banner69

Nerede o anayasa?

Büyükşehir Belediyesi’nde 1994-1999 yıllarında başkanlık koltuğunda oturan Erdem Saker, döneminde hazırlanan ve sanayiciler tarafından ‘Bursa’nın Anayasası’ diye tanımlanan 1/100 binlik planın yine sanayicilerce delindiğini vurguladı: Nerede o anayasa!

ÖZEL HABER 08.09.2021, 19:13 10.09.2021, 00:23
Nerede o anayasa?

Röportaj: N. Nuri Yavuz

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yıkıcı etkilerinin sürdüğü bugünlerde küresel kamuoyunun en önemli gündem maddelerinden biri de iklim krizi; özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) Kasım 2019’da duyurduğu AB Yeşil Mutabakatı, ülkemizde de çevre hassasiyeti ve yankısını artırdı. Hem ulusal çapta hem de yerel bazda kamu ve sivil yapılar; iklim, çevre, yeşil ekonomi gibi başlıklara odaklandı. Çevre kirliliğinin gözle görülür boyutlara ulaştığı sanayi kenti Bursa’da da yerel idareler ve bağımsız/gönüllü platformlar, bu konularda kamuoyu oluşturma ve politika yapıcılarda ön açıcı bir etki yaratma adına önemli çalışmalar yapıyor. Bu yapılardan biri de Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) himayesinde kurulan Yeşil Bursa Çalışma Grubu. Bu grubun başkanlığını üstlenen geçmiş dönem (1994-1999) Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in iklim değişikliği bağlamında Bursa’ya ilişkin görüşlerini aldık.

  • Son dönemde özellikle iş dünyası başta olmak üzere kamuoyunda geniş yankı bulunan iklim değişikliği gündemi ve duyarlılığını nasıl yorumluyorsunuz?

İklim değişikliği konusunu dünya, uzun yıllardır konuşuyor. 1972 Stockholm Konferansıyla hukuksal çerçevesi çizilen çevre konusunda ilk somut adım, 1979 yılında Birinci Dünya İklim Konferansı ile atıldı. 1988’de Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) kuruldu. 1990’da İkinci Dünya İklim Konferansı gerçekleştirildi. 1992’de Rio’da düzenlenen Yeryüzü Zirvesi’nde ‘Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ (İDÇS) imzaya açıldı. Bu sözleşme 94’te yürürlüğe girdi. Sonra 1995 Berlin Buyruğu, 1997 Kyoto Protokolü kabul edildi. Ana amaç, insan kaynaklı sera gazı salınımlarını azaltmak. Bu çalışmalar 2015 Paris Anlaşması’na kadar geldi. Türkiye de bu anlaşmayı imzaladı ama henüz yürürlüğe koymadı. Bu konferans kararları doğrultusunda AB ülkeleri, Yeşil Mutabakat oluşturdu. Bu mutabakat ile AB ‘Ben senden bir mal alacaksam, üretiminde çevre kirliliğine neden olmayacaksın’ diyor. Dolayısıyla sanayici, şuanda bu konuyu gündemine almak zorunda. Şuanda da sanayici, bu konuda ciddi adımlar atıyor. Fabrika çatılarına Güneş Enerji Santrali (GES) kurulmaya başlandı. Ayrıca ‘Türk Sanayii’nin bir özelliği de yeni bir konuya giriştiğinde hemen ileri adımlar atma becerisi var. Mesela bu dönemde GES sistemlerini üreten sanayi gelişmeye başladı. Öyle ki ihracat yapma düzeyine ulaşıldı. Yani bizim sanayimiz bu konuya çok çabuk adapte olacak durumda görünüyor.

  • Yeşil Bursa Çalışma Grubu olarak siz neler yapıyorsunuz?

Ana gündem, AB Yeşil Mutabakat. Çevreyle ilgili atılacak adımlara yönelik çalışmalar yapıyoruz. Grup içinde bilim insanı ve sanayici olan var. Toplumda doğanın korunmasıyla ilgili bir duyarlılık oluşturmak için ne tür adımlar atılabilir bunlar tartışıp araştırıyoruz.

  • Konunun küresel ölçekte ısındığı dönemde siz de belediye başkanıydınız. O günlerde siz neler yaptınız?

O yıllarda ülkelerde ‘Yerel Gündem 21’ diye çalışma grupları oluştu. Bunu Türkiye’de ilk defa ben oluşturdum. O dönemde Dünya Yerel Yönetimler Birliği’nin yönetim kurulundaydım. Biz, o tarihte Bursa’da evsel atıklarda geri dönüşüm odaklı ayrıştırma hareketi başlattık. Mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak muhtar, ev hanımı, gençlere bu konuda bilgilendirme yapıldı.

