Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün, Misi Akademi çatısı altında farklı konularda düzenlediği atölyeler geniş katılımla devam ediyor. Pandemi nedeniyle bir süredir hafta sonları çevrimiçi olarak gerçekleştirilen Misi Akdemi’de bu defa psikoterapist yazar Tuğçe Isıyel atölye düzenledi. Isıyel’in Lacancı Bakışla Bir Öykü Okuması Atölyesi’ne ilgi büyüktü. Çok sayıda kişinin katıldığı atölye çalışmasında Isıyel, Jacaues Lacan'ın temel kavramları üzerinden insanın gelişim evrelerine bakıp bu kavramlar ışığında katılımcılarla Türkçe edebiyattan bir öykü inceledi.
“Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr Lacan’ın, psikanalitik edebiyatta dil üzerine yaptığı çalışmaları ve edebiyatla olan yoğun ilişkisinin ön plana çıktığına dikkat çeken Isıyel, atölyede önce psikanaliz ile ilgili genel bilgiler verdi. Isıyel, “Psikanalizde üç bilgi var; birincisi güncelin bilgisi, ‘Bugün burda ne oluyor, beni terapiye veya analize götüren şey nedir?’ gibi. İkincisi geçmişin bilgisi. Bu çocukluğa inmek dediğimz hadise. Üçüncü de, aktarımın bilgisi. Bu da, odada olan biten ve analistle olan şeydir. Bu aktarımı biz edebi metinlerde nasıl görüyoruz? Okur ve yazar arasındaki ilişki üzerinden okuyabiliyoruz aslında” diye konuştu.
Lacan'ı “lebiderya biri” olarak tanımlayan Tuğçe Isıyel şöyle devam etti: “Lacan biraz anlaşılması güç bir insan. Çok geniş, çok katmanlı, felsefi tarafa da gidebilen bir isim. Ben Lacan uzmanı değilim ama bir dönem üzerine çok okudum, çalıştım psikanalitik edebiyat cerçevesinde. Çünkü edebiyatla çok ilgili ve psikanalize çok katkılar sağladı.”
Lacan’ın bazı önemli temel kavramlarına değinen Isıyel, büyük öteki, küçük öteki, obje kötü ağ ve çok önemli olarak değerlendirdiği jouissance kavramlarını anlattı. Babanın adı ve babanın işlevinden bahseden Isıyel, imgesel, simgesel gerçek kavramlarına, ayna kavramına da değindi. Lacan’ın narsizme bakışını da anlatan Tuğçe Isıyel, Lacan’ın psikanalize yaptığı en önemli katkı olan psikoza, yani delilik denilen şeye nasıl baktığına; psikoz ve arzu arasında kurduğu ilişkiye değindi.
Tuğçe Isıyel, atölyenin ikinci bölümünde katılımcılara Mehmet Erte’nin öykü kitabı Arzuda Bir Sapma'nın ilk öyküsü “Tasma”yı, anlattığı çerçevede tekrar okuttu daha sonra birlikte öykü üzerinde çözümleme yaptılar.