Doğrusu Türkiye’den kilometrelerce uzak Türk toprağında olmak güzeldi. Hele Münih Konsolosluğu’nun Münih’in en merkezi yerinde yerleşik olması, Binanın 60 yıllık tarihinde Rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil’in zamanında yapılmış olması bir başka gururdu. Erdoğan’ın Münih’te yaklaşık 300 bin Türk vatandaşımıza hizmeti ve heyecanı bir başka gözlemimizdi.
Konsoloslukta verilen hizmetler arasında Çalışma Ateşeliği ve Eğitim Ateşeliği görevini üstlenen genç ve dinamik arkadaşların görev yapıyor olması da Türkiye Cumhuriyeti’nin hizmetlerinden sadece ikisiydi. Özellikle Eğitim Ateşeliğini yürüten Akın Bey’den Almanya’dan Türkiye’ye eğitim amaçlı gelebilecek öğrencilerimizin, farklı alternatiflerle ve özellikle Devlet desteğiyle Burs imkanının olduğunu öğrenmek, ülkemizdeki gençlerin hayali olan Yurt Dışında Eğitim konusunda oldukça farklı imkanların olduğunu bilmek Almanya’da “BİZDE VARIZ” mesajını çok net veriyordu. Başkonsolos Sualp ERDOĞAN‘ın makamına hakimiyeti, yıllar süren Almanya tecrübesi ile oldukça rahat anlatımı, ilgisi ve güleryüzü “Vatan Toparğında” olduğunuzu fazlasıyla hissetirdi. Hele Türk Kahvesi’nin sıcak dostluğa dönüşen etkisi, dışarıdan zırhlara bürünmüş binanın içinde ne kadar güvende olduğunuzu hissettiriyordu. Kendilerine nazik misafirperverlikleri ve değerli fikirleri için teşekkür eder, bu makamdaki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden genç ve dinamik diplomatlarımıza teşekkürü borç biliriz…. Başarılarının ve samimiyetlerinin devamı dileğiyle..