Haber: N. Nuri Yavuz
Siyasi atmosfer ısınıyor. Söylem sertleşiyor. Seçim yaklaşıyor. Meclis’te grubu bulunan partiler seçmenlerini konsolide etmeye çabalarken ilk defa seçime girecek yeni partiler de teşkilatlanma ve üye çalışmalarıyla kendilerini kamuoyuna kabul ettirmeye çalışıyor. DEVA, son dönemde kurulan çok sayıdaki yeni parti arasından sıyrılıyor. İletişim becerileri, teşkilatlanma hızı ve etkin politika üretme kabiliyeti ile dikkat çekiyor. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve ekibinin ülkenin bir takım sorunlarına ilişkin eylem planları kamuoyunda geniş yer buluyor. Babacan, yeni bir sistem vaadiyle kurulan altı masada oturan isimler arasında yer alıyor. Babacan’ın artan görünürlüğü DEVA’nın üye sayısı itibarıyla da öne çıkmasına imkân tanıyor. Peki, DEVA’nın Bursa’da örgütlenme çalışmaları nasıl gidiyor? DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Sadık Kutlucan’a sorduk.
Geçen haftalarda özellikle yeni partilerin üye sayılarındaki artışa ilişkin rakamlar kamuoyuna yansıdı. DEVA Partisi, o sıralamada öne çıktı. Bursa’da teşkilatlanma ne seviyede ilerliyor?DEVA Partisi, üye sayısı olarak Türkiye çapında her ay ortalama yüzde 17 büyüyor. Bursa’daki büyüme oranı ise yüzde 30 ile 40 arasında bulunuyor. Bursa’da ülke ortalamasının üstünde bir seviyenin olmasında teşkilatımızın yoğun çabası etkili oluyor.
Şuan için net üye sayınız nedir?6 ay önce kongremizi yaptık. O günlerde üye sayımız bin 500 civarındaydı. Şuanda 5 bin seviyelerine ulaştı. Katılım her geçen gün de artıyor. Üyelik işlemleri ilçe teşkilatlarımız üzerinden sürdürülüyor. İl teşkilatımız da koordinasyon ve yeni üye kazandırma süreçlerine destek veriyor.
Bursa’da örgütlü olmadığınız ilçe var mı?Bursa’mız 17 ilçeden teşekkül ve DEVA Partisi 15’inde teşkilatlanmış durumdadır. İznik ve Orhangazi teşkilatlanma çalışmalarımız sürüyor.
Üye sayısı açısından ilçe teşkilatlarına göre nasıl bir sıralama söz konusu?Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer şeklinde bir sıralama yapılabilir. Bu tabloda tabi ki bu ilçelerin merkez ve yoğun nüfus bölgeleri oluşu da etkilidir. Öte yandan belirtmek gerekir ki partimiz yeni kurulduğu dönemde en yoğun gönüllü talebi Nilüfer’den gelmişti. Teşkilatlanma çalışmalarımızı çevreden merkeze şeklinde gerçekleştirdik. Nilüfer teşkilatı daha yeni kurulmasına rağmen üye sayısında hızlı mesafe aldı ve üçüncü sıraya geldi.
İznik ve Orhangazi’de neden teşkilatlanma tamamlanmadı?Orada adaylar çıktı. Görüşmeler yapıldı. Kimilerini biz uygun bulmadık. Kimilerinin de farklı talepleri oldu. Fakat genelde bizim şöyle bir problemimiz var; teşkilatlarımızda görev alacak kişilere iktidar partisinden baskı uygulanıyor. Görüşüp anlaştığımız bazı kişiler ise kendisine, işine veya ailesi ve yakın akrabalarına baskı uygulanır endişesi ile vazgeçiyor. Bu durum, sadece bu iki ilçede değil birçok ilçede yaşanıyor.
İlçe başkanı ve teşkilatlarının oluşumuna kim karar veriyor?Teşkilatlanma sürecine bir kişi değil, 6 kişilik bir komisyon karar veriyor. Komisyonun ‘olur’ dediği isimlerle il başkanı görüşüyor. İlçe başkanını belirledikten sonra yönetim ekibini kurmayı tamamen ona bırakıyoruz. Müdahaleci bir yaklaşımımız yok. Bölgenin demografik yapısına uygun olmasına dikkat ediyoruz. Tüzüğümüz gereği yönetim kurullarının en az yüzde 50’si ‘daha önce siyaset yapmamış’ isimlerden oluşuyor.
‘Yeni isimler’ kuralının amacı nedir?Siyaseti zenginleştirme amacıyla alınmış bir karar. Ayrıca bir partinin devamı algısından da sıyrılmak için bu yeni isimler, etkili oluyor. Yüzde 35 cinsiyet, yüzde 25 genç kotamız var. Yönetimler kurulurken bu şartlara da dikkat ediliyor.
