banner69

01.12.2022, 17:13

Yeşille Aklama

1980’lerin ortalarında, ünlü bir petrol şirketi televizyonda ve yazılı basında çevre konusundaki “duyarlılığını (!)” anlatan bir seri reklam yayınlamaya başladı. Reklam kampanyası, şirketin, ayıları, kelebekleri, deniz kaplumbağalarını ve pek çok sevimli hayvanı koruduğunu anlatıyordu. Reklamlar çok başarılı olmuştu. 1990 yılında ödül bile aldı yapılan reklam kampanyası. Bir taraftan ödüllere layık görülen reklam kampanyası diğer taraftan çevre dostları için kötü bir şöhretin habercisiydi. Çevre dostları bu şirketi “yeşille aklama” yapmakla suçluyorlardı. Şirketin sorgulanabilir bir çevresel geçmişi vardı, ancak kamuoyuna yansıttığı yüzü başkaydı.

Nükleer güç üreten bir başka şirket 1960’lı yıllarda nükleer-karşıtı hareketle karşılaştığında şirketin güvenliği ve çevresel etkileri sorgulanmaya başlamıştı. Çareyi nükleer enerji santrallerinin temizliğini ve güvenliğini anlatan bir reklam kampanyası üreterek buldu. El değmemiş bir gölün yanı başına kurulmuş bir nükleer tesisin fotoğrafını veriyor ve şöyle söylüyordu: “Size daha fazla elektrik verebilmek için kokusuz, katkısız, temiz ve güvenli nükleer tesisler kuruyoruz.” Hala çözülememiş olan nükleer atık sorunundan, yaşanan nükleer kazalardan asla söz etmiyordu.

“Yeşille aklama” terimi 1986’da Jay Westerveld tarafından ortaya atıldı. O yıllarda tüketiciler haberleri televizyondan, radyodan ve yazılı basından alırlardı. Şirketler de bu nedenle televizyon, radyo ve yazılı basını yüksek bütçeli reklamlarla beslerdi. Çevresel geçmişleri hiç de iyi olmayan şirketler kendilerini çevrenin savunucusu gibi gösterebiliyordu reklamlarla. Çevreyle ilgili faaliyetleri kanuni bir zorunluluk olsa da bunun reklamını yapıyorlar, reklama ayırdıkları bütçeler çevresel faaliyetlere ayırdıkları bütçelerin kat kat üstüne çıkıyordu.

1990’lı yılların başlarında, tüketiciler çevre korumayla ilgili konularda daha bilgili olmaya başlamışlardı. Anketler şirketlerin çevreye duyarlılıklarının, tüketicinin satın alma davranışlarını etkilediğini gösteriyordu. Bu da yeşille aklama konusundaki ustalıkların artmasına sebep oluyordu.  Milyonlarca dolarlık zehirli kimyasal madde satışı yapan bir şirket, plastik poşet geri kazanımını öğütleyerek yeşille aklama yapıyordu.  Bir başka şirket şişe sularının reklamlarında dağlardan şırıl şırıl akan suları, el değmemiş gölleri gösterirken plastik atıkların artışına ne kadar katkı koyduklarından söz etmiyordu. Hatta geri kazanılan plastik atıklarla övünüyordu. Büyük bir oranda geri kazanılamayan plastik atıklardan hiç söz edilmiyordu.

Yeşille aklama eylemleri aşağıdaki şekillerde karşımıza çıkabiliyor:

