N. NURİ YAVUZ
Futbol kariyeriniz hakkında bilgi verir misiniz?Bursa’da 1975 yılında doğdum. Futbola yeni yaşında Oyak-Renaultspor’da başladım. 18 yaşında Bursaspor’a transfer oldu. 6,5 yıl orta saha oyuncusu olarak yeşil beyazlı formayı giydim. O dönemde Ümit Milli Takım’da da görev aldım. Sonra Gençlerbirliği’ne transfer oldum ve 1,5 yıl orada oynadım. Gençlerbirliği ile Türkiye Kupası şampiyonluğu kazandık. 2002 yılında Güney Kore’ye transfer oldum. Bucheon takımında 1 yıl oynadıktan sonra Danimarka’nın Kopenhag takımına transfer oldum. 6 aylık yarım sezon orada forma giydim. Ve Türkiye’ye döndüm. Diyarbakırspor, Karşıyaka, Oyak-Renaultspor ve Nilüfer Belediyespor’da oynadıktan sonra 33 yaşında iken 2008 yılında futbolu bıraktım.
Mustafa Gönden Futbol Okulu’nu ne zaman kurdunuz?Ocak 2008’de futbolu bıraktım, haziran ayında da eşim Deniz hanımla birlikte akademiyi kurduk. 14’üncü yılın içerisindeyiz.
Şuan neler yapıyorsunuz?Burada çocuklara futbol eğitimi veriyor. Yetiştirdiğimiz birçok oyuncu oldu. Bursaspor’da oynayan ve milli olan oyuncularımız çıktı. Profesyonel takımlara giden oyuncularımız oldu. Bunun yanında federasyon nezdinde amatör olarak 5 yıldır yarışmacı bir kulüp olduk. Mustafa Gönden Spor Kulübü olarak yarışmacıyız, Mustafa Gönden Profesyonel Futbol Akademi olarak da eğitim tarafında bulunuyoruz. Bunun dışında kişisel olarak geçen yıl Bursaspor'da en son bir sportif direktörlük görevim oldu. Şuan Türkiye Futbol Adamları Derneği’nin Bursa futbol direktörüyüm.
Kulübünüz şuan hangi ligde?Amatör takım kurmadık. En büyük yaş grubu U16 ve biz, oradan aşağıya doğru tüm yarışmacı gruplarda varız. Federasyonun açıkladığı takvime göre yer alıyoruz. Şuan U16 olan takımımız, eğer oyuncularımız devam ederse U17 olduğunda da U18 olduğunda da devam edeceğiz. Biz kendi yetiştirdiğimiz çocuklarla amatör takım kurmak istiyoruz. Dışarıdan toplama takım istemiyoruz.
Peki, nasıl bir teknik kadronuz var?Bir hoca ekibimiz var. Yardımcı antrenörlerimiz ve kaleci antrenörümüz var. Düzenli bir çalışma içindeyiz. Kendi antrenman programlarımız var ve hep birlikte bunu sahada uyguluyoruz. Akademi olarak çok başarı elde ettik. Çeşitli yaş kategorilerinde il şampiyonluklarımız var. Ege bölgesinde 3 şampiyonluğumuz var. Bir özel organizasyonda Türkiye finali oynadık. Yani birçok burada hem yetiştiriyoruz hem yarışıyoruz hem de onlarla eğleniyoruz. Sporcuların aileleriyle birlikte büyük bir aile olduk.
Kaç sporcu var bu tesiste?Salgından önce 150 civarında oyuncumuz vardı. Salgın nedeniyle yaklaşık 100 oyuncu azaldık. Şimdi yeniden toparlanmaya başladı ve tekrar yüze yaklaştık ki yaza girmeden 200-300’leri görürüz.
Yakın dönemde Bursaspor’da da görev aldınız. O süreç hakkında bilgi verir misiniz?Bursaspor’daki görevim kısa sürdü. Mesut Mestan’ın bırakma dönemiydi. Yaklaşık 1 ay orada sportif direktör olarak görev aldım. Geçen sene oradaki genç kadronun kuruluşunda ekibin başındaydım. O takım da başarı oldu ki çok daha başarılı olabilirdi. Ama sonuçta Türkiye’nin konuştuğu güzel bir jenerasyon hazırlamış olduk. Hâlâ Bursaspor’la alakalı irtibatımız sürüyor.