Peki, siyasi olarak daha önce bir tecrübesi olmayan isimler, politika üretme açısından bir dezavantaj değil mi?Siyaset üretme problemini yaşıyoruz. Bu bizi biraz yavaşlatıyor. Siyasi tecrübesi olanlar açısından da eskiden kalma alışkanlıklar bazen çatışma konusu olabiliyor. Ancak teşkilatlarımız hem eğitim seviyesi hem de karakter açısından çok üst seviyededir. Diğer partilerle karşılaştırıldığında teşkilatlarımızı kadro yapısı olarak daha güçlü görüyorum. Dinamik, genç ve liyakatli bir ekip var.
Bu çatışmayı somutlaştırır mısınız?Yeni bir siyasi parti ve yeni bir siyasi kültür oluşturmaya çalışıyor. Ali Babacan’ı Türkiye tanıyor ve ekibi de ülkenin en iyi üniversitelerinden yetişmiş isimlerden oluşuyor. Hedef ise ülkemizin gelişmiş ülkeleri takip etmesi değil bir sıçrama yapmasıdır. Bugün 8 bin dolar seviyesindeki milli geliri 25 bin doların üzerine çıkarma hedefinde olan bir kadro hareketidir.
Kadro hareketi niteliğiyle aslında DEVA Partisi, kuruluşundaki AK Parti’ye de benziyor.Doğru. Ancak orada teşkilat kaynağı daha çok Fazilet Partisi’nden geldi. Biz ise AK Parti’nin kaynağını kullanarak teşkilatlanmıyoruz. Örneğin il başkanımız daha önce siyaset yapmamış bir isimdir. Oysa Genel Başkanımız Ali Babacan’ın Bursa’da geçmiş siyasi dönemlerden tanıdığı çok sayıda isim var ve birini arayıp görevlendirme de yapabilirdi.
Siz siyasette yeni bir isim değilsiniz. Daha önce iktidar partisinde görev aldınız. Sizi AK Parti’den koparan ne oldu?2004-2009 arasında AK Parti’nin Nilüfer İlçe yönetiminde yer aldım. O dönemler güzeldi. Fakat daha sonra gözlemim, yolsuzluklar çok arttı. Beni en çok rahatsız eden de bu oldu. 2013-2014’ten sonra bu belirginleşti. Avrupa Birliği (AB) değerlerinden bir kopuş yaşandı.
2009’da mı istifa ettiniz?İstifam daha geç ama gönül bağım 2013’ten sonra koptu. Sonrasında davet edilen toplantılara da katılmadım.
Peki, sizi siyasete dönüşte DEVA Partisi’ne yönlendiren etken neydi?Öncelikle Ali Babacan’ın kişiliği… Türkiye Cumhuriyeti’nde 13 yıl bakanlık yapmış bir başka kişi yok bildiğim kadarıyla. Ki bu süre zarfında da Sayın Babacan’ın adı, herhangi bir yolsuzlukla anılmamıştır. Kendi işini yapmış ve başarılı olmuştur. 3 bin dolar seviyelerinde olan milli geliri, 12 bin 500 dolar seviyelerine eriştirmiş ve görevi bırakmasıyla da yıldan yıla bir düşüş yaşanıyor.
Bu ifadenizle siz de bir yönüyle tek adam kültünü yüceltmiş olmuyor musunuz?Yok. Ali Babacan, bunu ekibiyle başardı. Ve o ekibin yüzde 80-90’ı DEVA Partisi’nde zaten.
Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da bugün siyasetin eskisi fakat halen etki alanı olan isimler var. Bunların DEVA Partisi’ne yaklaşımı nedir?Yakın zamanda Sedat Kızılcıklı DEVA Partisi’ne katıldı. Ki o isimlerden biri olarak gösterilebilir. Partimizin genel merkezinde teşkilat işleri başkan yardımcısı görevine getirildi. Teşkilat Başkanımız Sadullah Ergin Bey’in 5 yardımcısından biri konumuna geldi.
Sayın Kızılcıklı davet mi edildi?Onu bilemiyorum.
Kurucular arasında yer almayan Kızılcıklı’ya genel merkezde görev verilmesi il örgütünde bir rahatsızlığa neden olmadı mı?Olmadı. Çünkü genel merkez üç unsura bakıyor; temiz geçmiş, demokrat kimlik ve başarılı iş hayatı. Biz de bu üç unsura göre seçim yapıyoruz. Bahsettiğiniz siyasetin eski isimlerinin bagajlarında kamuoyunu rahatsız edecek bir etken yoksa onlar da DEVA Parti’sine katılabilir.
İl başkanlığının benzer isimlere yönelik bir daveti var mı veya oldu mu?Şuana kadar hiç kimseye gidip resmi bir teklifte bulunmadık. Zaman zaman kişisel ilişkilere binaen fikir alışverişi oluyor. Tabi onlardan bir yönelim gelirse değerlendirilir.
