banner69

02.08.2022, 11:09

Nilüfer Vadisi Dosyası

Nilüfer Çayı, Uludağ’ın 850 m yüksekliğindeki güney yamaçlarındaki mağaralardan doğan, çok sayıda derenin bir araya gelmesiyle oluşan, Susurluk Çayı ile birleşerek, Karacabey yakınlarında Kocasu adıyla Marmara denizine dökülen, 103 km uzunluğundaki yolu tüketerek, bir ilçeye de adını veren nehirdir.

Nehre akan zehirli atıklar sebebiyle nehir değil, kimyasal dere denmesi daha doğru olacaktır. Marmara’ya çıkışındaki koyu renkli bölge, müsilaj ve bölüm bölüm yan rögarlardan gelen koyu renkli atık suların hayatımızı günden güne kısalttığı nettir. Yıllardır -cek-cak’lı kelimeler ile verilen sözlerin yerine getirilmediği ve getirilmeyeceği de görünmektedir. Çünkü 40 yıldır aynı sözleri duyuyoruz.

Bugün size bahsetmek istediğim konu bunlarla ilgili değil, ben bugün biraz kendi mesleki disiplinimde kalıp, bir gözlemimden bahsetmek istiyorum sizlere.

Biliyorsunuz çayın, halkın daha çok bilgi alanında kalan bölümü, Mihraplı Parkı civarında yapılan dinlenme alanları ile Acemler-Bölge Adliye kavşağı arasındaki uzun yürüyüş yolları arasıdır. Bu iki bölge halka bir nebze de nefes aldıracak şekilde düzenlenmiş ve özellikle Mihraplı Parkı, yazın yoğun şekilde kullanılmaktadır. Ancak gelin görün ki, Acemlerden sonraki bölüm için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Ben de uzun zamandır kafamdakini gerçekleştirerek, bu uzun mesafeyi yürüyerek, parktakilerle sohbet ederek bu parkımsı alanı gözlemlemeye çalıştım.

Vadinin eski resimleri elimde olmadığı için kısa bir Google turu bana gerekli resimleri sağladı. İlk yapıldığındaki zannederim 2007 yılı, 2 resmi sizlerle paylaşıyorum. Bu 2 resimde de yapılan ahşap binalar muntazam, elektrik direkleri çalışır durumda, banklar pırıl pırıl ve yeşil alanlar düzgün:

Güncel fotoğraflar ise bir facia, elektrik direklerindeki lambaların tamamı ortada yok, parktakilerle biraz konuşunca tamamının çalındığını ilettiler. Böyle bir şey mümkün mü bilemedim ama parkın tüm lambalarının sadece direkleri kalmış. Direklerin içindeki elektrik kabloları bile çalınmış. Saymadım ama herhalde 500 adet direk var. İşin komik yanı güvenlik kamerası var yazan tabelanın lambası da çalınmış. Zaten güvenlik kamerasının da bu kadar önemli bir parkta, olmadığını öğrendim.

Sadece elektrik lambaları ve kablolar değil, basket sahalarındaki potalar ve direkleri de kesilerek çalınmış.

 

Mevcut olanlar da sporcuların sağlığına zarar verecek şekilde paslı ve tehlikeli.

Parkın içinde konuşlanan trafoların, kilitli olması gereken kapakları açık ve her tür tehlikeyi barındırmaktadır. Her an bir vatandaşın, elektrik ile hayatını kaybetmesi veya yanlış kullanımlar mümkündür.

GSM operatörlerinin vericileri gayet güzel emniyet altına alınmış, ne de olsa özel sektör ancak, onların bile panolarının kapaklarında kilit yok.

Yukarıda, çalınan lambalardan ve elektrik kablolarından bahsetmiştim. Bu direkler yerli yerinde dururken, hatlarının ve lambalarını yenileyerek kullanıma sokmak mümkün iken bakınız belediye nasıl bir uygulama yapmış:

Görüldüğü gibi yeni bir hat ve yeni direk ve lambalar takılmakta. Peki, bu da olsun diyelim. Acaba bu hatlar çekilirken daha önce yapılmamış güvenlik kamerası hatları da çekilemez miydi? Peki, yeni lambaların çalınmayacağını kim garanti ediyor? Halkın emniyeti için, niçin kamera sistemi düşünülmüyor?

Bu arada eski direklere ait betonlar, işe yaramadığı ve hattın üzerinde olduğu için, çıkartılarak kenara bırakılıyor, yeşil alan deforme ediliyor. Bazı bölümlerde korunmasız çukurlar oluşmuş durumda. Parkın çocuklar tarafından kullanılacağı düşünülürse, kullanıcılar her an tehlike ile iç içe.

