Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Başkanı Murat Saraçoğlu, Bursa turizmine yönelik Bursahaberdar Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Yılın ilk 5 aylık
döneminde Bursa’ya gelen turist sayısını paylaşan Saraçoğlu, “Bu yıl depremin etkisi ile turistsayısında ülke genelinde bir düşüş var. Bundan maalesef Bursa da nasibini aldı. 5 aylık dönemde 367
bin 952 yerli, 117 bin 574 yabancı olmak üzere toplamda 485 bin 499 Bursa’ya geldi. Bu rakamlar geçen senelerin bir hayli altında kaldı” dedi.
Yaşanan düşüşte maliyet artışlarının da önemli bir paya sahip olduğuna değinen Saraçoğlu, “Enflasyonla birlikte maliyetler çok yükseldi. Yabancı turistlere bile Türkiye’de tatil yapmak pahalı
geliyor. Mısır ve Yunanistan bu yıl yabancı misafirlerimiz tarafından daha fazla tercih edilmeye başlandı. Özellikle Mısır bize gelen turistlerden bu sene büyük pay aldı. Kendi vatandaşlarımız bile
yurt dışını tercih etmeye başladı. Aslında bu yılı turizmde rekor yılı olarak belirlemiştik. Ama hem depremin etkisi hem de buna bağlı olarak enflasyon artışı planları bozdu.” diye konuştu.
Körfez ülkelerinden Türkiye’nin önemli bir turizm payı aldığına dikkat çeken Saraçoğlu, “Araplar için Bursa ve Yalova turizmin başkenti. Ülkeler arasında kriz dönemlerinde bile Körfez ülkelerinden gelen
turistler Türkiye’den vazgeçmedi. Ama son dönemde baktığımızda Arap turistler farklı destinasyonlara yöneliyorlar. Özellikle Avrupa, Balkan ülkeleri, Mısır ve Uzakdoğu bu alanda dikkat çekiyor.
Bursa özelinde bakacak olursak, buraya gelen Arap turistlerin çoğu ev sahibi oldu. O yüzden konaklama turizminde bir düşüş yaşandığını net şekilde görebiliyoruz. Bunun yanında Karadeniz
revaçta. Bursa’daki düşüş Karadeniz’e göre daha fazla. Dediğim gibi Arap turistler yeni yerler görmek istiyor. Bu yüzden de Bursa özelinde bir düşüş maalesef mevcut. Bu doğrultuda biz de kentimizde
yeni turizm rotalarını ortaya çıkarmaya ve keşfedilmemiş yerleri turizmde cazibe merkezi ve yeni destinasyonlar olarak sunmaya başladık.” diye konuştu.
Bursa’da günü birlik turizm algısını kırmak ve geceleme sayısını artırmak için çalıştıklarını ifade eden Saraçoğlu, “Yeni destinasyonların pazarlanması, rotaların tanıtılması konularında Büyükşehir
Belediyesi ve diğer turizm paydaşlarıyla birlikte çalışmalar yapıyoruz. Bursa’ya gelenleri şehrin dokusu ile buluşturuyoruz. Bursa’nın tarihi güzellikleriyle birlikte çarşı kültürü ve yerel esnafla bir araya gelmesi bizler için önemli. Hızlı trenin devreye girmesi bizler için kritik bir süreç. Hızlı tren konfor ve rahat ulaşım açısından turiste cazip geliyor, Kayseri, Konya, Sivas, Ankara gibi büyük şehirlerden
insanlar Bursa’ya gelmek istiyor ancak yol olarak uzak mesafe olduğu için bu planlarını hayata sokamıyor. Hızlı trenin devreye girmesi ile özellikle yerli turistte büyük bir artış yaşayacağız. Bugün
Bursa’ya gelen turların çoğu İstanbul çıkışlı. Oradan gelen turlar da günübirlik oluyor. Bunun önüne geçmek için ulaşım imkanlarının artması gerekiyor.” dedi.
Bursa’nın en az 3 gece geçirilmesi gereken bir şehir olduğunu ifade eden Saraçoğlu, “Bursa sanayi, ticaret ve tarım şehri olarak anılıyor. BTSO’nun turizme el atması ve katkı koyması gerekiyor. Şöyle ki
Bursa’ya gelen iş insanlarının, CEO’ların yöneticilerin işlerini bitirdikten sonra en az 1 gün Bursa’da kalıp gezmesini istiyoruz. Bununla ilgili acentalarımızın hazırlayacağı tur programları var. İş dünyası
Bursa’da 1 gün fazla kalsın. Buranın güzelliklerini görsünler sonrasında geldikleri ülkelerde ya da şehirlerde Bursa’yı anlatsınlar. Bizler de Bursa’ya turist çekmiş olalım” diye konuştu.
