banner52

banner78

28.12.2021, 01:18

Faizi ve Enflasyonu Düşürürken Bugünü ya da Esas Sebebi Düşünmek

Son iki aydır ülkemizde yaşanan aşırı kur artışları ve ona bağlı enflasyon nedeniyle gündeme ekonomi dışında bir konu getirmek mümkün değil maalesef. Bende bu hafta hem bir genel değerlendirme yapmak hem de ekonomide istikrar sağlamış bazı örnek ülkeler üzerinden siz okurlarla bir büyük resmi konuşmak istedim.

Öncelikle enflasyon, yani fiyatlar genel seviyesinin yükselmesinin adaletsiz bir vergi olduğunun altını çizelim. Hiçbir kusurunuz yokken cebinizdeki paranın satın alma gücü azalmaya başlar. Daha önce 100 TL’ye aldığınız bir mal ya da hizmeti 130 TL’den almaya başlarsınız. Bu durumda yüzde 30’luk bir satın alma gücü kaybı, yani enflasyon artışı ile karşı karşıyasınız demektir. Enflasyon ekonomide öngörülebilirliği azaltması nedeniyle yatırımcılar, sabit gelirliler, kamu yöneticileri ve siyasetçiler açısından da istenilmeyen bir durumdur.

***

ENFLASYON ORTAMINDA BORÇ ALINAN PARANIN DEĞER KAYBI

Ekonomide faizin maliyetleri artırdığı, bu nedenle maliyet enflasyonu oluşturduğu doğrudur. Ancak bazen enflasyonun sebebi aşırı talep kaynaklı bir talep enflasyonu olabilir. Diğer taraftan tedarik kanallarındaki tıkanıklık, hammadde yokluğu, kuraklık nedeniyle tarımsal üretim azalması, enerji maliyetlerindeki artış ya da kur artışları kaynaklı maliyet enflasyonu türleri de söz konusu olabilir. Bunların hepsi ekonomik modellemelerde dikkate alınması gereken gerçek durumlardır.

Faizin düşük olması ideolojik arka planı ne olursa olsun tüm ekonomik kalkınma planlamalarında arzu edilen ve ulaşılmak istenilen bir şeydir. Burada dikkat edilmesi gereken enflasyonist bir ortamda parasının değer kaybetmemesi için bankada tasarruf mevduatı oluşturan bir vatandaşın birikimine enflasyonun altında bir getiri vererek cezalandırmamaktır. Sistem bunun üzerine kuruludur. Adına faiz ya da başka bir isim konulsun, aslında burada yapılan tasarruf sahibinin enflasyondan korunması işleminden başka bir şey değildir. Bunu yapmadığınız zaman TL mevduatı kendisini enflasyondan koruyacağına inandığı başka bir limana yani dövize yönlenebilir. Kurlar ve ona bağlı fiyatlar yükselir. Bunun sebebi başlangıçta TL mevduatını enflasyondan korumayan faiz kararları olabilir mi?

Maalesef öyle görünüyor.

***

TASARRUFLARIN KORUNMASI KESİNLİKLE GEREKLİ

Çözüm olarak ihdas edilen “Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı” alternatifi tamda yukarıda belirtilen sakıncayı ortadan kaldırmaya yönelik bir çaba olarak görülmelidir. Çok doğru bir hamle yapılmıştır. Sadece bu hamleyi yapmak için Doların 18 TL’ye çıkmasını ve piyasaların yangın yerine dönmesini beklemeye gerek var mıydı diye sormadan edemeyeceğim. İlk baştan TL mevduatlarına enflasyonun üzerinde bir getiri (Reel) verilmesi durumunda Türkiye son 2 ayda yaşadığı stresi kesinlikle yaşamayacak idi. 1 Ekim 2021 tarihinde Dolar kuru 8.88 TL idi. TL tasarruflara negatif getiri verdik. Dolar 18 TL’ye çıktı. Eksikliği düzeltip TL mevduatı koruyacak bir getiri verince Dolar 12 TL bandına indi. Şimdi seviniyoruz. Sizce bir gariplik yok mu? Dolar 2,5 ay önce zaten 8.88 TL değil miydi?

***

KAMU MALİYESİNE DİKKAT

Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı tasarruf sahibini enflasyona karşı korurken oluşacak kur farklarını Hazinenin üstlenecek olması Kamu Maliyesi risklerini de tartışmaya açtı. Son dönemlerde oluşan enflasyondan sabit gelirlileri koruma amaçlı asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında oluşacak muhtemel artışlar, vazgeçilen bazı vergiler yanında başta öngörülmeyen yeni bir bütçe giderini daha dikkate almamız gerekiyor artık. Dövizdeki hareketlenme stabil olursa bu gider kalemi sürdürülebilir olarak kabul edilebilir. Ancak dünyada yükselen enflasyon ve Fed kaynaklı faiz artırım kararları nedeniyle dövizde bir yükselme oluşur ise bunun Kamu Maliyesine etkisini iyi yönetmek gerekir. Aksi halde para politikası ayağı çözülmüş iken bu kez de bütçe açığının büyümesi nedeniyle Kamu Maliyesi üzerinden yeni bir enflasyon kaynağı oluşturmuş olabiliriz.

Mevduatları enflasyondan koruyacak bir reel getiriyi 3-4 ay öncesinde Merkez Bankası politika araçları üzerinden yönlendirilmesi yapılsa idi hazine üzerinde oluşacak bu yük şimdi bankalar tarafından üstlenilecek idi. Bu yükün bankalar tarafından kredi ayağına yansıtılması doğal olarak olacak, ancak hazine o aşamada rekabet gücü kazandırmak istediği sektörlere kredi sübvansiyonu yapabilirdi.

Yukarıda değerlendirmeye çalıştığımız son gelişmeler ışığında ülkemizin para ve maliye politikaları yanında bu sorunları temelden çözecek yapısal reformları yapmak zorunda olduğumuzu tekrar ısrarla belirtmek istiyorum. Kişi başına düşen milli gelirini 40.000.-Doların üzerine çıkartmış, enflasyonu, işsizliği ve faiz oranlarını düşürmüş başarılı ülke ekonomilerinde risk primlerinin (CDS) de nasıl düştüğünü örnekleri ve rakamları ile önümüzdeki hafta sizlerle paylaşmak istiyorum. Kalın sağlıcakla.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 06:23
Güneş 07:51
Öğle 12:55
İkindi 15:26
Akşam 17:49
Yatsı 19:12
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 13 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 12 14
12. Konyaspor 12 14
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Boluspor 13 19
8. Şanlıurfaspor 13 19
9. Ahlatçı Çorum FK 12 19
10. Keçiörengücü 13 18
11. Ümraniye 13 18
12. Pendikspor 13 18
13. Esenler Erokspor 12 17
14. İstanbulspor 13 17
15. Manisa FK 13 17
16. Gençlerbirliği 12 15
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 11 10
16. Leicester City 12 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Real Betis 14 21
6. Osasuna 13 21
7. Athletic Bilbao 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 13 13
17. Las Palmas 13 12
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 9
20. Valencia 12 8