Ekonomiyi, iktisadı bilen insanlar eğer samimi olsalar bunu açıklarlar. Türkiye’deki bu ekonomik tablo imkansızlıklardan kaynaklanan bir ekonomik tablo değildir. Türkiye’de yaşanan ekonomik tablo planlı bir fakirleşmedir, fakirleştirmedir. Önce bizleri soyuyorlar, kendileri zenginleşiyor, biz fakirleşiyoruz. Niye bizi fakirleştiriyorlar? Sebebi çok basit arkadaşlar, bu ülkeden umudumuzu keselim diye, bu ülkeye sahip çıkmayalım, bu ülkeye karşı aidiyetlerimizi yitirelim diye bunu yapıyorlar. Bakın genç bir arkadaşımız ile sohbet ediyoruz; Bir o işte çalışıyor, bir pazarda çalışıyor, bir yandan okuyor. Hani ne dedik, ne zaman yaşıyoruz? Gençlerimizin durumu bu vaziyette, kendi sosyal hayatlarını kurgulayabilecekleri, kendi işlerini kurabilecekleri, evlenip bir yuva kurabilecek bir hayale ulaşmaları mümkün değil.
Yabancılar tarım topraklarını neden alıyor?Bugün başkanımızla sohbet ederken, ‘Konya’da ortalama ev kiraları ne oldu’ diyesoruyorum, ‘En düşüğü 15 bin liradan başlıyor’ diyor. Konya’da şu anda memur olarak geçinme şansınız yok, bir işçi olsanız geçinemezsiniz. Bu sadece Konya için mi geçerli hayır, Türkiye’nin her yeri böyle. Pazardaki ürünü yabancılara satıyoruz, sanayideki insanlar yurt dışına çalışıyor ve bizim insanımız kısa vadede görünen o ki yabancı işletmecilerin işçileri olmaya başlayacaklar. Tarım topraklarını yabancılar satın almaya başladı ve tarım dahi yapmıyorlar. Bir yabancı Türkiye’den gelip tarım toprağı neden alır? Tarım yapmak için alabilir. Peki aldığı tarım toprağını neden işlemez? Demek ki tarım yapmak için almıyor doğru mu? Demek ki başka bir maksat var. Nedir bu maksat? Bu maksat şudur; sizi toprağınızdan etmek!
“20 yıl sonra bir evimiz olmayacak, üzerine ev yapabileceğimiz bir toprağımız olmayacak”Bakın Filistinli bir kardeşimiz burada. O ülkenin bundan 50- 60 sene önce yaşadığı bugün bizim yaşadığımızdı ve bundan 20 yıl sonra muhtemeldir ki başımızı sokacağımız bir evimiz olmayacak, üzerine ev yapabileceğimiz bir toprağımız da olmayacak. Buna dur demek için ne yapmamız lazım? Önümüzde iki seçenek var arkadaşlar. İki seçeneğin biri bu tip durumları yaşayan ülkeler siyaset yoluyla bu meseleleri çözebilir. Siyaset yoluyla bu meseleleri çözememiş ülkelerin tek bir seçeneği kalır oda savaşmaktır. Önümüzde iki seçenek var ya siyaset yoluyla doğru işleri yapıp doğru tercihleri yapıp bu işleri düzelteceğiz ya da bu işin sonunda savaşacağız. O da savaşacak insan kalırsa!
“Türkiye’ye tarihinin en borçlu döneminden geçiyor”Bakın bu işin şakası yok. Türkiye’ye tarihinin en borçlu döneminden geçiyor. Bunu övünerek anlatan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu borcu övünerek anlatanbir iktidar var ve Osmanlı’nın işgal sebebinin borçları olduğunu örten bir tarihçiler güruhu var bu ülkede. Ben size bu gerçekleri ortaya koymak için buradayım. Dolayısıyla tarihin en sıkışık döneminden geçtiğimiz bu günlerde, bu meseleyi çözebilmemizin tek yolu siyaset yapıp vatandaşımıza, milletimize hakkı hukuku ve hududu anlatmaktır.
“BTP Atatürkçülüğün, muhafazakarlığın, milliyetçiliğin buluştuğu tek parti”Bağımsız Türkiye Partisi Türkiye’de muhafazakarlığın, Atatürkçülüğün, milliyetçiliğin yaşanabildiği, her türlü düşüncenin ortak bir havuzda toplanabildiği Türkiye’deki tek siyasi partidir. 5 vakit namazında insanımız Atatürk dendiği zaman gözleri şapır şapır yaşlı olmaya başlıyor, vatan dendiği zaman en kuvvetli hislerle milliyetçiliğini ve Türklüğünü hissetmeye başlıyor. İşte bu nedir, bu Türkiye’nin sahibi olan kadrodur.
“Tarih Haydar Hoca’yı yazacaktır”Bağımsız Türkiye Partisi’nin merhum Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve bugün aynı kadrolar o günden beri hiçbir milim değiştirmeden, aynı ölçüyle aynı inançla yoluna devam ediyor. Biz Haydar Hoca ile böyle bir hayat yaşadık. Dolayısıyla biz vatanın gerçek sahipleriyiz, biz buraya sahip çıkan gerçek vatanperverleriz. Tarih
Bağımsız Türkiye Partisi’ni yazacaktır, tarih Haydar Hoca’yı yazacaktır. Çünkü bizler bu ülkeyi hiçbir menfaate değişmemiş Türkiye’de ki yegane kadroyuz. Sizlerin önüne ‘yeniler’ diye çıkanlar kurcaladığınızda göreceksiniz ki yıllardan beri siyaset sahnesinde olanlardır. Şu anda Türkiye’de denenmemiş tek bir siyasi kadro var o da Bağımsız Türkiye Partisi kadrosudur.