KESK 'e bağlı Tarım Orkamsen Bursa şubesi, Doğader, Türkiye Ormancılar Derneği ve Bursa Barosu’nun ortak açıklamasında, “Uludağ’ın hassas ekosistemi, zaten turizm gibi kültürel bir olgu nedeni ile sistematik olarak yıllar boyunca zarar görmektedir. Festival gibi ekolojik ayak izi son derece yüksek etkinlikler için Uludağ’ın tercih edilmemesi gerekmektedir” denildi.
Tarım Orkamsen Bursa şubesi, Doğader, Türkiye Ormancılar Derneği ile Bursa Barosu temsilcilerinin de katılımıyla TMMOB Bursa İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in okuduğu basın açıklaması şöyle:
“Uludağ, büyüleyici manzaraları, geniş ormanlık alanları, zengin bitki örtüsü ve benzersiz ekosistemleri ile yıllar boyunca araştırmacıların ilgi odağında bulunmuştur. Henüz milli park ilan edilmeden önce bile, Avrupalı araştırmacılar tarafından yoğun şekilde ziyaret edilmiş, bir açık hava botanik müzesi olarak nitelendirilmiştir.
Uludağ’ın 150 günden fazla karla kaplı olması, kış turizmi amacı ile kullanılmasının önünü açmıştır. 1933’e kadar dayanan bu hikâye, Uludağ’ın 1961’de milli park ilan edilmesi ile devam etmiştir. 1970’lerde yapılaşma hızlanmış, 1986’da ise ikinci oteller bölgesine onay verilmiştir. Dünya’da hiçbir milli park yoktur ki içinden vinçler, beton mikserleri eksik olmasın. Ne yazık ki Uludağ, bu açıdan da eşsiz bir milli park olmuştur.
Görüldüğü gibi, milli park olarak bile koruyamadığımız Uludağ, 2015’ten bu yana Uludağ Müzik Festivali’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Ülke çapında büyük üne sahip sanatçıların konser verdiği bu etkinlik Bu kısım şöyle olabilir;
Etkinliğin ortaya çıkaracağı antropojenik etkiler (ışık kirliliği, gürültü kirliliği, kimyasal kirlilik, çevre kirliliği vb.) flora ve fauna üzerinde geri döndürülemez zararlara yol açacaktır.
Konserler çok önemli rekreatif etkinliklerdir. Bizim endişemiz elbette yalnızca bu etkinliğin mekanına ilişkindir. Dünya’da, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı milli parklarda son derece kontrollü müzik festivalleri yapılmaktadır. Ancak bu etkinliklerde kişilerin alana ulaşımı, sınırlı bilet sayısı ile kontrol edilen taşıma kapasitesi, insanların ihtiyaçlarını gidermeye yönelik geçici alt yapı üniteleri ve milli park içindeki gürültünün ve diğer yaratacağı etkiler koruma kullanım dengesi gözetilerek yapılmaktadır. Ayrıca bu etkinlikler, milli park zonlarının en dış halkasında gerçekleştirilmektedir.
Uludağ’ın hassas ekosistemi, zaten turizm gibi kültürel bir olgu nedeni ile sistematik olarak yıllar boyunca zarar görmektedir. Festival gibi ekolojik ayak izi son derece yüksek etkinlikler için Uludağ’ın tercih edilmemesi gerekmektedir.
Biz aşağıdaki ismi yazılı olan kurumlar olarak konu ile ilgili görüşümüzü basının, organizatörlerin ve halkımızın ilgisine sunarız.”