banner52

banner78

Bursa'ya yeni üniversite şart

Türkiye’nin dördüncü büyük kenti Bursa, ülke genelinde üniversite sayısı düşük iller arasında yer alıyor. Şehrin kapasitesi ve potansiyel gücüne vurgu yapan uzmanlar ortak kanaatte birleşiyor: Bursa’ya yeni üniversiteler lazım!..

ÖZEL HABER 08.09.2021, 18:59 09.09.2021, 13:51
Bursa'ya yeni üniversite şart

Haber: N. Nuri Yavuz

İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa; ülkenin nüfus bakımından en büyük ilk 4 kenti. Aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) en çok sayıda milletvekili ile temsil edilen ve ‘Türk Siyasi Tarihi’nin 4 büyük kalesinden biri Bursa.

İHRACATÇI KENT

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) verilerine göre ülke genelinde en fazla OSB’nin bulunduğu il Bursa. Yine Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan rakamlara göre en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci kent Bursa.

İSTİHDAM DEPOSU

Sosyal Güvelik Kurumu’nun (SGK) güncel istatistiklerine göre 742 bin 500 sigortalı çalışan ile Bursa, emek ve üretim üssü olarak ülke sıralamasında dördüncü konumda. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) raporlarına göre, 53 bin 946 açık iş pozisyonuyla Bursa, üçüncü sırada.

BÜYÜYEN KENT

Tarihi başkent, kış turizminin gözbebeği Uludağ’ın kaynaklarıyla beslediği şehir, tarımsal üretimin merkezi ve benzeri kimlikleriyle Bursa, birçok alanda gelişim ve büyüme gösterirken ne yazık ki akademik varlığı yerinde sayıyor.

ÜNİVERSİTE SAYISI

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kayıtlarına göre Bursa, 2 üniversite ile ülke sıralamasında hak ettiği yerin çok uzağında bulunuyor. YÖK’ün güncel verileri ülkede 208 adet üniversite bulunduğuna işaret ediyor. Bunlardan 130’u devlet, 74’ü vakıf üniversitesi ve 4’ü de vakıf Meslek Yüksek Okulu (MYO) olarak kayıtlarda yer alıyor. Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi’ni de değerlendirmeye aldığınızda toplam 210 akademik yapı olduğu görülüyor.

İstanbul 60, Ankara 22, İzmir 10, Antalya ve Konya 5, Gaziantep, Kayseri ve Mersin 4, Kocaeli, Eskişehir ve Trabzon 3 üniversiteye ev sahipliği yapıyor. Bursa gibi 2 üniversite bulunan iller arasında Adana, Afyon, Balıkesir, Erzurum, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Sakarya, Samsun ve Sivas yer alıyor.

AKADEMİSYEN VARLIĞI

YÖK verilerine göre 2 üniversite 1 Vakıf MYO’nun bulunduğu Bursa’da profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, öğretim ve araştırma görevlisi olmak üzere 3 bin 59 akademisyen bulunuyor. Bunun 2 bin 584’ünün Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) 475’inin ise Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ) olduğu görülüyor.

Diğer illere üniversite sayısının çokluğuna göre sıralama yapılarak bakıldığında ise İstanbul’da 38 bin 424, Ankara’da 21 bin 264, İzmir’de 9 bin 993, Antalya’da 3 bin 770, Konya’da 5 bin 686,  Gaziantep’de 2 bin 326, Kayseri’de 2 bin 851, Mersin’de 2 bin 363, Kocaeli’nde 2 bin 970, Eskişehir’de 3 bin 974 ve Trabzon’da 3 bin 19 akademisyen bulunuyor.

ÖĞRENCİ NÜFUSU

YÖK’ün geçen eğitim dönemine ilişkin verilerine öğrenci varlığı açısından bakıldığında ise BUÜ’de 67 bin 37, BTÜ’de ise 7 bin 594 öğrenci olduğu görülüyor. Vakıf MYO olarak Bursa bulunan Faruk Saraç Tasarım MYO’da ise 538 öğrenci öğretime katılıyor. Buna göre Bursa’da toplamda 75 binin üzerinde üniversite öğrencisi bulunuyor.

Diğer iller incelendiğinde ise İstanbul’da 1 milyon 288 bin 707, Ankara’da 319 bin 406, İzmir’de 176 bin 67, Antalya’da 85 bin 862, Konya’da 121 bin 642, Gaziantep’te 53 bin 286, Kayseri’de 74 bin 762, Mersin’de 49 bin 773, Kocaeli’nde 78 bin 331, Eskişehir’de 62 bin 481 ve Trabzon’da ise 49 bin 348 öğrenci öğretim görüyor.

