya ve hukuk okuryazarlığı konularında farkındalık artırıcı faaliyetler ile beceri güçlendirecek programların yürütülmesi önemlidir...

Eğitimde ve istihdamda yer alamayan gençlerin profilleri belirlenerek eğitime, işgücüne ve istihdama katılımlarını destekleyecek birey, aile ve toplum odaklı bütüncül bir yaklaşım geliştirilmesi önemlidir…

Söz konusu gençlerin eğitimde ve istihdamda olmama nedenlerine uygun olarak işgücüne ve istihdama katılımlarını artırmak üzere teşvik programlarının uygulanması önemlidir...

Eğitimde ve istihdamda olmayan gençlere mesleki alan belirlenmesine yönelik eğitim ihtiyaç analizlerinin yapılması önemlidir…

Ve bunlar gibi birçok önemli konu var... Burada düşünülmesi gereken; önceliklerin farklı gözler tarafından tespit edilememesi mi? Yoksa sportif başarıların, öncelikle sosyal alanda tedavilerinin yapılmış, aklında soru işaretine mahal bırakılmadan hedefe kilitlenmiş mutlu bireyler tarafından kazanılabiliyor oluşu mu?

Hâsılı; dünyada kabul görmüş "Önce İnsan" mottosu doğru mu?