Bursa’nın önemli kitapçılarından Eser Sahaf-Kitabevi’nin sahibi olan Sami Kaynar, 1970 yılında Muş’ta doğar. Ailesi 19 Mayıs 1976’da Bursa’ya göç eder. Askerden döndükten sonra 1993 yılının yaz mevsiminde, Faruk Giyim’in önünde kitap sergisi açar. Tarih, edebiyat, dini ve Osmanlıca kitaplar satar. Sabah 9’da, kitap sergisi açmaya gittiğinde, müşterinin onu beklediğini görür. Sami Kaynar tezgâhı açarken, müşteri poşetlere bakar. İki poşet kitap alan öğrenciler dahi olur. 1999 yılında Sönmez İş Sarayı’nda Eser Kitabevi-Sahaf’ı açar. 2001 yılına kadar Tuz Pazarı’nda kitap satmaya devam eder.
Sahaf olarak önce Sönmez İş Sarayı’nın en alt katında 4-5 numaralı dükkânda faaliyete başlar. Daha sonra ikinci zemin katta bir şubesi açar. Kitabevinde kültür kitapları, ders kitapları, Osmanlıca, Arapça ve Farsça olmak üzere birçok kaynak kitap bulunur. 2011 yılında koridorun diğer tarafında kalan 16/a ve sonrasında 16/b’ye taşınır. Aradaki duvarı yıkarak iki dükkânı birleştirir. 2016 yılının yaz mevsiminde 13 numarayı satın alarak taşınma sürecini nihayete erdirmiştir. İkinci ve üçüncü zemin katta kitapçılığa devam etmektedir. 4 numaralı dükkânı depo olarak kullanmaktadır.
Sami Kaynar’ın -Bursa’daki diğer sahaflar gibi- ustası yoktur. İstanbul’dan Bursa’ya gelerek Sönmez İş Sarayı’nda kitabevi açan Vedat Bey’den (soyadını ve kitabevinin adını tespit edemedim) sahaflığı öğrenir.
Sahaflığın en iyi yılları 1990’lı yıllardan 2010’lu yılların başına kadar olan süredir. İnternet kitapçılığının yaygınlaşması, kitap okuyucusundaki kalitenin düşmesi sahaflığın anlamını da zayıflatmıştır. O yıllarda kitabevine gelen bir kişi peşinden üç dört kişiyi de getirmekteydi. Artık eskisi gibi kitap koleksiyonu yapan kişi sayısı da azaldı.
Sami Kaynar ile 2004 yılında 4-5 numaralı dükkânda tanıştım. Satın aldığım ilk kitap Muhammed Esed’in Kuran-ı Kerim Meal ve Tefsiri’ydi. Özellikle üniversiteyi bitirip Bursa’ya döndükten sonra hemen hemen her gün uğradığım bir mekândır. Tiyatro, Bursa, Tarih, Edebiyat alanlarında yüzlerce kitap aldım ve hâlâ almaya devam ediyorum.
Sahaf sadece kitap satan değil bir yer değildir. Kitabevine gelerek -veya sahaf kişinin evine giderek- kütüphanesini satmak isteyenlerden, eskicilerden satın aldığı kitapları yeni nesle aktaran kişidir. Şehrin kültürel devamlılığında önemli bir paya sahiptir. 2010’lu yıllardan itibaren azalan okuyucu sayısına bağlı olarak kazanılan gelir de düşünce 9 Temmuz 2010’dan itibaren www.nadirkitap.com’dan kitap satmaya başlamıştır.
Sözlerimi Sami Kaynar’ın seyyar kitapçı Kadir Hoca ile olan anısını anlatarak bitirmek istiyorum:
“Seyyar kitap satan Kadir Hoca var. Çarşıda kitap sattığım zamandan beri tanıyorum. Eski dükkana [4-5 numara] geliyor. Evhamlı. Sandalyeye oturacak, ‘Sami bu temiz mi? Buna ayakla basıyor musunuz? Sami sen bunun üstüne gazete koy.’ Su istiyor. Kafeden alıyorum. ‘Sami, sen bu su için izin aldın mı? Adamın haberi var mı suyu aldığından?’ diye soruyor. Sonra kitaplarına 300 lira istiyor. Bakıyorum. 50 lira eder diyorum içinden. ‘25 lira vereyim’ diyordum. Kadir Hoca ‘Olmaz’ diyor. ‘27 lira vereyim’ diyorum. Kadir Hoca 250 liraya iniyor. Sonra kitapları alıp kafeye gidiyor. Tekrar kitabevine gelip 200 lira diyor. Ben 30 liraya yükseltiyorum. Böyle böyle 3 saat pazarlık yapıyor. Sonunda 50 liraya anlaşıyoruz.”