Enerji Krizi Üreticimizi Nasıl Etkiler?

G7 ve Avrupa ülkelerinin Rus petrolüne tavan fiyat koyma kararına karşın, Rusya Kuzey Akımı boru hattını süresiz olarak kapattı. Bu nedenle de Avrupa’da yaşanması beklenen resesyon sinyalleri daha da güçlendi. Bu durum başta enerji yoğun endüstriyel üretim olan cam, otomotiv, demir-çelik sektörlerini derinden etkileyecektir. 

Türkiye’de üretimin durumunu bakmak gerekirse;  PMI ( Satın alma Yöneticileri Endeksleri) oranları açıklandı Türkiye’nin PMI oranı 46,90’dan 47,4’e çıkarak bir önceki ay olan Temmuz ayına göre toparlanmalar mevcut fakat daralmalar sürmektedir. Oranın 50 puanın altında kalması sanayide üretim durgunluğu ile ifade edilir. Bu durgunluğun sebebi maliyetlerin yüksekliği olduğu görülmektedir. Ayrıca Şubat ayından bu yana durgunluk devam eden bir olgudur.

İhracatımızın yarısına yakınını Avrupa ülkelerine yapmaktayız. Başta Almanya, Birleşik Krallık, İtalya, ispanya, fransa olmak üzere Avrupa’nın birçok sanayi ülkesine ihracatımız gerçekleşmektedir. Bu nedenle Avrupa’daki söz konusu durgunluğun derinleşmesi ve beklenen Resesyonun Türkiye’ye etkisinin büyük olacağı endişesi sanayicimizde de yer etmeye başlamıştır.

Fiyatlar genel seviyesi açısından değerlendirelim. Enerji sıkıntısı Avrupa için üretim sıkıntısı demek dolayısıyla enerji maliyetlerinin artması, artan maliyetler karşısında üretimin azalması her alanda fiyatların korkunç seviyede yukarı çekileceği anlamına gelmektedir. Bu durumda Avrupa üretimini Türkiye gibi işçiliğin ve enerjinin kısmen daha ucuz üretici ülkelere yönlendirir mi? Sanmıyorum. Çünkü ülkemiz sanayisi avrupa nezdinde yan sanayi üretimcisi veya montaj hattıdır. Ana üretimini yani know-how’ını vermeyeceğini düşünüyorum.

Bursa ihracatındaki en önemli sektör otomotiv sektörüdür. Ukrayna- Rusya savaşı, Avrupa’daki durgunluk sektörü bir hayli etkilemişti. Ham maddeye ulaşım noktasında zayıf olduğumuz bu alanda bir hayli etkileneceğimiz gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Toparlamak gerekirse Avrupa endüstrisinde zor günler kapıda. Bu durumun sanayicimizi etkilemesi yakındır. Bu sebeple Devlet sübvansiyonlarının önemi daha da anlaşılmaktadır.

Gerek Ticaret Bakanlığımız gerekse Sanayi Bakanlığımız ticareti, üretimi ve üreticiyi desteklemektedir. Verdiği destekler elbette ki güçlenmeye çalışan sanayimiz için can suyu niteliğindedir. Üretimden mal ve hizmet ticaretine, ihracattan yurt dışı pazarlarında yapılan yatırımlara kadar birçok alanda teşvik vermeye devam etmektedir.

Zor günler kapıda…

Ekonominin çarklarının durmaması için devlet teşviklerinin arttırılarak Enerji yoğun sektörlerin desteklenmesi ve acil eylem planlarının ortaya konması gerekmektedir.