Bir de siyasetin finansmanı konusu var. DEVA Partisi’ne dair kamuoyunda ‘onlarda para var’ algısı göze çarpıyor. DEVA’nın finans kaynağı kim?Birincisi kaynak biziz. Yeni bir parti olduğumuz için hazineden herhangi bir bütçe akışı yok. İl teşkilatına da genel merkezden bir finans akışı yok. İl teşkilatı kendi kaynağını kendisi oluşturuyor. İlçelerin hepsi de kendi kaynaklarıyla çalışma yapıyor. Yönetim kurulu üyeleri her ay aidat ödüyor.
Bağış var mı?Bağışlar da yok. Ben şuana kadar bir bağış geldiğini duymadım. İl teşkilatımız 75 kişiden oluşuyor ve bu kişiler giderlerimizi karşılıyor.
Mali şeffaflık ne düzeyde? Gelir gider durumunuz açıklanıyor mu?Açıklanıyor. Ali Babacan’ın partisinde gayri resmi hiçbir şey yapılamaz. Genel merkez bizi denetliyor. Biz de ilçeleri denetliyoruz. Bütün girdiler ve çıktılar faturalıdır.
Soruyu biraz daha netleştireyim. DEVA Partisi’nin yurtdışından fonlandığı iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?Hepsi yalan ve iftiradır. Bir takım algı operasyonları yapılıyor. Fakat bizim duruşumuz gayet nettir.
Kendi adınıza DEVA’daki varlığınızın nihai hedefi nedir?Ben bu partiye bayrak sallamaya geldim. Kişisel hiçbir hedefim yok. Çocuklarım daha düzgün bir ülkede yaşasın arzusundayım. Ben zaten 57 yaşındayım ve siyaseten bir beklentim yok.
Türkiye’de 57 yaş, siyaset için genç sayılabilir. Siyasi olgunluk açısından da iyi bir yaş aralığıdır. Kişisel bir hedefinizin olmaması dikkat çekiyor.Mutlaka öyledir ama Demirel’in bir lafı var; ‘taht işi baht işi’dir. Zaman ne gösterir bilemem ancak partiye girerken bir makam beklentisiyle dâhil olmadım. Şuan teşkilat işleri başkanıyım ve beni, bu göreve yönetim kurulu üyelerimiz seçti, ben talip olmadım. Öte yandan siyaset yapanların bir mevki hedefinin olması da normaldir. Ama bu tarz hedefler için şartları ve ilişkileri zorlama yaklaşımı, hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir.
Başkentte güçlendirilmiş parlamenter sistem odağında kurulmuş bir altılı masa var. DEVA da o masanın aktörlerinden biri. O masanın sağladığı iş birliği Bursa’daki yerel siyasi atmosfere yansıyor mu?Bizler ayrı ayrı partileriz. Temaslarımız oluyor. O masa, bir ittifak değil güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe ilişkin bir oluşumdur. Bu kamuoyuna da deklere de edildi. Bir diğer konu da ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmak ki geçenlerde Genel Başkanımız Ali Babacan da bir anlaşma olmaması halinde doğal olarak cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı.
Bursa özelinde bir anket yaptırdınız mı?Şuana kadar biz de genel merkezimiz de yaptırmadı. Amacımız önce teşkilatlanmalarımızı tamamlamak.
Kadrolarda olmasa bile seçmen profili olarak AK Parti tabanı size daha yakınmış gibi görünüyor. Seçmene dair gözleminiz nedir?Geçenlerde 30 kişilik bir grup üye olmak için geldi. Büyük çoğunluğu AK Parti ve birkaç kişi de daha önce MHP’de olduğunu ifade etti. Onların söylemi şu: ‘AK Parti tabanının yüzde 80’i beklemede, gidişattan memnun değil ve Ali Bey’i izliyor.’
Saha ziyaretlerinde karşılaştığınız manzarayı özetler misiniz?Şuan özellikle tarım ve hayvancılık kesimi çok zor durumda. Gittiğimiz her yerden dert dinliyoruz. Girdi maliyetleri çok yükseldi. Örneğin geçen yıl 3 lira olan toptan süt fiyatı 7,5 liraya çıkmış ama maliyetleri o kadar yüksek ki üretici mutlu değil. Bu noktada çiftçiye verilen destekler de yetersiz kalıyor.
Genel merkeziniz ülke sorunlarına ilişkin çalışmalar yapıyor ve eylem planları açıklıyor. İl başkanlığı olarak sizler de Bursa’nın sorunlarına dair çalışma yapıyor musunuz?Tabi ki çalışıyoruz. Kent sorunlarıyla ilgili çalışan komisyonumuz var. İl başkanlığı olarak biz de zaman zaman Yunuseli Havaalanı konusunda olduğu gibi kendi kanaatlerimizi kamuoyuna açıklıyoruz.