  • Çalışma grubu olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı ziyaret ettiniz. Başkan Aktaş’ın bu konuya yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuya çok sıcak baktı. Hatta bu beni de cesaretlendirdi ve imar yönetmeliğinde yeni binalar için GES sistemi zorunlu olmalı önerisinde bulundum. Başkan da bu alanda çalışıyor. Mesela BursaRay istasyonlarına ve binalara Güneş Enerji Santrali (GES) kuruyor.

Bursa’nın geleceğinin resmi

  • Peki, Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlığı süren yeni 1/100 binlik planı hakkında ne düşünüyorsunuz? Size kanaatiniz soruldu mu?

Burada en önemlisi sivil toplum kuruluşlarına danışmaları oldu. Yeşil Bursa Çalışma Grubu olarak bize hazırlığı yolladılar. Gurubumuzdaki uzmanlarla birlikte inceledik, rapor yazdık ve teslim ettik. Yine akademik odalardan görüş alıyorlar. Bu önemli bir tutumdur ama tabi daha önemli olan alınan görüşleri değerlendirmeleridir. Bu plan, Bursa’nın geleceğinin resmidir. Dolayısıyla orada alınacak kararların hiç kimse tarafından delinmemesi lazım.  Ki biz bunu yaşadık.

  • Nasıl?

Bugün halen bizim yaptığımız 1/100 binlik plan uygulamada. Yeni dönemde hazırlığı süren plan henüz belediye meclisine gelmedi. Biz, o dönemde planı yaparken 3 ilçeydik ama etkileşim alanımız Kestel’den başlayıp Hasanağa’ya kadar gidiyordu. İmar İskân Bakanlığı ile kol kola girdik ve bütün bu alanı kapsayan planı, il genelinde detaylı bir incelemeyle yaptık. O zaman Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin (BOSB) yarısı bile dolu değildi. Bizim uzmanlarımız ‘bu bölge zaman içinde dolacak. Yeni bir sanayi bölgesi lazım’ dedi. Nilüfer OSB’yi (NOSAB) plana yerleştirdik. Bu plan onaya girmeden gittik Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (BTSO) anlattık. Sanayiciler, ‘yeni bir sanayi bölgesi açıldı’ diyerek çok sevindi ve bu plana kendileri ‘Bursa Anayasası’ adını koydular. Ama o anayasayı kendileri deldi. Nerede o anayasa! Şuanda resmi ve gayri resmi olarak 23 tane sanayi bölgesi var. Bursa’nın yeni bir sanayi bölgesine ihtiyacı yok artık. O planı hazırlamak 2 yıl sürdü ve 1998’de onaylandı.

  • Ve sanayiyle birlikte göç alan, sürekli artan bir nüfus durumu da var. Bu konuda ne söylersiniz?

Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğüm döneminde Bursa İçme Suyu Projesi’ni yaparken biz, uluslararası yöntemler kullanarak kentin nüfus etütlerini yapmıştık. Bursa’nın içme suyu hatları bu etütlere göre yapıldı. O etütlere göre Bursa’nın 2030 nüfusunun 2 milyon 300 bin olması öngörüldü. Mesela 2000 nüfusu 1 milyon 50 bin idi, bu tuttu. Ama şuan 3 milyonun üzerindeyiz. Neden o öngörü tutmadı çünkü o imar planında 2 tane sanayi bölgesi vardı.

Şükrü Şankaya ile bir anı: “Sen deli misin?”

  • Sizce sanayi kaynaklı kirliliğin önüne nasıl geçebiliriz?

Kirletici sanayinin bir arada toplanması ve arıtma tesislerinin 7/24 çalışıyor ve denetleniyor olması lazım. Rahmetli Şükrü Şankaya ile bir anım var. Bir gün Şükrü beyle birlikte onun fabrikasının karşısındaki boyahane olan bir fabrikayı inceledik. Boyahane sahibi kaçak kuyu açmış yeraltı suyunu çekiyor ve kullanıyor. Kirli suyu için de yine kuyu açmış yeraltına salıyor. Şükrü bey, boyahane sahibine dedi ki ‘Sen deli misin? Kendi kendini zehirliyorsun yetmiyor beni de zehirliyorsun’ dedi. Bunun üzerine Şükrü beyin sayesinde oradaki bütün sanayiciler bir araya geldi ve arıtma tesisi kurdu. Ve halen çalışıyor o tesis. Sanayinin birçoğunda artırma tesisi var ama çalıştırmıyorlar ve Nilüfer simsiyah akıyor. Bu konu ‘Çevre Kanunu’ kapsamına giriyor ve Çevre İl Müdürlüğü’nün bu kirliliği önleyecek denetimler yapması lazım. Ama tabi ki işin içine siyaset girmemeli. Hata yapan cezasını ödeyecek ve cezayı uygulayanı da kimsenin cezalandırmaması gerek. Bu düzen kurulmalı.

