banner69

21.12.2021, 12:08

Endüstriyel Ekoloji

Endüstri dediğimiz şey doğal sistemlere benzer mi hiç? Ne dersiniz? Nasıl bir benzerlik kurulur da endüstri ve ekoloji kelimeleri yan yana anılır? Ekolojinin yanında, simbiyoz, metabolizma gibi kelimeler de duyulur bazen.

Efendim, endüstriyel ekoloji kavramı, insanın “Endüstriden kaynaklanan çevre problemleriyle nasıl baş edebilirim?” sorusunu sormaya başladığı seksenli yıllarda ortaya atılmış. Her zamanki gibi doğadan yanıt istemiş insan. “Doğayı taklit ederek doğanın başına açtığım bu problemlere çözüm bulabilir miyim acaba,” demiş. 

Doğadan nasıl yanıt almış dersiniz? Doğadan öğrendiklerini uygulayabilmiş mi?

Endüstriyel ekoloji,  endüstriyi insan yapımı bir ekosistem olarak görmeye çalışıyor. “Hani endüstriler doğal ekosistemlere benzer şekilde işleseler ne güzel olur” der misali. Endüstriyel bir süreçte ortaya çıkan bir atık veya yan ürün, diğer endüstrinin girdisi olsa! Böylelikle doğrusal sistemlerden çıkıp döngüsel sistemler kurabilsek! Doğada hep döngüler var, endüstrilerde neden olmasın? Doğal ekosistemlerde sürekli bir akış var, endüstriyel sistemlerde de öyle. Bu akışı dengeye getirebilsek!

Çok iyi biliyoruz… Endüstriyel süreçler, malzemenin maden olarak çıkarılmasından başlayarak atık haline gelmesine kadar olan beşikten mezara sürecinde hep çevreye yük oluştururlar. Yorarlar, kirletirler çevreyi. Çevre üzerinde etkisi olmayan endüstri bulmak çok zordur.

Endüstriyel ekoloji anlayışı, endüstrinin çevre üzerinde oluşturduğu stresi yenilikler geliştirerek, kaynaklarını verimli kullanarak, sürdürülebilir büyüme modelleri benimseyerek azaltmaya çalışan bir anlayıştır.  Bu anlayışa göre endüstri, gezegen üzerinde ne kadar az baskı oluşturursa yaşama ve büyüme şansı o kadar fazla olur. Bu anlayış, endüstriyel alanları yalnız ve bağımsız olarak görmez, onları daha geniş bir ekosistemin parçası olarak görmeye çalışır.

Endüstriyel ekoloji kavramı içinde, endüstri doğayla etkileşim içindedir. Başka endüstrilerin atıklarını kendi süreçlerine girdi olarak sokar. Temel prensipleri aşağıdaki gibidir:

  • Endüstriyel sistemlerde döngüyü kapat. Atığı kaynak olarak gör. Diğer endüstrilerle ortaklıklar kur, onların yan ürünleri için alışveriş yap.
  • Endüstriyel girdi ve çıktılar arasında bir denge kur. Çevre-endüstri ara kesitini iyi yönet. Ekosistem davranışını anla, endüstrinin ne zaman doğal ekosistemlerle etkileşime geçebileceğini ve ekosistemlerin sınırını öğren.
  • Daha az işlenmemiş madde ve daha az enerji kullan. Kaynaklarını daha verimli kullan. Malzemeleri yeniden kullan ve çevre dostu malzemeleri tercih et. Daha azıyla daha çok iş yap.
  • Endüstriyel süreçlerinin verimini artır. Ürünleri, süreçleri, ekipmanı yeniden tasarla. Kaynakları korumak için malzemeleri tekrar tekrar kullan.
  • Çevre üzerinde etkisi olmayan enerji kaynakları kullan.
  • Çevre ve ekonomi kavramlarını hem örgütsel yapına hem de politikalara dahil et. Dışsallıkları içselleştir, çevre politikalarında ekonomik araçlar kullan. Refahı ekonomiyle ölçmek yerine daha kapsamlı çevresel indekslerle ölçmeye çalış.

Bütün bunlar sağlanabilirse endüstriyel ekolojinin pek çok faydası ortaya çıkar. Satın alma ve atık bertaraf maliyetleriniz düşer mesela. Atıklarınızı satarsanız gelir elde edersiniz. Şirket imajınız güçlenir. Diğer endüstrilerle işbirlikleriniz artar ve pazar avantajları elde edersiniz.

