banner52

banner78

15.03.2022, 05:00

Arz Güvenliği Sorunlarımız-1 - Enerji -

Son aylarda gündemimiz ‘pandemi’den başlayarak döviz kuru krizi ve ona bağlı enflasyon tartışmaları ile geçerken ve de bu sorunların üstesinden henüz gelememişken, yeni krizimiz Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili olarak oluşan enerji ve gıda başlıklarındaki aşırı fiyat artışları oldu. Aslında uzun zamandır ülkemizde akademik ve siyasi platformlarda ciddi olarak gündemde tutulan ve birçok alt başlıkta uygulama örneklerini de gördüğümüz, ancak henüz bir politika bütünlüğüne kavuşturulamayan gıda ve enerji konularındaki “ithalat bağımlılığı” konumumuz giderek büyük bir sorun haline gelmeye devam ediyor.

***

HEM ÜRÜNE HEM DE ÜLKEYE BAĞIMLI OLMAK

Türkiye, genç bir nüfusa sahip ve gelişmekte olan ülke statüsünde değerlendirilen ekonomisi ve stratejik konumu ile her dönemde kritik önemini koruyabilen bir ülke. 84 Milyonluk nüfusu ile ciddi bir pazardır. Türkiye’nin 5 saatlik uçuş mesafesinde 66 ülke ve 143 şehir yer almaktadır. Tarım, Sanayi, Enerji, Sağlık, Turizm alanlarında hep önemli bir oyuncu olarak dikkate alınması gereken bir pozisyondadır. Ülkemizin hem kendi nüfusunun ve sanayisinin ihtiyaçlarını karşılaması, hem de dış ticaretini arz güvenliği ekseninde risk oluşturmadan yönetebilmesi büyük zorluklar içeriyor.

Arz Güvenliği kavramı gıda ve enerjide tam olarak arz-talep dengesinin sağlanmasını ve olağanüstü şartlarda dahi bu pozisyonun sürdürülebilir olmasını gerektirir. Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesi 100 bin MW seviyesine ulaşmış bulunuyor. Ancak bu kapasitenin 1/3’ünü doğalgazdan üretilen elektrik oluşturuyor. 11 bin MW elektrikte ithal kömür vasıtası ile üretiliyor. Türkiye’nin bu iki başlıkta da Rusya’dan yaptığı ithalat söz konusu. Ülkemiz doğalgaz ihtiyacının yüzde 99,6’sını ithal etmek zorunda. Çünkü kendi ürettiği gaz maalesef yok. Ayrıca da Rusya dışındaki alternatiflerin sürdürülebilir bir kapasiteleri yok. İran, Türkmenistan’dan gaz alarak Türkiye’ye olan taahhütlerini ancak yerine getirebiliyor.

Görüldüğü üzere ülkemizin doğal gaz, petrol ve kömür başlıklarında ciddi bir arz açığı söz konusu olup, bu açığında ağırlıklı olarak Rusya’dan karşılanması gibi bir zorunluluk söz konusu. Bu durum ülkemiz açısından önemli bir enerji arz güvenliği sorunudur. Cezayir, Katar ve Nijerya’dan zaman zaman yapılan ek ihtiyaç kaynaklı spot piyasa LNG alımları ise genellikle istisnai ve pahalı alımlar olmaktadır. Bilindiği üzere İklim Değişikliği nedeniyle oluşturulan ve bir takvime de bağlanan “Avrupa Yeşil Mutabakatı” çerçevesinde fosil kaynaklı türlerin, yani doğalgaz, kömür ve petrol kullanımlarının da giderek sınırlanacak olması Türkiye için yeni bir Yeşil enerji arz güvenliği gündemine hızla girmesini zorunlu kılmaktadır. Türkiye’nin bu enerji kaynak dağılımının, savaşa girmediği halde savaşan ülkelerde oluşacak herhangi bir ihracat kısıtlamasının ülkemizi çok zor bir duruma sürükleyebileceği açıktır. Dolayısı ile bu bağımlılık ilişkisinin etkisini azaltacak alternatif çözümleri hızlandırmak gerekiyor.

