Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, uzuvlarını kaybeden sokak havyaları için protez üretiyor. Doğuştan veya geçirdiği kaza sonucu uzuvlarını kaybeden hayvanlar tedavi altına alınarak, İntraosseous Transcutaneous Amputation Prothesis (İTAP) tekniği ile hayvanların kaybettiği uzvuna protez takılıyor. Kemik içine yerleştirilen implant sayesinde ömür boyu kullanılan protez ile hayvanlar yaşam alanına geri bırakıldığında hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor. İmplant ucu ise Nilüfer Belediyesi İnovasyon Merkezi ekipleri tarafından 3D yazıcılar ile üretiliyor. Hayvanın boyu ve kilosu baz alınarak üretilen implant uçları yaklaşık 5 ila 10 yıl arası dayanıklılık gösteriyor.
İlk olarak geçirdiği bir trafik kazası sonucu ön sağ ve arka sol bacağını kaybeden Benek isimli köpek üzerinde çalışan ekipler, İTAP tekniği ile arka sol bacağına ilk protezi yerleştirdi. Alışma sürecini tamamladıktan sonra ön sağ bacak üzerinde de çalışma yapılacağını kaydeden ekipler, Benek’in protez çalışmalarında umut ışığı olacağını ifade etti. Tedaviyi gerçekleştiren Dr. Ayşe Yazıcı, “Benek bir trafik kazasında iki uzvunu kaybetti, yaşam riski vardı. Ama çok şükür hayata tutundu. Tabii bu kadar hayata bağlanmayı seçen bir hayvana duyarsız kalamayacağız. Yaklaşık 2014 yılından beri biz bu araştırmalar içerisindeyiz ve bugün sonuca ulaştık. Geçici protezler ile uğraşmayalım istedik. Bu hayvanların insanlar gibi vücutlarında terleme bezleri yok. Geçici protezlerde hava almadığı için zaman içerisinde ciddi sorunlar yaşanabiliyor, sürekli takıp çıkarmak gerekiyor. Biz kalıcı bir çözüm aradığımız için 2005 yılında İngiltere’de yapılmış protezler var. Biz bunu Türkler olarak neden yapmıyoruz dedik. Biz bunun araştırmasını yaparken Benek bizim hayatımıza girdi. Benek’in ön sağ ve arka sol bacağı kopuktu. Burada İntraosseous Transcutaneous Amputation Prothesis (İTAP) protezi yapıyoruz. Bu teknik insanlarda kullanılıyor. Bu sayede koşu yapan insanlar da var. Hayvanlarda da aktif olarak yapan 1-2 hekim var ama tabii bunlar özel sektörde çalışıyorlar. Biz de kamu kurumunda bunu gerçekleştirmek istedik. Hayvanların üç bacakla veya iki bacakla sokakta yaşama şansı sıfır. En azından bir bacağını kurtarabilirsek yaşamlarına devam edebilirler. Benek üzerinde protez çalışmalarına başladık. Protezin mali yüküne özel bir şirket destek verdi. Her Eve Bir Pati Derneği de Benek’e sahip çıktı. Protezi takma aşamasına geldiğimizde bununla birlikte bir bacağı olmayan iki kedimiz daha geldi. Kurumumuzun inovasyon ekibi 3D yazıcılarda yeni bir protez üretti. Artık protezlerimizi kendimiz üretmeye başlayacağız. İlk uygulamaları bu şekilde, kedimiz zaten alıştı. Gayet güzel kullanıyor” ifadelerini kullandı.
Yaşam boyunca kemiğin içinde kalabiliyor Uygulanan teknik ile birlikte kemiğin içerisine yerleştirilen implant sayesinde hayvanın protezi ömür boyu kullanabilmesini sağladığını söyleyen Dr. Yazıcı, “Bunu sadece bacak kopması olarak düşünmeyin. İmplant kemiğin içinde olduğu için ucuna takacağınız materyalin uzunluğunu da siz seçebilirsiniz. Sadece ayağının kopması gerekmiyor, bazen kemikte tümörler oluyor. Bu vakalara da biz ampütasyon yapıyoruz. Kemiğin içerisine yerleştirdiğimiz protez, vücudun çok rahat adapte olabileceği bir materyal. Ömrünün sonuna kadar çıkartmak zorunda değilsiniz, kemiğin içinde yaşam boyunca kalabiliyor. Sadece ucuna koyduğumuz implantın yaşlanma ömrü var. Belli bir süre kullanıldıktan sonra değiştirilebiliyor. Bu süre ise 5-10 yıl arasında değişiyor. Araştırmalarımız devam ediyor, belki hiç değiştirilmeye gerek kalmadan daha uzun yıllar dayanabilen bir implant ucu geliştirebiliriz. Şu an çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu. Kediler daha çabuk adapte oluyorYapılan operasyon sonrası kedilerin köpeklere göre daha hızlı uyum sağladığını ifade eden Dr. Yazıcı, “Ameliyatı yaptıktan sonra 3 hafta içerisinde biz bir müdahalede bulunmuyoruz. Çünkü kemiğin implantı kabul etme süresi var. Bu süreç tamamlandıktan sonra hayvanın boyu ve kilosuna göre implant ucunu üretiyoruz. Kediler çok çabuk alışıyor. Kartal’a taktığımız protezle dakikalar sonra yürümeye başladı. Sanki daha önce ayağını kaybetmemiş gibi yürüyor. Bu bizi çok heyecanlandırdı. Buraya bir uzvunu kaybeden bir hayvanın odadan yürüyerek çıkması bizim için tarif edilemez bir duygu” dedi.