Söylerken iyi hoş da, yapması kolay mı bu organizasyonları? Hiç kolay değil. Bu nedenle her zaman aynı örnek anlatılır endüstriyel ekoloji veya endüstriyel simbiyoz için. Danimarka’daki Kalundborg Eko-Parkı’dır anlatılan örnek. Biz de onu anlatalım:

1970’lerden beri Danimarka’daki bazı endüstrilerin atıklarını ve yan ürünlerini diğer endüstrilere sattıklarını biliyoruz. Danimarka’daki en büyük kömürle çalışan termik santral (Asnaes) proses buharını bir petrol rafinerisi olan Statoil’e ve bir farmasotik firması olan Novo Nordisk’e satar. Asnaes’in fazla gelen ısısının bir kısmı da belediyenin ısıtma sistemine verilir. Evlerdeki yakıt kullanımı biraz azaltılmış olur böylelikle. Fazla ısının bir başka kısmı ise Asnaes’in ticari balık çiftliklerine verilir. Bu balık çiftliğinden çıkan çamur ise yerel çiftçiler tarafından gübre olarak kullanılır. Novo Nordisk atıklarının bir kısmını işleyerek yüksek besin maddesi içeren sıvı çamur elde eder ve onu çiftçilere satar. Statoil, Anaes’e soğutma suyu ve arıtılmış atıksu sağlar; böylelikle Asnaes dışarıdan temiz su alma ihtiyacını azaltır. Statoil çıkan gazındaki kükürtü giderir ve temiz gazını Asnaes’e ve yapı malzemesi endüstrisi olan Gyproc’a satar. Gazından gidermiş olduğu kükürtü ise sülfürik asit üreticisi Kemira’ya satar. Kükürtü giderirken ortaya çıkan kalsiyum sülfatı da alçıtaşı olarak Gyproc’a satar.

Burada kurulan ortaklıklar gönüllü olarak oluşturulmuş ve görüşmeler bağımsız olarak gerçekleştirilmiş. Başlangıçta sadece ekonomik sebeplerle kurulan bu ortaklık yapısı çevre dostu bir eko-park olarak dilden dile anlatılmış durmuş.

Bu sistemi kurmak pek çok faktöre bağlı, kolay değil.  Ancak sistem kurulduğunda hem endüstriler için hem de toplum için fayda sunmaya başlayabiliyor.  Bu tür sistemleri kurmak için ne gerekiyor o halde?

Düşünelim… Aklıma unuttuğumuz bir kelime geliyor: Endüstriyel planlama. Endüstriyel kuruluşların kurulmadan önce yerlerinin belli olduğu, “kim kimle komşu olabilir, kim kime atığını verebilir, döngüler nasıl kapanır,” sorularının sorulduğu ve yanıtların alındığı bir endüstriyel planlama sürecinden söz ediyorum. Yoksa “Şurada boş bir arazi gördüm. Limana da yakın. Benim için çok iyi olur,” şeklinde bir endüstrileşmeyle endüstriyel ekolojiden söz edilemez elbette. Yerleşimle kucak kucağa yaşayan bir endüstrileşmede de bu kavramı unutabiliriz. Endüstri, atığını yönetmek isteyecek; yerleşim buna izin vermeyecek; uğraş dur. Nasıl bir endüstriyel planlama düşünüyorum? Kentlerin gerçek kimliklerini baskı altına almayacak bir endüstriyel planlama. Bir kent, bırakınız doğal varlıklarıyla ünlü olsun; bırakınız meyve ağaçlarıyla ünlü olsun; bırakınız turizm altyapısıyla ünlü olsun. Her kent endüstrisiyle ünlenecek diye bir şey yok. Limana yakın, havaalanına yakın diye endüstriyel bölgeler tarım alanına yapılmasın mesela. Tarım alanına endüstriyi kuralım ama biz içinde endüstriyel simbiyoz uygularız demek biraz ironik değil mi?

Yazının başına dönelim. Doğa endüstriler için yanıt vermiş mi? Evet vermiş. Uygulanabilecek ekolojik bir model, simbiyotik bir ilişki önermiş. Yapabiliyor muyuz?

Söz dinliyor muyuz? Doğayı dinliyor muyuz?

Ne zaman dinledik doğayı? Huylarımız değişti mi? Yoksa doğanın tepesinin atacağı o kritik noktaya kadar gitmek midir niyetimiz?

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 11 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 33 59
3. Gençlerbirliği 33 57
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 33 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16