banner69

02.11.2021, 12:31

Tekstilde Sürdürülebilirlik ve Küresel Ticarete Etkileri

Geçmişten bugüne küresel tekstil ve moda endüstrisi, hammadde tedarikinden üretime, cadde mağazalarından tanınmış markalara, haute couture tasarımcılara ve sonunda tüketicilere kadar uzanan geniş tedarik zinciri boyunca dünyayı en çok kirleten endüstriler arasında yer almıştır. Her tekstil ürününün çevresel etkisini üretim aşaması, kullanım aşaması ve kullanım ömrü tamamladıktan sonra izlenecek bertaraf yöntemleri oluşturmaktadır.

Sadece 1 kg pamuk üretmek için yaklaşık 20 bin litre su tüketilmektedir. Bunu bir perspektife oturtmak gerekirse, tek bir tişörtün üretimi için yaklaşık 2 bin 700 litre suya ihtiyaç vardır. Bu miktar da ortalama bir insanın yaklaşık üç yıl içebileceği suya tekabül etmektedir. Buna giysi üretiminde oluşan atık suyu ve sentetik elyafları, kullanılan plastiklerin yıkamalar yoluyla su döngüsüne eklenmesi, emisyonlar, tüketilen enerji gibi birçok sorunu eklemek mümkündür.

Tekstilin çevreye olumsuz etkilerine bağlı olarak “Çevresel Sürdürülebilirlik”, tekstil endüstrisinde giderek artan bir öneme sahiptir. Birçok marka sürdürülebilirlik referanslarını iyileştirmeye yönelik baskı altında veya bunu bir misyon olarak yürütmektedir. Ayrıca markalar sürdürülebilirlik kapsamında izledikleri politikaları tüm tedarik zinciri boyunca yürütmektedir. Bu nedenle birçok şirket yenilikçi ürünler geliştirmeye ve iş stratejilerini uyarlamaya sevk edilmektedir.

Son zamanlarda küresel ölçekte “Onarım, Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm için Sürdürülebilir Tasarım” gibi konuları bir bütün olarak vurgulayan Döngüsel Tekstil Çözümlerine daha fazla çağrıda bulunulmaktadır.

AB ülkeleri Türkiye’nin en önemli tekstil ihracat pazarları arasındadır. Türkiye tekstil sektörü Tekstil sektörü 2020 salgın döneminde küresel çapta ihracattan olumsuz etkilenmiştir. Fakat özellikle ev tekstili ve giysilik başta olmak üzere Çin’in AB pazarının bir payının Türkiye’ye kaydığı görüşü mevcuttur. Bunun en önemli nedenleri arsında fiyat olarak fark olmasına rağmen kaliteli ürün sunabilme, pazar yakınlığı ve salgın döneminde AB markalarının tek tedarikçiye bağlı karşılaştığı ticari riskleri azalmak için tedarik ağını genişletmeye başlaması olarak görülmektedir. Tekstil sektörü olarak AB pazarında alınan bu ivmenin hızlanması ve küresel ölçekteki değişikliklere de uyum sağlayarak ihracat artışı sağlamak adına hızlı pozisyon alma ve verimli uygulamalar önem arz etmektedir. Bu kapsamda AB pazarını etkileyecek en önemli güncel konulardan biri de özellikle AB’nin iklim krizi ilan etmesi itibariyle iklim değişikliğini önlemeye yönelik çalışmalar en az pandeminin etkilerini bertaraf etmek kadar önem kazanmıştır. Bu hususta gündeme gelen Paris Anlaşması ve ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) gibi ulusal ve uluslararası uygulamaların ardından ele alınan en güncel konu Yeşil Mutabakattır. Bu kapsamda ülkemizde 16 Temmuz 2021 tarihinde Resmi Gazete ’de “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” Genelgesi yayınlanmıştır. 2020 TÜSİAD-Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin yayınladığı “Ekonomik Göstergeler Merceğinden Yeni İklim Rejimi” raporunda AB pazarına yapılan ihracat kaynaklı “CO2e” emisyonu için ton başına 30 avro ödenmek zorunda kalınması durumunda bundan en çok 170 milyon avro ile çimento sektörünün etkileneceği ardından Makine, Otomotiv, Demir Çelik ve Tekstil ürünleri izleyeceği vurgulanmıştır.