Uludağ Alan Başkanlığı kurulması ile ilgili de Konuşan Başkan Saraçoğlu, “Bu konuda kamuoyu tam aydınlatılmadığından herkesin kafasında farklı sorular var. Alan Başkanlığı belli oldu hatta atamalar da
yapıldı, biz de TÜRSAB olarak danışma kurulunun içindeyiz. Fakat şu ana kadar herhangi bir toplantı yapılmadı. Ama kısa süre içinde bir toplantı olmasını bekliyoruz. Burada neler hedefleniyor, neler
yapılıyor, detaylı bilgi alıp kamuoyu ile paylaşacağız. Biz Uludağ’ın yakın takipçisiyiz. Uludağ’ın turizm açısından gelişmesi, çevre olarak da bir zarar görmemesi için mücadele edeceğiz” dedi.
Uluslararası alanda sadece Arap pazarına bağlı kalmak istemediklerini dile getiren Saraçoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Uzak doğu ülkelerine yönelik çalışmalarımız var. Endonezya ve Malezya’dan
gelişler var ama onları getiren tur operatörleri İstanbul kaynaklı olduğu için konaklamalar yetersiz. Yurt dışından Turist getirme kabiliyeti olan ve ihtisasını bu yönde sürdüren acentaların sayısını artırmak için mesleki eğitimler veriyoruz. Bursa, geçen sene Kültür Başkentiydi. Türki Bursa’ya turist gelmesi için yoğun çalışmalar yapıyoruz. Balkan ülkelerinde,
Yunanistan ve Bulgaristan’da etkin çalışmalarımız var. Bunun yanında birçok fuarda yer alıyoruz. Dünyanın en büyük fuarları olan Dubai, Londra, Berlin Fuarlarına Bursa olarak katılım sağladık. Bursa
Büyükşehir Belediyesi Turizm Tanıtma Birliği öncülüğünde şehirlerimizi bu fuarlarda tanıtıyoruz. Ancak fuarcılık da geçmişteki verimliliğini kaybetti. Alım heyetlerini davet ederek B2B görüşmeler
yaparak Bursa’yı yabancı seyahat acentalarına anlatıp, gezdirip, deneyim yapmalarını sağlayıp, turist çekmeye çalışıyoruz. Özellikle Türki Cumhuriyetlerde de bu modeli uygulayacağız”.
“Bölge de turizm algısını halkımıza da oturtmamız lazım” diyen Saraçoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Bizim ilk olarak kendi şehrimizin insanını bilinçlendirmemiz gerekiyor. Bursa sanayi olarak çok
büyüdü ancak turizm olarak çok geride kaldı. “Herkes Kendi Şehrinin Turisti Olsun” diye bir projemiz var. Buna yoğunlaşarak, Bursa’daki güzellikleri hemşerilerimize anlatmamız gerekiyor. Müzeleri, yeni
açılan destinasyonları vatandaşlarımıza anlatmamız, buraları onlara göstermemiz gerek. Bunun içinde planlı çalışmalar yürütüyoruz. 10 farklı Bursa günlük tur programı oluşturduk ve meslek örgütleri, iş
dünyası, basın mensupları, kamu kurumları ve STK’lar başta olmak üzere öğrenciler, öğretmenler, emekliler, ev hanımları ve toplumun çeşitli kesimlerinden 40‘ar kişilik gruplarını bir günlük turist gibi
bu rotalarda gezdiriyor ve yaşadıkları yerin turizm değerleriyle buluşturuyoruz.”
Acentelerin devletten aldığı MESEM teşviklerinden yüzde 30’luk bir payın TÜRSAB Vakfı aracılığı ile depremzedelere aktarılacağını ifade eden Başkan Saraçoğlu, “Bu konuyla ilgili bir firma ile anlaştık. Acentelerimiz çalıştırdıkları personele göre alacakları hizmet bedelinin yüzde 30’unu Hatay turizminin gelişmesi adına katkı sunacağız. Orada bölge başkanımızın bizi yönlendireceği doğrultuda turizmin bir alanına katkı sağlayacağız. Depremde seyahat acentelarımız ciddi çalışmalar yaptı. Afetin olduğu ilk günlerde girilmeyen sokaklara kendi araçları ile girerek, buraya yardım ve sağlık malzemelerinigötürdüler. Birçok insanın yaşama geri döndürülmesini sağladılar. Ben bütün üyelerimize bu konuda gösterdikleri hassasiyet için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
KADIN KOOPERATİFLERİNE TAM DESTEKTÜRSAB’ın turizm alanı dışında da birçok faaliyet gösterdiğine ve özellikle sosyal sorumluluk projeleri üretip ve bunları hayata geçirdiklerine dikkat çeken Saraçoğlu, “Üniversitede okuyan öğrencilerimizi
farklı etkinliklerle buluşturuyor, onların eğitimlerine katkı sunuyoruz. İş içinde eğitim almalarına katkı koyuyoruz. Cezaevine kitap bağışı ve açılan kurslara destek gibi birçok projemiz var. Ağaçlandırma
çalışmalarına önem veriyoruz. Bizim en önemsediğimiz konulardan biri de kadın girişimciler. Kadın Kooperatiflerini turizmin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Gelen turistlerde doğal ürünler ve doğal
yaşam arıyor. Kooperatiflerde kendi emekleriyle ürünler ortaya koyan kadınlarımızın her zaman destekçisi olacağız. Yiğit Ali Kadın Kooperatifimizde bugüne kadar bunun çok güzel örneklerini
yaşadık. Bundan sonra da bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.