Benim ahşapçı olduğumu bilenler ve yukarıda da bugün, mesleki yönden bakacağım dememden kaynaklı sabırsızlanıyorlardır. Tabi vadinin ahşap fecaat durumlarından da bahsedeceğim ama önce bir tespit yapmam lazım şu anda:

Zamanında New York’un Belediye Başkanı Giuliani “Suçlarla mücadeleyi nasıl başardınız?” sorusuna şöyle cevap verdi;

“Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırılsa ve siz o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede oradan geçen herkes bir taş atıp binanın diğer

tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir elektrik direğinin dibine veya bir binanın köşesine birileri bir çöp bıraktığında o çöpü hemen oradan kaldırmazsanız herkes çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk atılan çöpü kaldırttım.” Kırık cam Teorisi de denen bu kurama göre;

Eğer bir mahallede güvenli ve huzurlu bir ortam için suç oranı düşürülmek

isteniyorsa öncelikle “kırık camlar”ın temizlenmesi gerekmektedir. En küçük bir huzursuzluğa bile müsamaha gösterilmeyen temiz ve düzenli bir çevre ise o bölgenin izlendiği, dolayısıyla ciddi bir suç işlendiği takdirde suçun asla cezasız kalmayacağına işaret etmektedir (Austrup, 2011: 3-4).

Kırık cam teorisinden çıkarılan sonuçlara göre suçla mücadelede, kentlerin düzenli ve “bakımlı” olması, sivil katılımın teşvik edilmesi oldukça önemlidir. Yani, bir kentte yaşayanların, o kentin düzenliliği ölçüsünde toplumsal yaşama uyumlu ve düzgün davranacaklarını ileri sürer. Temiz ve düzenli bir çevre, o bölgenin izlendiğini ve yasa dışı davranışlara izin verilmeyeceğini bildirir. Tersine, bakımsız bir çevre, terkedilmiş binalar, duvar yazıları, çöp yığınları bölgenin izlenmediği ve orada yaşayanların sorumsuz davrandıkları sinyalini vermektedir. Önemli olan kırık camlar değil, ilettikleri mesajdır.

Buradan, tekrar ahşap konusuna dönersek, vadide 20 civarında ahşap veya ahşap kaplı kulübe/bina mevcuttur, ayrıca birkaç adet de ahşap köprü. Kullanılan tüm ahşaplar, bakımsızlıktan ve korunmamaktan bir kış daha çıkaracak durumda değillerdir. Köprülerin korkulukları çürümekte ve dayanılması durumunda aşağıya düşülecek kadar sağlamlığını yitirmiştir. Çiviler-vidalar ağacın kuruması, çürümesi ve çatlaması sebebiyle vasfını yitirmiştir.

Ahşap kaplamalar, güvenlik ve kamera olmaması sebebiyle gece konaklayanların vandallığına uğramaya başlamış. Bir kış daha geçirilme durumunda tüm ahşapların ısınma sebepli kullanılacağı aşikârdır. Kapısı ve pencereleri kırılan kulübeler tamamen kullanılamaz duruma gelmiştir.

Köprü altları büyük tehlike arz etmekte. Özellikle aydınlatma ve güvenlik kamerası olmayan vadide gece kullanım mümkün olmadığı gibi, gece konaklayanların izlerinden neler yaşandığı rahatlıkla görülebilmektedir.

Kırık cam teorisi uyarınca, Büyükşehir Belediyesinin önce kendi harflerini, sonra da tüm parkı hatasız hale getirerek ve ardında da koruyarak, halkın nefes alacağı bir alanın kaybolmasını engelleyecek faaliyet yapmasını bekliyoruz.

Neşteri tam vurmak gerekirse de, kanundaki bir boşluk sebebiyle bu konular ile ilgili mühendislik dalları olan Ağaç işleri Endüstri Mühendisleri ve Orman Endüstri Mühendisleri maalesef Belediye kadrolarında yer almamaktadır. İhaleye çıkıldığında hazırlanan şartnameyi, işin yapımı sırasındaki iş ve işlem yöntemlerini ve iş teslimindeki kabulleri belediyede görevli memurların bilgisizce yapmaları, halkın parasının çar çur olmasına sebep olmaktadır. 5531 sayılı kanun ile ahşap ve türevleri ile ilgili imza yetkileri, bu mühendislik birimlerine verilmiş iken henüz kadrolarda yer verilmemesi veya hizmet satın alınmaması sebebiyle ihale ile alınan ürünlerin 3-5 yıl içinde deforme olduğu yukarıdaki resimlerden açıkça görülmektedir. Muadili ürünler 100 yıl yaşayabilirken resmi ihalelerin bu şekilde karşımıza çıkması, görevi kötüye kullanmadır ve en kısa sürede düzeltilmelidir.


Yorumlar (1)
Erol 3 yıl önce
Çok önemli ve doğru noktalara parmak basmışsınız. Benzer örneklerin yüzlercesi var bu memlekette. Bu durum sadece Bursa için geçerli değil. Ne yazık ki bunların düzelmesi imkansız gibi. Önce liyakat.
Namaz Vakti 11 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 33 59
3. Gençlerbirliği 33 57
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 33 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16