Bursa’nın eski mezarlıkları şehrin içindeydi. Bir mahalleden diğerine doğru yol alırken mezarlıklarda sonsuzluk uykusunda olan, ahir ömründe nice badireler atlatmış insanların yanından geçiyordunuz.
Bursa, son 150 yılda büyük bir değişim geçirdi. 93 Harbi (1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı), 1915’te Ermeniler’in tehciri, 1923’te Türk-Yunan mübadelesi, 1960’lı yıllardan günümüze kadar ise doğudan, kuzeyden, güneyden gelenler nüfusa eklendi. Gidenler, Bursa’yı yüreklerinde götürdü. Gelenler, zaman geçtikçe şehre alıştı, kendini ‘eski Bursalı’ kabul etti. Hâlbuki ‘eski Bursalılar’ mezarlıklardaydı.
24 Ağustos 1958’de Sahaflar Çarşısı’nda başlayıp Kapalı Çarşı’nın büyük kısmının tahrip olmasıyla sonuçlanan yangın, şehrin ekonomik hayatının değişmesine neden oldu. Bu yıllardan sonra ‘tarım alanlarına’ küçük ve büyük birçok sanayi sitesi ve evler inşa edildi.
Osmanlı Devleti’nin büyük bir değişim geçirdiği 19. yüzyılın ikinci yarısından, 20. yüzyılın ilk yarısına kadar olan zaman diliminde Ulu Camii’nin yanı başındaki Sahaflar Çarşısı’nda kimlerin olduğu, hayatları, hangi el yazması veya basılı kitapları sattıkları ve kitapların satış fiyatı bilinmezliğini korumaktadır. Eldeki bilgiler toz bulutunun kalkmasına imkân vermiyor.
Bilginin kâğıttan kitabevine olan yolculuğunda en önemli mekân matbaalardır. 1869 yılından sonra, Vilayet, Emri, Ferâizcizâde, Muin-i Hilal; Cumhuriyet’ten sonra Emek, Taşman, Hâkimiyet gibi birçok matbaa kuruldu. Kitap, gazete, derginin yanı sıra etiket, el ilanı, afiş, ambalaj ve benzeri her şeyin basılması, şehrin kültür hayatını geri dönülemez şekilde değiştirdi. Artık sözlü kültürden yazılı kültüre geçilmişti. Her şey yazılı hale geliyor, insanın toprağa karışmasıyla yitip giden hafıza kayıt altına alınıyordu.
1924 yılında medreselerin kapatılması, daha önce bahsettiğim ‘eski Bursalıların’ şehri terk etmesiyle birlikte Ulu Camii’nin yanı başındaki Sahaflar Çarşısı’nda yeni bir yapılanma ortaya çıktı. 1958 yangından birkaç on yıl önce Sahaflar Çarşısı’nda sahaftan ziyade mücellit, hattat, kırtasiyeci, kâğıtçıların bir araya geldiği, ilkokul, ortaokul, lise talebelerine hizmet eden bir yer haline gelmiştir. Buna kültürün zayıflaması da denilebilir.
1960’lı yıllardan sonra yeni insanlar, yeni ekonomi, yeni mekânlar oluştu. Kapalı Çarşı’nın can damarı olan Tuz Pazarı ve civarında, Pazar günleri, birkaç kişinin evdeki eski, kullanılmış kitaplarını satmasıyla başlayan süreç, zaman içinde şehrin kültür hayatında yeni bir sayfa açtı. Bu kişiler, kitap sata sata, müşterilerle sohbet ede ede sahaflığı öğrenmiştir. Artık çoğunun kendi dükkânı var. Çarşı’da tecrübe kazandıktan sonra kendi kitabevi-sahaf dükkânını açmışlardır; Asa Kitabevi-Sahaf, Eser Kitabevi-Sahaf, Bilge Kitabevi-Sahaf, Öykü Kitabevi-Sahaf, gibi.
Değişen nüfus ve ekonomik hayat, matbaacı-sahaf (Emri Matbaası ve Sahaf), matbaacı-kırtasiyeci (Suhulet Matbaası ve Kırtasiye), kitapçı-kırtasiyeci (Akın Kitabevi-Şekercioğlu Kırtasiye) profili ortaya çıkardı.
1900’lü yılların başlarından yüzyılın üçüncü çeyreğine kadar varlığını sürdüren Ali Haydar Kitabevi-Gazeteciler ve Mecmualar Başbayii’nde sadece Bursa’da basılan değil, Yalova üzerinde Bursa’ya gelen gazete, dergilerin satılması ve aynı gün içinde ilçelere de dağıtımının yapılması nüfus değişimine paralel olarak meydana gelmiştir.
Biraz önce bahsettiğim değişimin modernleşme sancısı olduğunu, bugün bu satırları yazmamıza imkân tanıdığını da unutmamalıyız. Özşen, Sur, Asa Kitabevleri tarihe karıştı. 1970’li yıllarda Özşen Kitabevi, şehrin solcu entelektüellerinin, Sur Kitabevi ise sağcı entelektüellerinin, 2000’li yıllarda Asa Kitabevi, hem solcu hem de sağcı okur-yazar kesimin buluşma mekânı olmuştu.
Günümüzde BKM’nın söz sahibi olduğu AVM tipi kitapçılığa Ezgi Kitabevi meydan okumaktadır.
1990’lı yıllardan sonra Ezgi, Ekin ve Gaye Kitabevleri kitap yayınlamaya başladı. Yeni bir yazar kuşağının yetişmesinin yanı sıra Uludağ Üniversitesi hocalarının Bursa dışına açılmalarına imkân tanımaktadırlar. Aynı zaman diliminde, Sönmez İş Sarayı’nda açılan Asa Kitabevi ve Osmanlı Bankası Pasajı’nda faaliyet gösteren Uludağ Yayınları geride hoş sada bıraktı.