Haber: Bursa Görüş
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) kent ekonomisine ışık tutan “Bursa İlk 250 Büyük Firma Araştırması-2020” sonuçları duyurdu. Bursa’da firmaların ciro, ihracat, istihdam, katma değer, karlılık, öz sermaye ve net aktiflerine ilişkin araştırma, kent ve ülke ekonomisinin gelişimi için önemli bulgular sundu.
Araştırmaya göre ilk 250 firmanın; net satışları, 2019’a göre yüzde 14,7 oranında artışla 189 milyar liranın üstüne çıktı. Bu firmaların katma değeri, yüzde 21’lik yükselişle 30 milyar lirayı aştı. Özkaynakları yüzde 22,3’lük yükselişle 50 milyar liraya merdiven dayadı. Dönem karlılığı yüzde 42,5 arttı ve 12,6 milyar lira olarak gerçekleşti. İlk 250 firmanın 2020 yılı ihracatı, yüzde 14,2’lük düşüşle 9,8 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bu firmaların toplam istihdamında da yüzde 1,8’lik kayıp yaşandı ve ücretli çalışan sayısı 149 bine indi.
İLK 6 DEĞİŞMEDİ
Bursa’da 2019 yılında net satışlarına göre sıralanan ilk 6 firma bu yıl da yerlerini korudu. İlk sırada 31,2 milyar TL ile 2019 yılında olduğu gibi Oyak Renault yer aldı. Listede Tofaş 24,7 milyar TL ile ikinci, Bosch ise 8,4 milyar TL ile üçüncü sırada bulunuyor. Söz konusu 3 firmayı sırasıyla Borçelik, Limak, Sütaş, Pro Yem, Yazaki Systems, Beyçelik Gestamp ve Asil Çelik takip etti.
SEKTÖREL DAĞILIM
İlk 250 firmanın 68’i otomotiv yan sanayi, 43’ü tekstil, 30’u gıda, tarım ve hayvancılık, 22’si perakende ticareti, 17’si makine ve teçhizat, 13’ü metal, 7’si hazır giyim, 7’si ağaç orman ürünleri ve mobilya, 6’sı plastik, 5’i çimento toprak ürünleri ve madencilik, 5’i enerji, 5’i çevre ve geri dönüşüm, 4’ü inşaat, 4’ü otomotiv ana sanayi, 3’ü ekonomik ilişkiler ve finans, 3’ü hizmet eğitim ve danışmanlık, 3’ü kimya, 3’ü lojistik, 1’i elektrik-elektronik, 1’i de sağlık alanında faaliyet gösteriyor. 2019’da turizm sektöründen 2 firmanın yer aldığı listeye bu yıl herhangi bir firma giremedi.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 2020 yılının gerek küresel ölçekte gerekse de Türkiye’de yakın tarihin en önemli kırılımlarından birine sahne olduğunu söyledi. Firmaların ana koşullarını salgının etkileri ve salgın nedeniyle uygulanan politikaların belirlediğini vurgulayan Başkan Burkay, olağanüstü koşulların sektörlere farklı yansımaları olduğunu ifade etti. 2020 yılının Mart ayından itibaren geniş kapsamlı karantina uygulamaları, seyahat kısıtlamaları ve fiziksel izolasyona uzanan önlemlerle yaşanan hassas süreci en az hasarla atlatmaya çalıştıklarını belirten İbrahim Burkay, “Başta turizm ve hizmetler alanında olmak üzere birçok sektörümüz olağanüstü koşullar karşısında ayakta kalma mücadelesi verdi. Bu süreçte bizler de BTSO olarak üyelerimizle kurduğumuz güçlü iletişim ağıyla, dijital platformda ve yüz yüze gerçekleştirdiğimiz yüzlerce toplantıyla her zaman olduğu gibi yine firmalarımızın yanında yer aldık. Pandemi döneminde, çatı kuruluşumuz TOBB ve devlet kurumlarımıza Bursa iş dünyamızın beklentileri doğrultusunda aktardığımız talepler, büyük oranda karşılık bulurken, firmalarımızın ihtiyaçlarıyla şekillenen destekler sayesinde krizin daha da derinleşmesi önlenmiş oldu.” dedi.
GÜÇLÜ MÜCADELE ÖRNEĞİ
Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti Bursa’da en kapsamlı saha çalışmalarından biri olarak hazırladıkları ‘İlk 250 Büyük Firma Araştırması’nın da firmaların olağanüstü koşullar karşısında göstermiş oldukları performansı yansıttığını dile getiren İbrahim Burkay, “Olağanüstü koşulların yaşandığı 2020 yılında kentimizin ve ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda güçlü bir mücadele sergileyen firmalarımız takdiri fazlasıyla hak ediyor. Bu vesileyle kent ve ülke ekonomimize değer katan tüm firmalarımızı yürekten kutluyorum. BTSO olarak üretimi, ticareti, istihdamı geliştirmeye ve tüm firmalarımızı desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
TEKNOLOJİK VE VERİMLİLİK
Türkiye’nin üretim yapısında teknolojik dönüşüm ve verimlilik ekseninde hareket etmesinin tercihten öte zorunluluk haline geldiğini belirten Burkay, şöyle devam etti: “Bu nedenle yerlileşmeyi ve kendi kendine yeter hale gelmeyi merkeze alarak küresel rekabette bizi öne taşıyacak yeni sıçrama alanları oluşturmalıyız. Bir taraftan imalatı, istihdamı ve ihracatı artırırken eş zamanlı olarak da girişimcilik ekosisteminin gelişimine, inovasyona, katma değeri yüksek teknolojik ürünlere yönelmemiz ve ölçek ekonomisine geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Sürdürülebilir büyüme hedeflerimiz doğrultusunda ayrıca önemi her geçen yıl daha da artan döngüsel ekonomiye de odaklanmalıyız. Çünkü teknoloji ve geleceğe yönelik kaynak ayırma düzeyimiz, Bursa’mızın ve ülkemizin küresel rekabetteki yerini de belirleyecektir.”