banner52

banner78

22.03.2022, 09:13

Bursa’nın Markası: Uludağ

Muhtemelen 2022 yılının son kar yağışlı günlerini yaşıyoruz. Her ne kadar İklim Değişikliği, Çevre hassasiyeti ve Küresel Isınma sorunları Dünya’nın bundan sonraki gündemine sık sık gelecek olsa da “Herkes kendi kapısının önünü süpürmekle mesuldür” sözüyle yola çıkmanın doğru olduğunu düşünenlerdenim.

Bursa’nın markası “Uludağ” çok kişi için o kadar çok şey ifade eder ki, insan kaç yaşına gelirse gelsin vazgeçilmezleri, alışkanlıkları ve müptelalığı olduğu değerlere sahiptir. Bir Bursalıya “Bu şehirde sizin için “müptelalık veya hastalık” derecesine ulaşmış, vazgeçilmez olan yerler nerelerdir?” diye sorduğunuzda, alacağınız ilk ya da ikinci cevapta size “Uludağ” der.

Uludağ…

Türkiye’de kış turizminin en meşhur, en bilinen mekânı…

Bursa il sınırları içinde, 2.542 mt. Yüksekliği ile Marmara’nın en yüksek dağı…

Kuzeyindeki Sarıalan, Kirazlı, Kadı ve Sobra yaylalarının ucu bucağı olmayan bir cennet…

Zirvesinde yer alan Kara Tepe altındaki kar çukurunda yaz kış erimeyen karı ile beyaz cennet…

46 tür özel Kelebek türünün yanında, Türkiye’de sadece iki yerde yetişen, biri Uludağ’a özgü endemik tür olan Apollon Kelebeği’nin vatanı…

Heredot’un (MÖ 490-420) yazdığı Heredot tarihi kitabındaki “Olympos” dağı...

Roma İmparatorluğu’nun Hıristiyanlığı seçtikten sonra Uludağ’da 3. yüzyıldan sonra keşişlerin yaşadığı, ilk manastırların ev sahibi...

Bursa’nın fethinden sonraki Türkler tarafından verilmiş ismi ile “Keşiş Dağı”...

Ve 1925 yılında Osman Şevki Bey’in önerisi ile Bursa Vilayet Coğrafya Cemiyeti’nin kararı ile bugünkü ismi verilen “Uludağ”...

Yazılacak ve incelenecek binlerce özelliklerinin sadece bir kaç önemli ayrıntısını belirtmek istedim.

Neden mi?

Çünkü üzerinde karar verilecek olan sosyal alanların, yaşanılan şehirde kime ne ifade ettiğinin önemli olduğunu düşünürüm. Sahipliğini veya kullanım hakkını alacak olmaya niyetlendiğimiz ufacık eşyanın bile geçmişini ve değerini merak edip nasıl bir bedel ödeyip ödemeyeceğimize karar verirken “önce tarihinin değerini mi yoksa günü bugünden başlatarak tarihini görmezden gelerek” ucuza kapatmayı mı düşündüğünüzün o “değer” üzerinde çok önemi vardır.

***

ULUDAĞ KARARI BURSALI’NIN HAKKIDIR

Aslında uzun zamandan beri var olan fakat son günlerde yavaş yavaş artık yüksek sesle dillendirilen; Uludağ Milli Parkı'nın yaklaşık 5 bin hektarlık bölümünün milli park statüsünden çıkarılarak “Alan Başkanlığı” adı altında yapılaşmaya açılması görüşü Bursa ve doğal güzelliklerin korunması açısından önemli bir konu.

Uzun zamandır alttan ısıtılan ve bugünlerde istenilen amaca ulaşılması için düğmeye basılan konunun “ağız sulandırıcı” tarafı 5 bin hektarlık bir alanda neler neler yapılabileceğidir...

Hatırlarsanız, bu konu ile ilgili ilk açıklama masum bir başlık atılarak verilmişti;

“Yetki karmaşası ve Statü Çakışması”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aralık 2021’de; “Uludağ Alan Başkanlığı ile ilgili yasa, ocak ayında kurum görüşlerine sunulacak. Birkaç ay içinde de yasanın çıkacağını düşünüyorum. 2634 sayılı turizm teşvik kanunu değişikliği ile ilgili Orman Bakanlığı’na bağlı tesislerin Turizm Bakanlığı’na geçmesinin önü açıldı” açıklamasını yapmıştı.

Bu karar çıkarsa ne olur?

Önce elimizde bulunanları nasıl kaybederiz buna bir bakalım;

- Uludağ Milli Parkı'nın statüsünün değiştirilmesi halinde milli parkın kaynak değerlerini oluşturan endemik ve bitki çeşitliliği ve Bursa’nın yüzde 90 oranında içme suyunu karşılayan tatlı su kaynakları korunamayacaktır.

- Alan Başkanlığı ile Uludağ ormanlarının su kaynaklarının, endemik bitki çeşitliliğinin yok oluşu hızlanacak, gelecekteki Uludağ eteklerindeki yerleşim yerlerinden başlayarak Bursa’nın da zamanla bugünkü fotoğraflarını tarihe gömecektir.

Kaldı ki biz Bursalılar, Bursa’nın eski fotoğraflarını bulmaya, incelemeye, üzerinde yorum yapmaya ve hayranlıkla izlemeye alışkın insanlardır. Çoğu Bursalının ama işyerinde ama evinde kopyası da olsa “Eski Bursa Fotoğrafları”ndan mutlaka vardır.

- Alan yönetiminden sorumlu tek idare Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’dür. Milli park statüsü turizm faaliyetlerine engel bir koruma statüsü değildir. Alan Başkanlığı olması durumunda alınacak kararlar koruma öncelikli olmayıp, yeni turizm aktivitelerini geliştirilmesine yönelik olacaktır. Bu da beraberinde betonlaşmayı, hadi daha açık şekli ile yüksek Otel binalarının yer aldığı “optimum merkez” olarak önünün açılmasını getirir.