Bursaspor’un şuan ki durumunu nasıl yorumlarsınız?Taraftar yorumuyla bir futbol kulübünü yönetmek, dışardan bakıldığında çok kolay ama içine girdiğiniz zaman çok fazla ayrıntı var. Yeni yönetim bu ayrıntılarda boğuldu. Belki yanlış yönlendirmeler belki de bilmediklerinden dolayı yanlış adım atmış olabilirler. Baktığınızda da bu süreçte Bursaspor, beklediğimiz noktanın çok altında bulunuyor. Sezona umutla başlandı ama kadro planlamasında bazı aksaklıklar olduğu şeklinde duyumlar alıyoruz. Hoca değişimleri yaşandı. Bunlar olumsuz etkiledi. Dediğim gibi kulüp yönetmek çok kolay değil, bir puzzle gibi çok sayıda parçası var. sanırım burada biraz zorlandılar. Ben, bu zorlukları aşmalarını umut ediyor ve istiyorum çünkü Bursaspor’un başarısı tüm kente yansıyor. Bazı insanlar, Bursaspor başarısız olsun da ben göreve geleyim gibi düşünüyorlar ama başarısız olursa ortada bir Bursaspor kalmayacak. O yüzden Bursaspor başarılı olsun, başarılıyken doğru insanlar görev alsın düşüncesindeyim.
Bursaspor’un başarısı kente de yansıyor dediniz. Bunu biraz açar mısınız?Her şeye yansıyor. Taraftara, sosyal hayata, basına yansımaları oluyor. İşin bir de ekonomik tarafı var. Buradan ailesini geçindiren onlarca insan var. Bursaspor yok olursa Bursa medyası da yok olacak. Çünkü Bursaspor taraftarı büyük bir güçtür. Bursaspor, kentin en değerli markasıdır. Sanayicilerin, iş dünyasının, belediyelerin bu markaya sahip çıkması ve destek vermesi gerekiyor. Ama son 4-5 yıldır bu anlamda sıkıntılar yaşanıyor.
Kentin Bursaspor’u yeterince desteklemediğini düşünüyorsunuz sanırım?Yeterli bir destek aslında sağlanabilir. Ama cepheleştirmeden herkesi toparlayacak bir oluşum gerekiyor. Şuana kadar belki de bunun eksikliği yaşandı. Çok doğru projeler ortaya konulmadı. Yeni bir yönetim geliyorsa çok ciddi bir hazırlık yapması gerekiyor. Ciddi bir borç yükü var bu yük biliniyor ama bu yükün nasıl taşınması ve yönetilmesi konusunda eksikler yapılıyor. Destekle bu iş yürümez. Bu iş başarıyla yürüyecek. Altyapıdan çok iyi oyuncular yetiştirecek ve onları iyi değerlerde transfer edeceksin ki borcu eritebilesin. Ama sattığın oyuncunun yerine yine bir oyuncu yerleştirmen lazım ve bunu şuana kadar kimse doğru kurgulayamadı.
Bursa altyapı açısından iyi futbolcular yetiştirmek için yeterli güce ve potansiyele sahip mi?Kesinlikle sahip. Hatta bu konuda Bursa, Türkiye’deki açık ara en önde olan illerden biridir. Sadece altyapı olarak söylemiyorum, potansiyel anlamda Bursa'da çok büyük bir kültürel mozaik var. Bu mozaik Çok doğru değerlendirilip aslında dışarıya hiç ihtiyaç duymadan çok doğru oyuncular yetiştirilebilir. O anlamda Türkiye'nin en verimli toprakları burası.
Peki, neyi yanlış yapıyoruz?Futbol bir sektör oldu. Ve maalesef yapıların kurulmasına dışarıdan kendi çıkarlarına göre hareket eden kişiler karar veriyor. Futbolun işleyişini doğru kurgulayabilecek zekâya sahip adamlar, dışarda kaldı. Biz, İstanbul kulüplerinde herhangi bir etiket almış herhangi bir oyuncuyu ya da herhangi bir isimi kahraman sanıyoruz. İsim hiç önemli değil, İstanbul kulüplerinde oynamış birinin Bursa’ da hocalık için adı geçtiğinde herkes ‘evet, gelsin’ diyor. Ama bizim adımız geçtiğinde ‘Ne başarısı var?’ deniyor. İstanbul kulübünde oynamış olmamak mı bizim başarısızlığımız? Gerçekten araştırsalar ve kimin ne yaptığına baksalar, hiçbir yere gitmeye gerek kalmadan Bursa’daki insanlarla çözülür bu kulüpteki sıkıntı.
