banner69

06.12.2021, 23:59

Hayaller Paris Gerçekler Pazaryeri

Pazaryeri Bilecik’in ilçesi ve başlıkta bulunma nedeni hem Paris ile kafiyeli, hem de ekonomik bir yer adı olması. Önce işe gerçeklerle başlayalım. Geçen hafta, “TÜİK verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2021 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,7 oranında büyüdü. Sanayi yüzde 10 büyürken, tarım yüzde 5,9, inşaat yüzde 6,7 küçüldü.” İhracat ve kamu harcamaları da çok artan kalemler arasında.

Büyümeye seviniriz, hele dar gelirlilere yansırsa daha da seviniriz. Bizim gibi işsizliğin çözümünde inşaat sektörüne bel bağlayan bir ülke için inşaat sektöründeki küçülme önemli. Tarımdaki küçülmeyi ise, iklim değişikliği ve kuraklık haberleri ile birlikte değerlendirdiğimizde, ülkemizin bir tarım ülkesi olmasına güvenmekle birlikte, kuraklığın ciddi bir tehlike olduğuna da dikkat çekeriz.

Geçelim yeni ekonomik modele…

Yeni bir ekonomik modelden söz ediliyor. Bu modelin temel mantığı ise şöyle açıklanıyor: Düşen faizler yatırımı ve üretimi artıracak, bu yüksek istihdam ve ihracat sağlarken ithalatı azaltacak ve düşük dış borca yol açacak.

Faiz, yatırım, üretim, istihdam, ihracat, ithalat, dış borç bir ekonominin önemli değişkenleri arasındadır ve bunlar birbirlerini etkileyerek artar ve azalırlar. Dikkat edilirse, şekilde veya yeni ekonomi modelinde, kur ve enflasyon yok. Anladığımıza göre dış borç düşerse, kur ve enflasyonun da düşeceği üstü kapalı bir şekilde varsayılıyor.

Bir ekonomik model dediğimizde aklımıza gelmesi gereken bir başka nokta da, bu modelin zaman içinde işleyeceğidir. Bu cümle çok basit bir cümle gibi görünse de, gerçek hayatta yaşanan karmaşıklıkların çoğunun temeli bu cümlede yatar.

Şimdi bir bilardo oyunu düşünelim. Beyaz topa (faizleri düşürerek) vurarak başka bir topu (yatırımları artırmayı) hedefliyoruz. Bilardo oyununda bir vuruşun hedefine ulaşıp ulaşmadığını görmek için uzun bir süre beklemeye gerek yoktur ama ekonomide bu böyle değildir. Faizleri düşürmeyi amaçladıktan sonra beklemeniz gerekir. Kısaca iki değişken arasındaki ilişki bir “gecikme” ile gerçekleşir. Siz faizleri düşürmeye çalışırken, faizler kısa bir sürede düşmeyebilir. Düşse bile bu etkinin yatırımları tetikleyebilecek düzeyde olması yine zaman gerektirebilir. Ayrıca, düşen faizlerin ne ölçüde yatırımları etkileyebileceği de ayrı bir sorudur. Çünkü yatırımları sadece faizler etkilemez, örneğin kur veya başak değişkenler de etkiler.

Bir başka konu ise, yatırımlar artsa bile bunun üretime dönüşmesi için zamanın gerekli olmasıdır. Çünkü yatırımların bir “olgunlaşma süresi” vardır. Bugün yatırım yapıldığında, o yatırım yarın üretime dönüşmez.

Kısaca, kur ve enflasyonu dışarıda tutan yukarıdaki 6 değişkenli basit modelde bile değişkenler birbirlerini gecikmeli olarak etkilerler. Bu gecikmeler, koşullara göre bazen uzar bazen kısalır. Bazen değişkenler birbirlerini az, bazen fazla etkilerler. Bu gecikmeler ile dar gelirlilerin sıkıntıları arasındaki ilişki ise siyasi tercihleri belirler.

Daha da sıkıntılı bir başka nokta ise, nedenselliğin tek yönlü olmamasıdır. Gerçek hayatta biz genelde nedenselliği tek yönlü düşünürüz. Kibriti çaktığımız için kâğıt yanar. Ama ekonomide, hem kibriti çaktığımız için kâğıt yanar, hem de kâğıt yandığı için kibrit çakılır…

Çoğu zaman ekonomide nedensellikler çift yönlüdür yumurta da tavuktan, tavuk da yumurtadan çıkar.