- Uludağ Milli Parkı'nın, statüsünün değiştirilmesi halinde "altyapı geliştirme" adı altında parktaki yapılaşmanın önü açılacaktır. Ne Bursalının, ne Bursa dışından Uludağ için gelmiş yerli yabancı Turistlerin,  günlerce veya aylarca bu çalışmanın ne tamiratını ne altyapısını bekleyecek tahammülü yoktur. Yıllarca bir denenmişlik ve yaşanmışlık bu tecrübeyi sağlamıştır. Bunları sadece Bursalılar bilir. Dağ yolunun onarıldığı tüm zamanlar dâhil,  Bursalı için bir çileden öteye geçmemiştir. Çünkü Uludağ bir Bursalı için şehir merkezindeki herhangi bir semte gidip gelmek kadar alışkanlıktır.

***

YÜKSEK MENFAATİN ANAHTARI: MEDYA GÜCÜ MÜ?

Ankara’da çıkan kanunlara onay verenler, yaşamadıkları şehirler ile ilgili kararlar alırken o bölgenin kimliğini, insanını, değerlerini ve korumacı kültüre sahip olup olmadığını bilmek veya bilmeseler bile araştırma yapmak, hatta daha doğrusu Yerel Yönetim’in kamuoyuna sorarak, yaşayan nüfusun çoğunluğunun kararına göre hareket etmek zorundadır. Uludağ için verilecek karar, en az Bursa için Yerel Yönetimler arifesindeki seçim kadar önemlidir.

Bu arada;

Şunu söylemeliyim. Bu yazıda “rant” kelimesine asla rastlayamayacaksınız. Çünkü bir Bursalı olarak bu şehrin herhangi bir karışına dahi talan edilecek ya da üzerinden menfaat devşirilecek bir hadise olarak bakmam.

Fakat ne yazık ki; sadece bu “Uludağ Alan Başkanlığı” konusunu desteklemek ve planlarını gerçekleştirmek adına Uludağ’da yıllarca oteli olan bir Bursalı ailenin tam da bugünlerde Bursa Basınına bir “Günlük Gazete” kazandırdığını görüyoruz. Tabi kolay değil. Yeşilçam’ın ekmeği de yüz yıl yenmiyor, yetmiyor.

Bugün yarın gazete bayilerinde göreceğiniz bu gazetenin neden çıkarıldığını, bunca meşakkat ve özveri taşıyan “gazetecilik” mesleğinin yanından bile geçmemiş kişilerin neden birden bu işe merak saldıklarını anlamak kolay değil. Özellikle kâğıt ve baskı maliyetlerini karşılamada, Türkiye’de bu mesleğin var olduğundan bugüne kadar en zor zamanını geçiren medyaların çoğunun el altından satılık olduğu bu dönemde birdenbire bir “Gazetecilik Aşkı” ile yanıp tutuşmanın alamet-i farikası nedir?

“Turizmci” gibi havalı bir unvanın yanına “Medya patronu” unvanı elbette ki çok yakışır.

Fakat Türkiye’de “Basın” gibi kendinden şerefli bir mesleği sadece güç dayatması için kendi çıkarlarınıza kullanmadığınız sürece bu sektöre emek verenler olarak bize sadece “Hayırlı Olsun” demek düşer.

Ancak;

Bu meşakkat “Uludağ Alan Başkanlığı” için ise zaten yaşar ve görürüz...

***

NE BURSA, NE ULUDAĞ SAHİPSİZ...

Alinur Başkan, Bursa’da görevi devraldığının 400. gününde yayınladığı ‘Manifesto’nun bir kısmında şöyle diyordu;

“İşte tüm bu değerleri ve nice güzellikleri ile Bursa bir emanettir ve emanetimiz dediğimiz şehrimize liyakatle sahip çıkmak zorundayız. Kirlenmeyeceğiz, kirletmeyeceğiz ve kirletenlere asla izin vermeyeceğiz. Kontrolsüz büyüme, rant sevdası, moda akımların esiri olarak zihnimizi ve ilişkilerimizi kirletmeyeceğiz. Artık binaların göklerle ilişkimizi kesmesine izin vermeyeceğiz. Bina yapmak için değil, Bursa’yı mamur etmek için bir imar politikasını kesinlikle hâkim kılacağız. Çocuklarımıza bina gölgesi yerine, çınar gölgelerinde bir Bursa bırakmak zorundayız. Bursa’ya yakışan budur. Esen rüzgârımızın sesini, çocuklarımızın neşesini, birbirimize söylediklerimizi duymamızı engelleyecek kirliliklere asla izin vermeyeceğiz.

Evet Başkan...

Bursa göreve getirdiğinde nasıl güveniyorsa, size aynı güvenini devam ettiriyor...

Sizden duyduğum bir cümleyi de okuyucularımızla paylaşmak isterim;

“Uludağ’ı sadece belli gelir grubunun gittiği bir yer olmaktan çıkarmamız gerekir. Bursa’da yaşayan herkesin rahatlıkla gidebileceği, her gelir grubuna hitap eden, bir portakal suyunun ve bir ayranın 50,00 TL olmadığı bir Uludağ yapacağız.”

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 06:23
Güneş 07:51
Öğle 12:55
İkindi 15:26
Akşam 17:49
Yatsı 19:12
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Ümraniye 13 18
11. Pendikspor 13 18
12. Manisa FK 12 17
13. Esenler Erokspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 13 13
17. Las Palmas 13 12
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 9
20. Valencia 11 7