Oyuncu yetiştirme açısından nasıl bir strateji izlenmeli?Altyapılarda Bursaspor, ayrıştırıcı değil toparlayıcı olması lazım. Ama bunu çok doğru yapamıyorlar. Çok net bir örnek; x kulüpten 10 yaşındaki bir çocuğu beğeniyor Bursaspor ve onu çok rahat takımına çekebiliyor. Şimdi ondan, benden, farklı takımlardan oyuncu çekiyor ve kendi takımını güçlendiriyorsun ama Bursa'nın diğer takımlarının rekabetçi gücünü alıyorsun. Bu sefer rekabet edebilecek kimse kalmıyor. Bir değerli oyuncu varsa takibi yapılmalı, dışardan destek verilmeli ve o oyuncunun transferi için doğru zaman beklenmeli. Eskiden böyle değildi. Müessese kulüpleri vardı. Hepsi futbolcu yetiştiriyordu. Ben 18 yaşına gelene kadar Bursaspor, alamadı. Çünkü bu kadar hükmeden bir yapısı yoktu. Şimdi bütün kulüpler Bursaspor’un gölgesinde kalmış durumda. Çünkü o futbol ekosistemini bozdular.
Bu yıl yapılan transferler hakkında neler söylersiniz?Baktığınızda hepsi kariyerli ama şu hatayı yapıyorlar; kadro mühendisliği diye bir konu var ve alınan oyuncu, kariyerli ama takıma uygun mu diye hangi futbol aklı analiz ediyor? Şuan öyle biri yok. Evet, alınan oyuncu Avrupa’da bir kulüpte oynamış. Ama orada oynadığı oyunla senin takımındaki oyunu nasıl analiz edeceksin? İsme göre transfer yapıyoruz.
Bu sahaya da yansıyor. Bir futbol ekolü ya da tarzı da görülmüyor değil mi?En büyük hayalim Bursaspor’a bir futbol ekolü oluşturmak. Bursaspor'un oynayacağı oyunun, hangi yönetici ya da hoca gelirse gelsin aynı sistemde devam edebileceği bir ekol. Biz kendi oyun sistemimizi ve Bursa'nın uygulayacağı oyun yapısını bir ekol haline getirip onu masaya koymamız lazım. Ondan sonra gelecek olanlar onun üzerinden gitmesi lazım. Biz bunu koymadık Daha bugüne kadar. Bir Bursaspor anayasası ortaya konulmalı ve a’dan z’ye tüm süreçler disipline edilmeli. Sahada yönetime kadar tüm süreçler ele alınmalı.
Süper Lig şampiyonluğunun elbette çok büyük ve önemli bir katkısı oldu. Fakat sonrasında bir kan kaybı yaşandı. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?Şampiyonluk, Bursaspor’a önemli bir marka değeri kazandırdı. Ciddi bir gelir elde edildi. Şampiyonlar ligine gidildi ve önemli gelirler elde edildi. Bu da birilerinin iştahı kabardı ve futbolla ilgisiz insanlar, yetki sahibi olmak için savaş vermeye başladı. İşi bilenlerden ziyade çevresi olanlar görev almaya başladı. Kalifiye olanlar dışarıda kaldı. Şampiyonluktan bugüne geçen sürede artıda iken 800 milyon borca geriliyorsan yanlış adamlar, yanlış transferler yapmış demektir. Bu işi kendi çıkarlarına alet etmeyenler muhakkak vardır ama bu işten ceplerini dolduran çok sayıda insan oldu. Transfer, ucu çok açık bir konu ve kimin ne kazandığı belirsiz... Bunun hesap verilebilir ve şeffaf olması gerekiyor. Ama kongreye gidiliyor, ibra edildi mi evet. Peki, zararı kim üstleniyor? Hiç kimse!..
Sizin bir teknik ekibiniz var mı?Ekibin içinde Ercüment Şahin, Murat Sözkesen, Mehmet Al, Hüseyin Hürsoy ve kaleci antrenörümüz Abdullah hoca gibi isimler var. Ve ekibimizi güncellemeye ve güçlendirmeye devam ediyoruz. Ve çok ciddi bir yol kat ettik. İlerleyen dönemde bize bir görevlendirme yapılırsa hem hoca olarak hem de sportif direktör olarak gerekli donanıma sahibiz.
Bursaspor taraftarı hakkında ne düşünüyorsunuz?Türkiye’deki en muhteşem taraftardır. Ama işler kötü giderken de baskısı çok daha sert oluyor. Son dönemde yönetimlere de müdahale ediyor görünüyorlar.
Bursaspor’un bu yıl süper lige çıkma şansı olduğunu düşünüyor musunuz?Kesinlikle var. Ama doğru hamlelerin yapılması gerekiyor. Bir kadro kuruldu, belki isimler de doğru ama bugüne kadar çok doğru bir oyun ortaya konulmadı. Devre arasına kadar eğer Bursaspor yarıştan kopmadan bir yer edinirse transfer döneminde yapılacak doğru hamlelerle eksikler kapatılabilir. Bunun şimdiden belirlenmesi gerekir. Aslında tüm bu tespitlerde herkes bulunabilir ama işin en önemli kısmı bu tespitleri uygulamaya alabilecek ve hayata geçirecek adam bulabilmektir.