16. YÜZYILDA 50 ÜNİVERSİTE VARDI

Bu veriler ışında değerlendirildiğinde Bursa’daki akademisyen ve öğrenci varlığının üniversite sayısı fazla olan illere yakın ve hatta bazılarından fazla olduğu ortaya çıkıyor. Kentin mevcut ve potansiyel gücü düşünüldüğünde hem ekonomik hem de toplumsal talebin karşılanmasına yönelik yeni üniversitelere ihtiyaç olduğu çıkarımında bulunmak zor değil. Özellikle tarihi birikimi göz önüne alındığında 16’ncı yüzyılda 50’ye yakın bugünkü anlamıyla üniversitenin faaliyet gösterdiği Bursa’da 21’inci yüzyılda 2 üniversitenin bulunması tartışılması gereken konular arasında yer alıyor. Bursalıyı temsil eden siyasiler başta olmak üzere kent ekonomisine yön veren iş dünyasının ve özellikle sivil toplum yapılarının şehrin bu ihtiyacına yönelik duyarlılık gösterip çalışma yapmaları da büyük önem arz ediyor. İşte bir örnek:

BTSO ÜNİVERSİTESİ

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) vizyon projelerinden biri de ‘BTSO Üniversitesi’ydi. Proje, kentin yeni üniversitelere ihtiyacını ortaya koyan şu ifadelerle kamuoyuna duyuruldu:

“Bursa’mız ekonomik kalkınmasıyla dünyanın sayılı şehirlerinden bir olacaksa, yüksek teknolojili sanayi üretimine ağırlık vermelidir. Bu hedefe ulaşmak için de üniversiteler büyük önem taşımaktadır. Üniversiteleşme hamlesinde Bursalı girişimci ve müteşebbisler adına BTSO olarak ‘biz de varız’ diyoruz. Bursa’yı 2023 hedeflerine taşımak adına BTSO Yönetim Kurulu, Bursa Ticaret ve Sanayi Üniversitesi’ni kurma hedefini önüne koydu. Kurulacak üniversite, bir ihtisas üniversitesi olarak planlanacaktır. Bursa Ticaret ve Sanayi Üniversitesi, kentimizdeki üniversiteleri rakip değil ortak olarak görerek hareket edecek ve Bursa’nın gelecek vizyonuna hizmet edecek yapıda bir üniversite olacaktır.”

İTO ÖRNEĞİ

Ne yazık ki bu proje, çeşitli nedenlerden rafa kaldırıldı. Yeniden gündeme gelir mi bilinmez ama önümüzde bir İstanbul Ticaret Üniversitesi örneği bulunuyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), tarafından tam 20 yıl önce kurulan üniversite geride kalan sürede 20 bine yakın mezun verdi. 9 bin öğrenci sayısına ulaşan üniversite, 300 kişilik akademik kadrosuyla yükseköğretim yolculuğuna devam ediyor.

KİM NE DEDİ?

Bursa’da akademinin tepesindeki iki isim BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ile eğitimci isimler Gıyasettin Bingöl ve Oğuzhan Şahinkaya’ya konuyla ilgili düşüncelerini sorduk.

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz

BUÜ BÖLÜNMEMELİ

Cumhurbaşkanımız, 6 Ağustos 2019’da Bursa’ya geldiğinde kendisine bir rapor sundum. Bu rapordaki konulardan biri de kentimizde kurulması öngörülen üniversiteler hakkındaydı. Bu rapor; bir akademisyen, bir entelektüel, 45 yıldır Bursa’da yaşayan ve Yükseköğretime hizmet etmiş bir kişi olarak tamamen bireysel görüş ve kanaatlerimi içeriyordu.

Üniversite sayısının artırılmasının mevcutların bölünmesi yoluyla sağlanmasını çok sağlıklı bulmuyorum. Daha önceki bilinen üniversite bölünmeleri çok sağlıklı olmadı. Keşke bölünmeler tematik ve lokal olsaydı. Aynı akıbete biz de maruz kalmayalım düşüncesindeyiz. Çünkü Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) bir bütünlük arz ediyor. Yani sağlık bilimlerden sosyal bilimlere, fen ve teknoloji bilimlerinden eğitim bilimlerine kadar dört alanı da kapsayan ve birbiriyle entegre bir üniversite niteliğinde. Her biri bir diğerini destekliyor.  Bu bakımdan bölünme değil de üniversiteden yenilerinin ortaya çıkması olabilir.

