Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD’ın geleneksel Çekirge Toplantısı, Crowne Plaza Otel’de gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın “Türkiye'nin Kalkınmasında Bursa'nın Rolü ve Gelecek Vizyonu” başlıklı sunumuyla konuk olduğu etkinliğin açılışında konuşan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, “Bilim ve akıl biz iş insanları için hep yol gösterici olmuştur” diyerek sözlerine başladı.
“Amacımız, insanın bitmek bilmez isteklerini, doğanın kıt kaynaklarını kullanarak karşılayabilmek” diyen Küçükkayalar, şöyle devam etti:
“Bursa’mız aslında planlı, dengeli olmanın yabancı olmadığı bir kent. Sanayide planlı olmayı Türkiye’de ilk yaşayan kent Bursa. 1961’de Pilot Sanayi ile Organize Sanayi Bölgesi uygulamasına da öncülük etmiş bir kent Bursa. OSB içindeki denge kendisine bir ekosistem oluşturmuş durumda. 1961’de ilk kazmanın vurulmasının ardından bugüne kadar OSB, tüm ülkeye, sanayinin nasıl olması gerektiğini öğreten bir laboratuvar olmuştur. Ancak geçen 61 yılda Bursa kenti, çok fazla büyümüştür. 1960 nüfus sayımında kent merkezi 262 bin olan Bursa’nın toplam nüfusu ise 693 bindi. Bugün ise toplam nüfus 3 milyon 147 bin. Kilometrekareye düşen insan sayısı 61 yılda 63’ten 289’a çıkmış durumda. Aynı süre içinde Türkiye’de ise kilometrekareye düşen insan sayısı 35’ten 108’e çıkmıştır. Yani Türkiye’de yoğunluk yaklaşık 3 kat artarken, Bursa’da tam 4,5 kat artmıştır. Bu ivme sürdürülebilir değildir. Bunu düzeltmenin yolları tabii ki var. Bugün bizlere hitap edecek olan Sayın İbrahim Burkay’ın “10 tane Bursa olsa Türkiye uçar” sözü anlamlı ve doğrudur. Bursa içerisinde 10 Bursa yaratamayacağımıza göre Bursa’mızın yoğunluk artıracak büyümesine değil, katma değeri yüksek, verimli ve çağın gereklerine uyan üretim yöntemleriyle tıpkı 61 yıl önce sanayiye öncülük yaptığı gibi 4. Sanayi Devrimi’nde de bu rolünü üstlenmesini hedeflemek en doğru yoldur diye düşünüyoruz. Yıllar önce Bursa için amaç her ne koşulda olursa olsun üretmek iken bugün sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde üretmek olmalı. Üretmenin de salt sanayi ağırlıklı değil tarım, turizm ve sanayi üçlü sac ayağı üzerinden birlikte gelişerek olması gerekliliğini bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum.”
BURSA’NIN MODELLERİ...
Küçükkayalar'ın ardından konuşmasına, “Bursa Büyürse Türkiye Büyür” sözünün bir gerçeği ifade ettiğini dile getirerek, büyümeden ihracata kadar Bursa’nın gelişiminin Türkiye’ye etkilerini anlatarak başlayan Burkay, pandemi ve sonrasında yaşanan enflasyonist ortamla birlikte dünyanın Türkiye’ye geldiğini de söyledi. Bursa’nın Almanya’nın Baden Württemberg eyaleti ve ABD’nin San Francisco kentini örnek alması gerektiğini dile getiren Burkay, 800 milyar lira gayrisafi yurtiçi hasıla üreten Bursa’nın bunun yüzde 45.5’ini sanayiden elde ettiğini söyledi. Burkay, sanayi için kullanılan alanın ise sadece binde 8 olduğunu da belirterek şunları dile getirdi:
“Türkiye’deki sanayinin yüzde 47’sinin OSB dışında. Türkiye’nin gerçek problemi bu. Bursa’da, 17 OSB var ve bunların toplam alanı 5 bin hektar. Düzensiz sanayi alanı 2280 hektar, konut dışı kentsel çalışma alanları bin 443 hektar, küçük sanayi alanlarının ise 705 hektar. Şimdi bu düzensiz sanayi alanlarını Bursa’nın dışına çıkarmalıyız. Bursa’nın kurtuluşu bu. Kamuoyu, özellikle karar verici niteliğinde olanların bir çoğu ne olduğunu net anlamadan karşı çıkıyorlar. Net ifademle söylüyorum; Bursa’nın bu yüzde 47’den kurtulması lazım. 17 OSB’de çalışan sayısı 190 bin. Plansız alanlarda çalışan 230 bin kişi.”
Yeni sanayi alanlarının yoğunluk yaratacağına ilişkin iddialara da yanıt veren Burkay, “Türkiye’nin artık kırsaldan şehre gelecek nüfusu yok. Bursa’da 15-64 yaş arası çalışma yaşındakilerden yüzde 52’si çalışıyor. İtalya’da yüzde 64’ü çalışıyor. OECD ortalaması yüzde 71.5. Olmak istediğimiz Almanya ise yüzde 79.2. Bursa son 11 yılda giden gelen çıkınca toplamı 146 bin göç almış. Bunların da çoğu çalışmaya gelmiş. 350 bin de doğum. Ben şunu iddia ediyorum. Siz sanayiyi ne kadar büyütürseniz büyütün gelecek insan yok. Evinde oturan yüzde 30’luk kesim var. 700 bin insan evde oturuyor” dedi.
“İki sıkıntımız var. Fabrika yapacak alan yok, o fabrikalarda çalışacak evde oturanları iş hayatına sokacak stratejimiz yok” diyerek sözlerine devam eden Burkay, şunları söyledi:
“Bu yüzde 47 ne olacak. Kobilerin önünü açacak alanlar yaratmamız gerek. KOBİ’ler geometrik büyüyor. Onların önünü açacak alanlar yaratmamız gerek. Otobana, trene ve limana çıkacak imkanlar yaratmamız gerek. Güneyimiz Uludağ, kuzeyimiz Marmara, ya doğuya ya batıya büyüyeceğiz. Bunu yaparken de mutlaka lojistik köyleri, uydu kentleri, katı atık üretim tesislerini, geri dönüşüm merkezlerini koymamız, yeni nesil endüstri bölgelerini bu bölgelere koymamız gerekli. Bunu yapınca o 230 bin plansız alanda çalışanları uydu kentlere taşıdığınızda en az 600-800 bin nüfusu Bursa’nın dışına çıkarmış olursunuz. 13 ana sektörde 2 bin 556 firma taşınma için bize başvurdu bile.”
TEKNOSAB’ta cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış yapacağını da ifade eden Burkay, “Burası Türkiye’ye model oldu. 45 bin yeni istihdam bekliyoruz. Yaklaşık 160 bine yakın bir nüfus planlanıyor. Onun için de uydu kent yapılmalı. Bisikletle işe gidip gelsinler istiyoruz. Çatılar tamamen GES olacak. 1.4 gw olacak. Burası gibi 3 tane daha OSB yapabiliriz. Öyle bile yüzde 1’e çıkarız. Tarımsal alana meraya girenlere önce biz karşı çıkarız. Bizim başka yerimiz yok” diyerek konuşmasını tamamladı.
Soruları da yanıtlayan Burkay’a, gecenin sonunda döngüselliği ifade eden hayat ağacı desenli bir çini hediye edildi.