bursagorus.com.tr

Tıbbi Cihazda Sorun Kamudan Tahsilat!

ÖZEL HABER

Tıbbi cihaz sektöründe yaşanan en önemli sorunun, kamudan alacakların tahsilatı olduğunu vurgulayan Nurel Medikal Genel Müdürü Özcan Mertyürek, dövizdeki dalgalanmaların da piyasayı olumsuz etkilediğini söyledi.

N. Nuri Yavuz

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), ‘İlk 250 Büyük Firma Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Nurel Medikal, sağlık sektöründe ilk 250 arasına giren tek firma oldu. Nurel Medikal Genel Müdürü Özcan Mertyürek, firma ve sektör hakkında Bursa Görüş’e özel açıklamalarda bulundu.

ALTIN İHRACATÇI

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) 2005 yılında kurulan ve 7 bin 500 metrekarelik kapalı alanda 157 çalışanla faaliyette bulunan Nurel Medikal, her ameliyata özel tek kullanımlık cerrahi önlük, örtü ve setler üretiyor. Dünya genelinde 65 ülkeye ihracat gerçekleştiren Nurel Medikal, 2020 yılında da Uludağ İhracatçı Birlikleri’nden (UİB) ‘Altın İhracatçı Ödülü’ aldı.

SALGIN ETKİSİ

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte Çin’de yaşanan üretim aksamalarının Türkiye’ye ve kendilerine yaradığını vurgulayan Nurel Medikal Genel Müdürü Özcan Mertyürek, “Bu sektörde en büyük üretici Çin. Salgın nedeniyle uygulanan tedbirler dolayısıyla Çin’de üretimin yavaşlamasıyla oluşan boşluklardan Türkiye, payını aldı. Biz de olumlu etkilendik. Hükümet, geçen yıl mart ayında bir ihracat yasağı uygulamıştı. Eğer o olmasaydı daha da ciddi satışlar yapılabilirdi. 2020’de 2019’a göre ciro anlamında büyüdük” dedi.

KALİTE FARKI

Bu yıl da 2020’deki büyümeyi kısmen koruduklarını belirten Özcan Mertyürek, “Ölçek ekonomisinin Çin’e getirdiği bir fiyat avantajı nedeniyle kayma yaşandı. Ama biz, bugün de 2019’un üstündeyiz. Ve ciromuzun yüzde 70’e yakını ihracat kaynaklıdır. Çin ile fiyat açısından rekabet etmek zor ama biz; kalite, servis ve tasarımda çok öndeyiz. Bu nedenle rekabet edebiliyoruz. Nurel Medikal olarak gerçekten çok hızlı servis veriyoruz. Tasarım ekibimiz çok güçlü” diye konuştu.

SEKTÖR LİDERİ

Türkiye’de tek kullanımlık tıbbi cihaz hacminin yaklaşık değerle 2 milyar lira seviyelerinde olduğunu belirten Mertyürek, “Sektörde yabancı oyuncular da var ama çok etkili değiller. Açık net bir istatistik yayınlanmadığı için bilinmiyor ama piyasa gözlemlerine göre kuvvetle muhtemel sektör lideri de biziz” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK SORUN

Sektörlerinde en büyük müşterinin kamu hastaneleri olduğunu söyleyen Mertyürek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz, şirket olarak kamuyu çok fazla tercih etmiyoruz. Çünkü kamuda ödeme performansı düşük. Özel hastanelerin ödeme performansı daha iyi. Kamu hastanelerinde vadeler neredeyse 2 yıla yaklaştığı için bizim için bu, katlanılabilecek bir maliyet değil. Tıbbi cihaz sektörünün en büyük sorunu da bu ödemelerdir zaten. Rekabet ortamında kırımlı ihale alıyorsunuz, sonra 1 yıl teslim ediyorsunuz. Sözleşmede mal tesliminden en geç 8 ay sonra ödemesi yapılır ki bu da uzun bir süredir. Fakat bu durumda bile sektör parasını alamıyor. Sektörle ilgili sivil toplum kuruluşları, bunla ilgili eylem de yaptılar. Tüm Tıbbı Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF) var. Biz, Marmara Tıbbi Cihaz Üreticileri ve Tedarikçileri Derneği’ne MASSİAD üyeyiz. O eyleme de bütün STK’lar katıldı.”