  • Bir de Bursa sanayi mi yoksa tarım kenti mi tartışması var. Burada hangi taraftasınız?

Bursa sanayi kenti olduğu kadar tarım kentidir de aynı zamanda. Bursa çok değerli tarım ürünlerine sahip. Bunun çok güzel bir örneği vardır: Ağaköy. DSİ Bölge Müdürü olarak Bursa Ovası sulaması yaparken Ağaköylüler meyvecilik yapıyordu ve kooperatifleri vardı. Akıllı insanlardı ve ‘biz hangi meyveyi yetiştirelim ki Avrupa’ya satalım’ diye araştırdılar ve ‘Deveci Armudu’nu bulup getirdiler. Ağaköy’de bugün bütün tarlalar Deveci Armudu ile doludur. O yıllardan beri üretiminin yüzde 65-70’ini ihraç ediyorlar. Sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek bir köy kooperatifidir. İşte bunu yapmalıyız. Öyle ürünlerimiz var ki Avrupa pazarının nadide ürünlerdir.

DSİ’li olarak biz, Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovalarının sulamalarını yaptık. Çok verimli topraklar ve dört mevsim ürün alınabilecek yerler. Orada tarımdan çok zengin olunabilir. İşte bugün o çok değerli alanlar yok oluyor. Sadece sanayi de değil onunla birlikte göç etkisi ve yeni yerleşimlerle o topraklar tahrip olacak.

  • İlk sayıda ana manşetimiz, kentteki üniversite sayısı ve ihtiyacına yönelik. Siz Bursa’daki üniversite sayısını yeterli buluyor musunuz?

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) nüfusu çok büyüdü. Böyle bir yapıyı tek noktadan yönetmek çok zor. Bana göre hakikaten üniversite sayısının artması lazım. BUÜ benim başkanlık döneminde gelişme dönemindeydi. Ama bunun patlarcasına büyümesi yanlış, hemen yeni bir üniversite adımının atılması gerekiyor. Ki bana göre yeni ağırlığı meslek yüksekokullarına vermek lazım. Ve hatta üniversite ihtiyacını azaltmak için çok sayıda uygulamalı meslek lisesi açılmalı. Çünkü bizim ara elaman sorunumuz var. Sanayiye gittiğinizde sanayicinin kalifiye adam aradığını görüyorsunuz. Bunlar da alanlarına göre yerleştirilmeli sanayide ise sanayide köyde ise köyde.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 14 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 29 74
2. Fenerbahçe 29 71
3. Samsunspor 30 51
4. Beşiktaş 29 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 29 45
7. Gaziantep FK 29 42
8. Antalyaspor 30 40
9. Trabzonspor 29 39
10. Göztepe 29 39
11. Kasımpaşa 30 39
12. Konyaspor 30 37
13. Kayserispor 29 36
14. Bodrum FK 30 34
15. Rizespor 29 34
16. Sivasspor 30 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 29 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 34 60
3. Gençlerbirliği 34 58
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 34 52
7. Keçiörengücü 34 51
8. Ahlatçı Çorum FK 34 51
9. Amed Sportif 34 51
10. Boluspor 34 49
11. Iğdır FK 33 48
12. Esenler Erokspor 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 34 45
15. Sakaryaspor 34 45
16. Ankaragücü 34 39
17. Manisa FK 34 38
18. Şanlıurfaspor 34 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 32 76
2. Arsenal 32 63
3. Nottingham Forest 32 57
4. Newcastle 31 56
5. M.City 32 55
6. Chelsea 32 54
7. Aston Villa 32 54
8. Fulham 31 48
9. Brighton 32 48
10. Bournemouth 31 45
11. Brentford 32 43
12. Crystal Palace 31 43
13. Everton 32 38
14. M. United 32 38
15. Tottenham 32 37
16. Wolves 32 35
17. West Ham United 32 35
18. Ipswich Town 32 21
19. Leicester City 32 18
20. Southampton 32 10
Takımlar O P
1. Barcelona 31 70
2. Real Madrid 31 66
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 31 57
5. Villarreal 30 51
6. Real Betis 31 48
7. Celta Vigo 31 43
8. Mallorca 31 43
9. Real Sociedad 31 41
10. Rayo Vallecano 31 40
11. Getafe 31 39
12. Osasuna 31 38
13. Valencia 31 37
14. Sevilla 31 36
15. Espanyol 30 35
16. Girona 31 34
17. Deportivo Alaves 31 30
18. Las Palmas 31 29
19. Leganes 31 28
20. Real Valladolid 30 16