Başka bir noktayı daha ekleyelim. Ekonomik bir modelin içinde tüketicilerin bekleyişleri de olmalıdır. Tüketiciler bir ekonomide bir şeyi kırk defa söyler, düşünür veya beklerlerse bu gerçekleşir. Herkes kurun artacağını beklerse, kur artar. Demek ki insanların neyi beklediklerini de izlemeli ve ekonomik modelimiz çerçevesinde sorun oluşuyorsa düzeltmeliyiz. Bu alanın sihirli sözcüğü ise ‘güven’dir. Hoş olmasa da bu nedenle buraya, Ekim ayında tüketici güven endeksinin düştüğünü de eklemeliyiz.

Evet, faiz ile enflasyon arasında nedensellik, iki yönlü de olabilir. Ancak, bu işin bir de tehlikesi var. Onu da 2011-2016 arasında TCMB Başkanlığı yapmış olan Erdem Başçı şöyle anlatmış: “Enflasyonu artıracak bir şok geldiğinde, ben eğer sert bir faiz indirimine gitmiş durumda olursam, enflasyon oranı kısa vadede kontrol edemediğim bir şekilde artabilir.” (Akgül Işıl, Özdemir Selin, “Enflasyon-Faiz Oranı ve Enflasyon-Döviz Kuru İkilemi: GEG Programı Döneminde Türkiye Gerçeği”, Ege Akademik Bakış, Cilt 18 · Sayı 1 · Ocak 2018, s.163.)

İşin tehlikesi bu.

Tehlikeyi başka bir çalışma daha belirtiyor:

“Çalışmadan elde edilen bulgular ışığında… Döviz kurlarında meydana gelen değişmeler faiz oranlarını etkilemek suretiyle piyasalarda istikrarı bozabilir. Bu istikrarsızlığı önlemek amacıyla döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaların bertaraf edilmesi için gerekli önlemlerin alınmaması ise durumu daha da kötüleştirerek ülkeyi ekonomik krize sürükleyebilecektir.” (Ayla Dilara, “Türkiye’de Faiz Oranı ve Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Bir Araştırma”, Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, http://busbed.bingol.edu.tr, Yıl: 9, Cilt: 9, Sayı: 17, Bahar/Spring 2019, s.304.)

Meraklısı için şu kısa alıntıyı da yapalım:

“Çalışmanın birinci önemli bulgusu, 2003-2011 döneminde enflasyon ile faiz oranı arasında çift yönlü nedensellik varken, 2011’deki kırılma sonrasında bu ilişkinin ortadan kalktığıdır. İkinci önemli bulgu ise, 2008 yılı sonrasında döviz kurundan enflasyona nedenselliğin ortaya çıkışıdır.” (Akgül Işıl, Özdemir Selin -Adı Geçen Eser-)

Ve sonuca gelelim:

Faiz oranı ve enflasyon arasında…

Faiz oranı ve döviz kurları arasındaki nedensellik dönem dönem tek yönlü değil, çift yönlü olabilir.

Çift yönlü olursa ne olur?

İstenilen değişkenin kontrolü zorlaşır.

Tuhaf ama biz hastanın ateşini düşürelim diye ona hap vermeye çalışırken, hastanın ateşi bizim verdiğimiz hap sayısını değiştirmeye başlar.

Ekonomik olgular karmaşıktır, bizim basitleştirmelerimize boyun eğmezler.

Modeller ve gerçekler söz konusu olduğunda…

Hayaller Paris olsa da…

Gerçekler kalkıp…

Pazaryeri’ne gidebilirler.

Yorumlar (2)
Erdal Yal 3 yıl önce
Nefis bir durum tesbiti. Tebrikler.
Tansel Saylı 3 yıl önce
Değerli Necmi Hocam, keşke bu yazınızı iktidardakiler okuyabilse de biraz yöntemlerini ve yönlerini değiştirebilseler...
Namaz Vakti 11 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 33 59
3. Gençlerbirliği 33 57
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 33 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16