O raporda 4 teklifim vardı. Birincisi İnegöl, Yenişehir ve İznik kümesinde İnegöl merkezli 4 fakülteli birkaç MYO’lu, 5-6 bin öğrenci nüfuslu bir üniversite. İkincisi Gemlik-Orhangazi hattında yine en az 3 fakülteli teknoloji bilimler üniversitesi. Üçüncü olarak da Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da bir gıda ve tarım teknolojisi üniversitesi. Bir de bizim takriben 7 bin civarında yabancı öğrencimiz var. Bunun 5 bini de İslam dünyasından gelen gençler. Bu ülkelerde söz sahibi olmak adına bu öğrenciler sosyal bilimler açısından yetkinleştirilmesi gerekiyor. Bunlara yönelik İslam sosyal bilimler üniversitesi önerdim. Bu, Bursa kamuoyunun tartışabileceği, müzakere edebileceği verimli bir konu olabilir.

Cumhurbaşkanımız, bu yeni üniversitelerin fiziki imkânlarının nasıl planladığı sordu. Ben de mevcut binalar olduğunu ve en hazırlıklı İnegöl’ün gözüktüğünü ifade ettim. Ayrıca öğretim üyesi kapasitesi açısından bizde artık norm fazlası kadrolar oluşmaya başladı, bu akademisyenler bir başka yere gideceğine kentte kalması sağlanabilir diye belirttim. ‘Değerlendirelim’ dedi fakat ‘YÖK’ten ses çıkmadı. Bu bir ham fikirdir, geliştirilerek kentin yapısına uygun neler çıkar değerlendirilmesi lazım. Üniversite sayısı fazla olan illerle kıyasladığınızda Bursa çok daha fazlasını hak ediyor. Şimdi Mudanya’da bir vakıf üniversitesi hazırlığı var. Rekabet eğitim öğretim düzeyini artırır ve öğrenci beklentilerinin daha yüksek düzeyde karşılanmasına fırsat verir.

Tüm bunların dışında tamamen bağımsız bir üçüncü devlet üniversitesi de oluşturulabilir. Çünkü bize çeşitli sektörlerden ‘hocam şu bölümü de açsanız’ diye çağrılar geliyor. İnanın ki o bölümlerin varlığı Bursa için olmazsa olmaz. Ama biz artık doygunluğa ulaşmış ve tabiri caizse yükümüzü almış durumdayız. Daha fazla yük almak bu işin döndürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Bu işi verimli kılmak için Bursa’ya ihtiyaç duyulan alanlarda bir üniversite kurulmasıdır. Mesela ihtiyaç duyulan alanlardan birisi iletişim fakültesi. Teknik üniversitenin kanununda var, açar-açmaz onu bilmiyorum ama yerel medyanın en güçlü olduğu şehirlerden birisi Bursa. İletişimin içinde radyo-televizyon, gazetecilik, halkla ilişkiler gibi bölümler var. İkinci turizm fakültesi; Bursa için elzem. Yani dağı, denizi, kültürü, tarihi, altyapısı var. Bu fakülte de Bursa için gereklidir. İnsan ve toplum bilimleri fakültesi, açılabilir. MYO’lar için çok ciddi teklifler alıyoruz. Diş hekimliği fakültesi açıktık ama bunun altında iki yıllık bir protez bölümünün olması gerekiyor. Yani diş hekimi yetiştirirken yanında teknik elemanı da yetiştirmelisiniz. Mikro mekanik, saatçilik, uzay ve havacılık bunların olması gerekiyor. Yine sağlık bilimleri fakültemiz, yıllarca hemşirelikle gitmiş. Başka hangi bölümü açalım dedik? Emeklileri ve uzun yaşamı dikkate aldık. Yaşlılık ağrı ve sızılarına yönelik fizyoterapi bölümünü açtık. Obezite önemli bir sorun diyetisyenlik bölümüne, sosyal bakımla ilgili 2 ve 4 yıllık bölümlere ihtiyaç var. Dolayısıyla bir üçüncü devlet üniversitesi de bu bölümleri, her iki üniversitede de olmayan ve ihtiyaç alanlarını önceleyen programların bulunduğu fakülteler ve MYO’ların açılması ile bir üniversite çok rahat oluşturulabilir. Kaldı ki vakıf üniversiteleri de bu alanlara yatırım yapmalıdır. Bursa’nın üniversite ihtiyacı günden güne artıyor, eksilmiyor. Bursa kimliğine hizmet eden herkesin, kamudan yerel yönetimine, sivil toplumundan aydınlarına kadar herkesin bu konu üzerinde kafa yorması, fikir üretmesi ve sonuç alıcı işler yapması gerekiyor. Biz de üniversite olarak üzerimize ne düşüyorsa yaparız.  

