bursagorus.com.tr

BESOB'dan Cumhuriyet'e özel gala yemeği

YEREL YÖNETİMLER

Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB), Cumhuriyet'in 100. yılı etkinlikleri kapsamında gala yemeği düzenledi.

ESRA CAN- TAHA TÜTÜNCÜ

Ramada Otel'de düzenlenen organizasyona BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit'in ev sahipliğinde gerçekleşen programa TESK Başkanı Bendevi Palandöken, AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, Bursa Büyükşehir Başkanvekili Fethi Yıldız, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen ve Ayhan Salman, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ve CHP Bursa Milletvekilleri Hasan Öztürk, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Orhan Sarıbal katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda kılıç kalkan ve mehteran ekipleri gösteri sundu.

Gösterilerin ardından konuşma yapan BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit, "Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu akşamda Bursa esnaf ve sanatkarlarının yanında olmanız çok güzel. Bu gece her ne kadar ulusumuzun bayramını kutlamak için bir araya gelsek de, çevremizde olanlara Filistin'de, Gazze'de işlenen cinayetlere üzülmemek, kızmamak elde değil. İnşallah barış tüm coğrafyaya gelir. 100 yıldır her yanımız çatışma, kargaşa, savaş. Bu coğrafyada hala 100 yıl öncesi gibi ayaktaysak bunu Cumhuriyetimize ve onun sağlam temellerine borçluyuz. Şimdi size geçmişimizden iki olay, iki kişiden bahsedeceğim.

İlki Macit Ayral. Macit bey 1891 İstanbul'da doğmuş 1961'de yine İstanbul'da vefat etmiş. Macit bey aslında bizden biri. Sanatkar, ülkemizin en önemli hat sanatçılarından. Genç Macit Çanakkale'de savaşmış ama savaşın sonunu görememiş. Kendisi savaşa gittiğinde 7 yıllık hattat. Kuran’ı Kerim’den ayetleri hat sanatıyla kağıtlara yazıp siperlere asıyor, askerlere moral vermek için siperleri dolaşan albay bu yazıları görüp etkileniyor. Ve “Bu yazıyı kim yazdı” diye sorunca , Macit “Ben yazdım kumandanım" diyor. “Bunlar çok güzel, sen ne işle uğraşırsın?" diye soran kumandana “Ben sanatkarım, hattatlık yaparım” deyince kumandan yanındaki teğmene dönüp “Sivillerini getirin bu gencin, evine dönsün” emrini verir. Macit bey itiraz eder “Aman kumandanım ben buraya savaşmaya geldim” der. Kumandan “Hadi git evladım sen. Memleketin sanatkara ihtiyacı var, öleceksek biz ölürüz." Macit Ayral’ı o gün evine gönderen “Öleceksek biz ölürüz” diyen Türk Albayı Mustafa Kemal’di. Cumhuriyetimizin kurucusu. İkincisi ise Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara’ya gelen Fransız temsilcisi Mösyö Bulyon. Mösyö Bulyon İnebolu'dan Ankara’ya “istiklal yolu” üzerinden gelir. Yolda kağnı gruplarını ve onları süren Türk kadınını görünce bu azim ve fedakarlık karşısında çok etkilenir. Ancak masada Türk tarafı “tam bağımsızlıktan” ödün vermeyince, bizimkileri küçümseyerek… “Ah kuzum siz çok hayalperestsiniz kağnı kamyonu geçemez” der. Sonrası malum, Türk kağnısı düşman kamyonunu geçti. Oradaki asıl mesele kamyon ya da kağnı değil o aracı kullanan insandır. Bu cumhuriyetin hamurunda o kağnı kolları var, demirciler var, somuncu babalar , fırıncılar var. Nalbantlar, semerciler, dokumacılar var. Bizler onların devamıyız. Bu Cumhuriyeti kutlamak, hele 100. yılı kutlamak onların devamı olan bizlere hak. Konuşmamın sonunu izninizle şöyle kapatmak istiyorum. Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe… durmadan yürüyeceğime and içerim. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun" ifadelerine yer verdi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.