Yeşil Mutabakat çerçevesinde AB’nin 2021 yılının üçüncü çeyreğinde yayımlaması beklenilen kapsamlı sürdürülebilir tekstil stratejisi, sektörün geleceği için yol haritası çizmesi beklenmektedir. AB’nin mevcut stratejisinde ise tekstil ürünlerinin geri dönüşüme uygun olmasını, eko tasarım önlemlerinin geliştirilmesini, ikincil hammaddelerin alımının arttırılmasını ve zararlı kimyasallarının azaltılmasını desteklediğini görüyoruz. Ayrıca tekstil sektöründe de yaygın olarak kullanılan tek kullanımlık plastiklerin ve geri dönüştürülemeyen paketleme materyallerine yaptırımlar getirileceği de öngörülebilir.

Bu doğrultuda AB’ye ihracat yapan Türkiye tekstil sektörünün iplik ayrıştırma teknolojileri geliştirmesi, pamuk alternatifi iplik malzemelerinin kullanım payını artırması, biyolojik olarak çözünür ve bitki bazlı ambalajlama kullanılması ve geri dönüşüme olanak sağlayacak tedarik zincirleri oluşturması, Türk ihracatçılarını ticarette avantajlı konuma getirmeye destek olacaktır.

Moda endüstrisindeki sürdürülebilirlik, bir zamanlar Stella McCartney gibi sayılı tasarımcının ve Patagonia gibi şirketlerin odak noktasıydı. Ancak bugün geleneksel ve yeni markalar, atık depolama alanlarına katkıda bulunduğu ve üretim süreci boyunca başka kirlilik türlerine neden olduğu için giderek daha fazla eleştirilen bir tedarik zincirini geliştirmeye çalışıyorlar.

Tekstil sektörü son zamanlarda biyofiberlerin oluşturulmasından çevre dostu etiketlerin kriterlerine uygun üretime kadar, dijital çözümler gibi daha kapsamlı ve sürdürülebilirlik temelli birçok konuda start up'larla birlikte çalışmaya başlamıştır.

H&M gibi bazı şirketler ise kendi sürdürülebilirliklerini artırmaya çalışırken aynı zamanda tüketicilerin giysilerini çöpten uzak tutmaya teşvik etmektedir. Örneğin, H&M'in Stockholm'deki mağazasında müşteriler, eski kıyafetlerini elyaflara parçalayıp yenileriyle birleştiren bir süreçle istenmeyen giysilerin yeni giysilere dönüştürülmesi için belirli bir miktar ödeyerek kendi ürünlerini oluşturabilmektedir.

H&M'in sürdürülebilirlik başkanı Pascal Brun, “bu geri dönüşüm hareketiyle kar edilmesi amaçlanmadığı sadece müşterilerinin ilgisini çekmek ve kendi giysilerinin değerli olduğunu anlamalarını sağlamak istediklerini” belirtmiştir.

Ülkelerin ve küresel markaların izlediği stratejiler, sürdürülebilir tekstil sektörü kapsamında sürekli gelişmekte ve yeni kriterler oluşturmaktadır. Ayrıca tüketim alışkanlıkları ve moda anlayışı değişen ve değişmesi teşvik edilen bir tüketici kitlesi oluşumu her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle ikincil malzeme pazarlarını canlandıracak eylemler (yani yeniden kullanılmış veya geri dönüştürülmüş tekstilleri satın almak, satmak ve takas etmek), giysilerin tasarımı, onarımı, yeniden kullanımı ve geri dönüştürülmesi, emisyonları azaltıcı faaliyetlerin bütünü tekstil ticaretinde özellikle ihracat yapan sektör aktörlerinin öncelikli ticari stratejileri arasında olması gerekmektedir.