KUR DALGALANMASI

Ayrıca döviz kurlarındaki dalgalanmanın da sektörü zor duruma düşürdüğünü belirten Mertyürek, “İç piyasada dahi hammadde tedariki döviz endekslidir. Bu dalgalanma da bizi fiyat belirlemede sıkıntıya düşürüyor” dedi.

ÜRETİM DURMADI

Salgın döneminde üretim ve ihracatta aksama yaşamadıklarını belirten Özcan Mertyürek, “İhracatta herhangi bir zorluk yaşamadık. Çünkü biz ülke içi teslim çalışıyoruz. Müşterilerimiz Türkiye’de alıyor ve kendisi götürüyor. Biz sadece süreçlere yardımcı oluyoruz. Üretimimiz de durmadı. Çünkü biz, çok hızlı hareket ettik. Salgın başladığında beyaz yakalı çalışanlarımızın yüzde 80’ini evden çalışma sürecine geçirdik. Ürettiğimiz ürün dolayısıyla da hijyen şartlarını çok hızlı ve güvenilir yöntemlerle sağladık. Yemek molalarımızı 6’ya 7’ye böldük. Maskesiz kimse çalışmadı. Yine de vakalarımız oldu tabi. Burada da Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı tüm süreçlere riayet ettik. Karantinalar uyguladık. O zorlu dönemde 2-3 kez özel hizmet alımı ile çalışanlara PCR testleri yaptırdık. Yine satın alma yaparak testlerimizi kendimiz yaptık” açıklamasında bulundu.

ÇALIŞMAK İSTEYEN ÇOK

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmadıklarını söyleyen Mertyürek, firma olarak personel bulma sıkıntısı yaşamadıklarını belirterek “Çalışanlarımızın da şirketin sağladığı büyümeden faydalanmasını her zaman istemişizdir. Bunun içinde her zaman gerekeni yaptık. Çalışanlarımızla 6 ayda bir anket çalışması yaparız ve çalışan memnuniyet oranı yüksek firmalardan biriyiz. Hem beyaz yaka hem de mavi yaka olarak burada çalışmak isteyen çok insan var” dedi.

ATIK YÖNETİMİ

Yeşil dönüşüm bağlamında firmanın durumu hakkında bilgi veren Mertyürek, “Kimyasal bir malzeme kullanmıyoruz. Üretimden çıkan tıbbi bir atığımız yok. Sadece katı atık var, onlar da geri dönüşüme gidiyor. Yurtdışında tedarik sağladığımız firmaların, bu konularda hassasiyetleri olduğu için çevre danışmanlığı gibi hizmetler de alıyoruz. Yeni regülasyonlarda müşterilerimiz artık bunu bizden istiyor. Ki Avrupa Birliği (AB), Tıbbi Cihaz yönetmeliği (MDR) denen süreci 1,5 yıl önce başlattı ve Türkiye son anda dâhil oldu. Biz, buna yönelik çalışmalara zamanında başladık ve sisteme dâhil olduk. Karbon ayak izi ve atık açısından çok zahmetli bir sürecimiz yok. Ama olanları da yönetmeliklere uygun bir şekilde yönetiyoruz. Çatılara Güneş Enerji sistemi (GES) kurmanın da belirli prosedürleri var. Sanırım bununla ilgili de OSB’lerde mevzuatla ilgili tamamlanmamış bir süreç var” diye konuştu.

DOSAB içinde bulunmaktan ve yönetimden memnun olduklarını belirten Özcan Mertyürek, bu yıl ilk kez yer aldıkları BTSO İlk 250 listesinde kalıcı olabilmek için daha çok çalışma devam edeceklerini söyledi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.