  1. Kısır bir değerlendirmeyle bir ürünün “yeşil” olduğunu iddia etmek: Önemli çevresel hususları bir kenara bırakıp bir iki özelliğinden dolayı “yeşil” olduğunu iddia etmektir. Örneğin “Kâğıt, çevre dostu bir üründür” derken kâğıt üretmek için ağaçların kesilmesi gerektiğini, kâğıt yapma sürecindeki sera gazı emisyonu üretimini, ağartma işleminde kullanılan klor kimyasalını göz ardı etmemek gerekiyor.
  1. Kanıtlanamayacak şekilde çevre-dostu olma iddiası: Destekleyici bilgilerin ulaşılabilir olmadığı, güvenilir, tarafsız bir sertifikasyona dayanmayan “çevre-dostu olma” iddiasıdır. Örneğin belli yüzdelerle geri kazanılmış malzemelerden yapılmış olduğu iddia edilen tuvalet kâğıtları için herhangi bir destekleyici kanıt gördünüz mü? Eğer bir şirket çeşitli yüzdeler ve istatistikler vererek çevre-dostu olduğunu belirtiyorsa bunu kanıtlamalıdır.
  1. Belirsizlik: Çok zayıf bir şekilde ve genelleme yaparak ifade edilen çevre-dostu olma iddiasıdır. Örneğin “tamamen doğal” ifadesini ele alalım. Arsenik, uranyum, cıva gibi elementler de tamamen doğal olarak ortaya çıkar, ancak zehirlidirler. “Tamamen doğal” olmak, çevreyle tamamen dost olmak anlamına gelmez. “Yeşil”, “çevre-dostu”, “organik” vb. ifadeler de belirsizdir. Bu ürünlerin neden çevre dostu olduğuna dair detaylar verilmediği müddetçe yanlış yönlendirmeler ortaya çıkar.

 

  1. Yönlendirici etiketleme: Ürün ambalajı üzerinde sertifikaya benzeyen bir görsel kullanmak tüketicileri, ürünün yasal sertifikasyon süreçlerinden geçmiş olduğuna dair yanlış bir şekilde yönlendirebilir.

 

  1. İlgisiz ve yersiz olma: Doğru ancak önemsiz bir bilgiyi önemliymiş gibi göstererek çevresel olma iddiasıdır. Örneğin “kloroflorokarbon içermez” etiketi yersizdir çünkü ürünün kloroflorokarbon içermemesi zaten yasal bir zorunluluktur.

 

  1. Kötünün iyisi olma: Tüketicinin dikkatini daha büyük olan kategorik olumsuz etkiden küçük bir olumlu çevresel etkiye kaydırmaktır. Organik sigara veya etkin yakıt kullanan spor araba bu duruma örnektir.

 

  1. Uydurma: Tamamen yanlış olan bilgiler vermektir. Enerji yıldızı olan ürünler örnektir. Enerji yıldızlarını kimin hangi kriterlere göre verdiği bilinmemektedir.

 

  1. Hissettirme: Bu yöntemde herhangi bir iddiada bulunulmaz. Çevre-dostu imajını oluşturmak için reklamlarda, doğayı çağrıştıran elementler, yeşil renk, dalga sesi, kuş sesi, doğal manzaralar, dağlar, ormanlar, okyanuslar, nesli tehlikede türler, yenilenebilir enerji kaynakları vb. kullanılır. Bu elementler “yeşil” olma algısını artırarak yanlış bir bilgilendirmeye neden olur.

Şöyle bir etrafımıza baktığımızda “yeşille aklama” konusunda şirketlerin, kurum ve kuruluşların yeteneklerinin oldukça gelişmiş olduğunu görüyoruz. “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” felsefesinin tam karşısında duruyor “yeşille aklama”. Aslında şunu söylüyor: “Olduğun gibi görünme, olmadığın kadar çevre-dostu görün”. Sözlükler yeşille aklamayı “Bir organizasyonun çevre-dostu bir kamusal imaj oluşturabilmek için yayımladığı yanıltıcı, temelsiz, kasıtlı olarak yanlış yönlendiren bilgi” olarak tanımlıyor.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 21 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 30 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 29 31
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Esenler Erokspor 35 52
9. Boluspor 35 52
10. Keçiörengücü 35 51
11. Ahlatçı Çorum FK 35 51
12. Ümraniye 35 50
13. Iğdır FK 34 49
14. Sakaryaspor 34 45
15. Pendikspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 33 66
3. Newcastle 33 59
4. M.City 33 58
5. Chelsea 33 57
6. Nottingham Forest 32 57
7. Aston Villa 33 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 33 44
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 32 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 32 73
2. Real Madrid 32 69
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 32 57
5. Villarreal 31 52
6. Real Betis 31 48
7. Mallorca 32 44
8. Celta Vigo 32 43
9. Real Sociedad 32 42
10. Rayo Vallecano 32 41
11. Osasuna 32 41
12. Getafe 32 39
13. Espanyol 31 38
14. Valencia 32 38
15. Sevilla 32 37
16. Girona 31 34
17. Las Palmas 32 32
18. Deportivo Alaves 32 31
19. Leganes 32 29
20. Real Valladolid 32 16