Sonuç olarak ülkemiz ve Bursa tekstil bölgesi için sürdürülebilirlik kapsamında son gelişmeleri değerlendirdiğimizde; TİM verilerine göre Tekstil ve Hammaddeleri, Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörleri 2021 yılının ilk yarısında 14 milyar dolar ihracat seviyesini ulaşmış aynı dönemde AB ülkelerine ihracat 9 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Türkiye olarak ihracat çerçevesinde baktığımızda tekstil sektörün AB ile en çok ihracat ilişkisi kurduğu sektörlerden biri olduğu aşikârdır. Bu nedenle Yeşil Mutabakat çerçevesinde üretim aşamasında elektriğin yoğun kullanımına bağlı olarak yüksek karbon emisyonlarına sebep olması nedeniyle, Sınırda Karbon Düzenlemesi ile en çok maliyetle karşı karşıya kalacak sektörlerden de biridir. Dolayısıyla her firmanın bu konuda danışmanlık alarak karbon emisyonlarını takip etmesi ve buna ilişkin sürdürülebilirlik ve emisyon hedefleri oluşturması gerekmektedir.

Ayrıca tekstilde “Bilgi Teknolojileri ve Yazılım, İleri Malzemeler, Proses ve Üretim Teknolojileri, Çevre ve Sürdürülebilirlik, Teknik Tekstil, COVID-19 Kapsamında Yeni Alanlar, Ürünler, Teknolojiler, Dijitalleşme gibi multidisipliner yenilikçi araştırma ihtiyacı her geçen gün çeşitlenip artıyor. Firmaların bu ihtiyaçları bireysel hareketlerle çözmesi kısa vadeli çözümler sunmayabiliyor. Bu nedenle küresel markaların yaptığı gibi “Yeniden Kullanım, Geri Dönüşüm, Sürdürülebilir Tasarım, Kaynak ve Proses Optimizasyonu, Yenilikçi Hammaddeler” gibi daha birçok konuda tekstil firmalarının ihtiyaca bağlı olarak Start Up’larla işbirlikleri yapmaları sektöre bağlı çevresel sorumluluğumuzu ülke olarak yerine getirmemizi sağlarken ihracat payımızı artırmaya katkı sağlayacaktır.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 18 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 29 74
2. Fenerbahçe 29 71
3. Samsunspor 30 51
4. Eyüpspor 30 50
5. Beşiktaş 29 48
6. Başakşehir 29 45
7. Gaziantep FK 29 42
8. Antalyaspor 30 40
9. Trabzonspor 29 39
10. Göztepe 29 39
11. Kasımpaşa 30 39
12. Konyaspor 30 37
13. Kayserispor 29 36
14. Bodrum FK 30 34
15. Rizespor 29 34
16. Sivasspor 30 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 29 19
19. A.Demirspor 29 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 34 69
2. Karagümrük 34 60
3. Erzurumspor 34 58
4. Gençlerbirliği 34 58
5. Bandırmaspor 34 56
6. İstanbulspor 34 52
7. Keçiörengücü 34 51
8. Ahlatçı Çorum FK 34 51
9. Amed Sportif 34 51
10. Boluspor 34 49
11. Iğdır FK 34 49
12. Esenler Erokspor 34 49
13. Ümraniye 34 47
14. Pendikspor 34 45
15. Sakaryaspor 34 45
16. Ankaragücü 34 39
17. Manisa FK 34 38
18. Şanlıurfaspor 34 37
19. Adanaspor 34 27
20. Yeni Malatyaspor 34 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 32 76
2. Arsenal 32 63
3. Newcastle 32 59
4. Nottingham Forest 32 57
5. M.City 32 55
6. Chelsea 32 54
7. Aston Villa 32 54
8. Bournemouth 32 48
9. Fulham 32 48
10. Brighton 32 48
11. Brentford 32 43
12. Crystal Palace 32 43
13. Everton 32 38
14. M. United 32 38
15. Tottenham 32 37
16. Wolves 32 35
17. West Ham United 32 35
18. Ipswich Town 32 21
19. Leicester City 32 18
20. Southampton 32 10
Takımlar O P
1. Barcelona 31 70
2. Real Madrid 31 66
3. Atletico Madrid 31 63
4. Athletic Bilbao 31 57
5. Villarreal 30 51
6. Real Betis 31 48
7. Celta Vigo 31 43
8. Mallorca 31 43
9. Real Sociedad 31 41
10. Rayo Vallecano 31 40
11. Getafe 31 39
12. Osasuna 31 38
13. Valencia 31 37
14. Sevilla 31 36
15. Espanyol 30 35
16. Girona 31 34
17. Deportivo Alaves 31 30
18. Las Palmas 31 29
19. Leganes 31 28
20. Real Valladolid 31 16