***

YEŞİL-YENİLENEBİLİR ENERJİDE VAR OLAN ADIMLARI BÜYÜTMELİYİZ

Türkiye’nin bu riskli enerji bağımlılığı tablosunu dönüştürmek adına özellikle yenilenebilir enerji alanında yaptığı çalışmaları acil kodu ile hızlandırması gerekiyor. Bu alanda özellikle güneş enerjisi yatırımlarını cazip hale getirecek her türlü adımı, diğer enerji türleri ile koordineli olarak hayata geçirmesi önem arz ediyor. Konutlarda bireysel enerji üretimi ve sanayide veya arazi üzerinde yapılacak GES yatırımlarına dönük bürokrasinin önlenmesine, ayrıca sektördeki aktörler arası çıkar çatışmalarını giderecek çözümlere ihtiyaç var. Ülkemizde kurulu enerji kapasitemizin içinde yenilenebilir enerji payını hızla artırmak durumundayız. Nükleer enerji konusundaki süregelen tartışmalar boyut değiştirmiş durumda.” Zor oyunu bozar” özdeyişine uygun olarak bu tür santrallerini devre dışına alan Almanya’nın bu alanda geri adım attığı, bu kararında nükleer enerji üretiminin karbon salınımına neden olmamasının etkili olduğu belirtiliyor. Fransa’nın enerji ihtiyacının yüzde 40’ının halen nükleer enerjiden karşılanması ve Rusya krizi sonrası Enerji arz güvenliğini sağlama adına Türkiye’nin de enerji arz tablosunda nükleer enerji payının artırılması önemli bulunuyor. Türkiye’nin bu konuda attığı adımlar ileride rahatlatıcı etkiler oluşturacaktır.

EKONOMİMİZ SAVAŞ ÖNCESİ KIRILGAN OLMASAYDI

Rusya-Ukrayna savaşına ve Rusya üzerinde yoğunlaşan yaptırımlara bağlı olarak oluşan enerji fiyatları artışı tüm dünya ülkelerini vurmaya devam ediyor. Özellikle sanayi ülkeleri bu fiyat artışlarından çok yönlü etkileniyorlar. Ulaşım, ısınma ve üretim maliyetlerinde oluşan hızlı artış küresel bir enflasyonun ateşleyicisi konumundalar. Türkiye ve benzeri ülkelerde bu tüm dünyanın katlandığı enerji zamlarının dışında iyi yönetilemeyen kur politikaları kaynaklı ilave bir maliyet daha oluşuyor ki buda günlük asgari yaşam şartlarını dahi zorluyor. Ekonomisi savaş öncesi kırılgan olan ülkeler maalesef savaş maliyetini katlamalı üstlenmek durumunda kalıyorlar.

Arz güvenliği konusunun enerji ayağını çok özet halde sizlerle paylaşmaya çalıştım. Enerji oyununda çok daha detay uzmanlık içeren konu başlıkları var. Ancak ülkemizde günlük yaşamın savaş gibi olağanüstü koşullarda radikal şekilde etkilenmemesi için yapabileceklerimizi ciddiyetle programlamamız gerekiyor. Arz güvenliği konusunun ikinci belki de daha önemli diğer ayağı olan Gıda Arz Güvenliği’ni ise gelecek hafta değerlendireceğim.

Kalın sağlıcakla…

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 24 Kasım 2024
İmsak 06:23
Güneş 07:51
Öğle 12:55
İkindi 15:26
Akşam 17:49
Yatsı 19:12
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 13 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 12 14
12. Konyaspor 12 14
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Bodrumspor 13 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Boluspor 13 21
7. Ankaragücü 13 19
8. Ahlatçı Çorum FK 12 19
9. Keçiörengücü 13 18
10. Şanlıurfaspor 13 18
11. Ümraniye 13 18
12. Gençlerbirliği 13 18
13. Pendikspor 13 18
14. Esenler Erokspor 12 17
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Newcastle 11 18
10. Fulham 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 11 15
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Crystal Palace 12 8
19. Ipswich Town 11 8
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 14 36
2. Atletico Madrid 14 29
3. Real Madrid 12 27
4. Villarreal 12 24
5. Girona 14 21
6. Mallorca 14 21
7. Osasuna 13 21
8. Athletic Bilbao 13 20
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 13 18
11. Celta Vigo 14 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9