GRETA raporuna göre, Türkiye'de 2019-2023 yılları arasında tespit edilen insan ticareti mağdurlarının yüzde 82'sini kadınlar, yüzde 29'unu ise çocuklar oluşturuyor. Bu durum, insan ticaretinin cinsiyet ve yaş grupları üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Raporda, Türkiye'de son dört yılda insan ticareti mağdurlarının sayısında önemli bir artış yaşandığı belirtiliyor. 2019-2023 döneminde toplam 1.466 mağdur tespit edilirken, bu rakam önceki dört yılın toplamından (775) daha fazla.
Sömürü biçimleri ve ülkeler
Cinsel sömürü, mağdurlar arasında en yaygın sömürü biçimi olarak yüzde 52 ile öne çıkıyor. Emek sömürüsü yüzde 30, zorla evlendirme yüzde 9 ve zorla dilendirme yüzde 6 oranları ile takip ediyor. Mağdurların geldiği ülkeler arasında Suriye, Özbekistan ve Afganistan yer alıyor.
Türkiye'nin mülteci durumu
Türkiye, dünya genelinde en fazla mülteciye ev sahipliği yapmaya devam ediyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 3 Ekim 2024 itibarıyla Türkiye'de geçici koruma statüsünde 3 milyon 89 bin 904 Suriyeli bulunuyor. Ayrıca, Irak ve Afganistan gibi diğer ülkelerden 370 bin mülteci de Türkiye'de yaşamaktadır.
Geri itme politikalarına dikkat
Raporda, Türkiye-İran sınırında göçmenlerin "şiddetle geri itilmesi" hakkında derin endişeler dile getiriliyor. 2021 yılında yaklaşık 120 bin göçmenin ülkeye girişinin engellendiği, 2016'dan bu yana ise 398 bin 87 kişinin sınır dışı edildiği belirtiliyor.
İdari düzenlemelerde ilerleme
Raporda, insan ticareti ile mücadele konusunda bazı idari düzenlemelerin yapıldığına dikkat çekiliyor. Ulusal Koordinasyon Kurulu ve 81 ilde koordinasyon komisyonlarının kurulması gibi adımlar atıldı. Ayrıca, insan ticareti mağdurlarına yönelik özel sığınma evlerinde iyileştirmeler yapıldığı vurgulanıyor.
Ulusal Eylem Planı ihtiyacı
GRETA, insan ticaretine karşı ulusal bir eylem planının benimsenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu planın açık hedefler, paydaşlar ve yeterli bütçe kaynakları içermesi gerektiği belirtiliyor. Çocukların korunması ve emek sömürüsünün önlenmesi konularında da daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Çocuk işçiliği ile mücadelede zayıf uygulamalar
Raporda, çocuk işçiliği ile mücadelede yasaların bazı güvenceler sağladığı ancak uygulamada yetersizlikler olduğu belirtiliyor. 2019'dan itibaren yalnızca 270 işverene idari para cezası kesildiği kaydediliyor.