Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan ziyaretinde mevkidaşı Azerbaycan Cumhuriyeti Dijital Gelişim ve Ulaşım Bakanı Reşat Nebiyev ile yaptığı görüşmelerde öne çıkan başlıklardan biri de Zengezur Koridoru oldu.
Bakanı Uraloğlu, Azerbaycan’ın batı kısımları ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Ermenistan üzerinden, Zengezur Bölgesi’nden geçecek kara ve demir yolu hatlarıyla birleştirecek olan Zengezur Koridoru’nda mevcut durum ve yapılması planlanan çalışmalarla ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.
Bakan Uraloğlu, “Zengezur Koridoru, ilerleyen zamanlarda Güney Kafkasya’da ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi konusunda yeni imkanlar sağlayacak. Zengezur Koridoru’nun işlerlik kazanmasıyla beraber, orta koridorun demiryolu ve karayolu yük taşıma kapasitesi artacak, bu da Pekin’den Londra’ya uzanan Doğu-Batı ticaretinin artışına olumlu katkı sağlayacaktır. Orta koridorun etkinliğinin artmasıyla hem Azerbaycan ile Hazar Denizi üzerinde geliştirilebilecek projeler hem de Nahçıvan ve Rusya ile ulaşım ve enerji alanında sağlanabilecek iş birlikleri ile ülkemizin bölgedeki stratejik konumunun önemi artacaktır” dedi.
Bakan Uraloğlu, hattın Ermenistan sınırına kadar olan kısmının inşaatının devam ettiğini, Horadiz’den Nahçıvan’ın Ordubad iline uzanan 166 kilometrelik yeni demiryolu inşaa edileceğini ve hattın Ermenistan kısmının Zengezur Bölgesi’nden geçecek olan 43 kilometrelik bölümünün inşaatı için Azerbaycan ile Rusya arasında görüşmeler yapılacağını açıkladı.
Bakan Uraloğlu ayrıca bu bağlamda demiryolu hattıyla paralel olarak karayolu hatlarının da devreye girmesinin söz konusu olduğunu kaydetti.
Türkiye ile Azerbaycan arasında yeni ulaşım bağlantısı sağlayacak olan Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi kapsamında; Türkiye ile Azerbaycan arasında yeni ulaşım bağlantısı sağlanacağına dikkat çeken Bakan Uraloğlu:
“Ordubad’dan Nahçıvan’ın kuzeyinde bulunan Velidağ istasyonuna kadar olan 158 kilometrelik hat kapsamlı olarak tamir edilecek. Ayrıca hat, Velidağ’dan Ermenistan sınırına kadar 14 kilometre uzatılacak. Bu sayede Kars-Tiflis-Bakü üzerinden Gürcistan’a bağlanan yapıya alternatif olarak Kars- Dilucu üzerinden Nahcivan’a bağlanarak koridora erişmek mümkün olabilecek” diye konuştu.
ÇOK DAHA AVANTAJLI VE DAHA AZ MALİYETLİ
Çin’in Kuşak Yol Projesi’nin Orta Koridoru’nda bulunan bu hat, toplamda 4.256 kilometrelik demiryolunu ve 508 kilometrelik deniz yolunu kapsamakta ve Türkiye’yi de içine almakta. Çin mallarının Orta koridor üzerinden Batıya taşınması, Kuzey koridoruna (20 gün) ve güney koridoruna (14 gün) kıyasla daha kısa zaman (12 gün) ve Kuzey koridorda karayolları ve demiryollarının daha yüksek standartlarda olması açısından daha konforlu olmasından dolayı çok daha avantajlı ve daha az maliyetli olması planlanmakta.
Türkiye’nin bir parçası olduğu Kuzey koridorunun yanı sıra stratejik önemdeki Zengezur Koridoru’nda yer almasının en önemli kazancı, yeni ve hızlı demiryolu hatlarına sahip olmanın yanı sıra transit geçişten ekonomik anlamda avantajlar sağlamakta.
BÖLGESEL TİCARETE OLUMLU YANSIYACAK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Zengezur Koridoru’nun Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan’ı Türkiye’ye bağlayan sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeo-stratejik özelliklere sahip olması ve koridorun, Rusya, Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan arasındaki demiryolu ağını genişletmesinin bölgesel ticarete olumlu yansıyacağının altını çizdi. Zengezur Koridoru’nun önemiyle ilgili bilgi veren Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
“Koridor, ilerleyen zamanlarda Güney Kafkasya’da ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi konusunda yeni imkanlar sağlayacak. Zengezur koridorunun işlerlik kazanmasıyla beraber, orta koridorun demiryolu ve karayolu yük taşıma kapasitesi artacak, bu da Pekin’den Londra’ya uzanan Doğu-Batı ticaretinin artışına olumlu katkı sağlayacaktır. Orta koridorun etkinliğinin artmasıyla hem Azerbaycan ile Hazar Denizi üzerinde geliştirilebilecek projeler hem de Nahçıvan ve Rusya ile ulaşım ve enerji alanında sağlanabilecek iş birlikleri ile ülkemizin bölgedeki stratejik konumunun önemi artacaktır. Ayrıca bölgede oluşacak yük hareketliliğinin ülkemizin Kafkasya sınırındaki illerinin ekonomik olarak güçlenmesinde ve bilhassa lojistik sektörüne yönelik istihdam sayılarının artışına olumlu etkileri olabileceği planlanmaktadır.”