Salgın döneminde Kredi Yurtlar Kurumu, üniversitemizde iyi bir yatırım yaptı. 1 Eylül’de öğrenci alımına başlayacaklar. 10 bin kapasiteli ilave yurt oluştu kampüs içinde. Şimdi 2 binlik bir yurt daha başlıyor. Kampüs içinde sosyal donatı noktasında eksiğimiz vardı bu alanda yeni alanlar oluşturduk. Salgın öncesi öğrencinin bıraktığı üniversite ile şimdiki arasında sosyal imkânları biraz da gelişmiş bir üniversite görecek.

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir

BİR KAÇ YENİ ÜNİVERSİTE ŞART

Dünya genelinde ülkelerin üniversite sayılarına bakıldığında Türkiye’deki sayının az olduğu görülür. Mesela ABD’de 5 bin 750, Japonya’da bin 200, Fransa’da binin üzerinde üniversite var. Tabi bunlar, 100-200 bin öğrencili yapılar değil. Mesela Harvard 6 bin öğrencili; Cambridge, Oxford, MIT gibi üniversitelerin 20-25 bin civarında öğrencisi var ve bunların istisnasız yarısı yüksek lisans ve doktora yapıyor. Yani araştırma yapan ve bilim üreten öğrenciler. Bunlar klasik lise gibi çalışan üniversiteler değil. Dolayısıyla Türkiye’deki üniversite sayısının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi planlı bir şekilde artması gerekiyor.

İstatistiki rakamlar var; kaliteli üniversite sayısı artan ülkelerdeki milyoner sayısı da artıyor. ‘Üniversitelerden dolayı mı toplum kuvvetleniyor yoksa kuvvetli toplumda mı üniversiteler artıyor?’ tartışmasında benim kanaatim üniversitelerin toplumları kuvvetlendirdiğinden yanadır. Çünkü önce bilgiyi üretmen ve bunu paraya dönüştürmen gerekiyor.

Ülkenin farklı noktalarında açılan üniversiteler ile ilgili eleştiri yapılıyor olabilir ama kimse bugün Bursa’da neden 2 tane üniversite olduğunun savunmasını yapamaz. Bunun izahı mümkün değil. Neden? 3 milyon nüfusumuz var. İlk organize sanayi bu kentte kurulmuş, bugün 24 sanayi bölgesi var, ilk 500’de yer alan firmaları var, 4 otomobil fabrikası var, 3 tane otobüs fabrikası var, savunma sanayine parça üreten onlarca firma var ama üniversite sayısı 2. Bu durumun İstanbul’a yakınlıktan kaynaklandığına katılmıyorum. Ormanda gölge ağacı, ışık ağacı diye bir tabir vardır; bir ağaç çok büyür dallarını yayar ve diğer ağaçların büyümesini engeller. İstanbul bunun gibi. Ama Bursa’nın İstanbul veya başka bir kente ihtiyacı yok çünkü kendi başına bir marka kent. Dolayısıyla Bursa’da yeni üniversiteler açılması lazım. Neden açılmalı? Ülkedeki parlak zekâlı çocukları Bursa’ya çekebilmek için. Kültürel gelişim için toplum içindeki üniversitede okuyan sayısını artırmalıyız. Bir başka neden de Bursalıların çocuklarını başka şehirlere okumaya göndermek zorunda kalmamaları için yeni üniversiteler açmalıyız. Üçüncü neden; bilimsel çalışma yapan nitelikli insan kaynağını Bursa’ya çekmeliyiz hem yurt dışından hem de yurt içinden. Türkiye’de Bursalı olan, Bursa’yı seven nitelikli akademisyenlerin gelebileceği yeni bir platform gerekli. Dördüncü ve en önemlisi bence kentsel dönüşüm için yeni üniversite hayati önemde. Çünkü üniversite yani devletin yaptığı yatırımlar şehirlerde kronik sorun haline gelmiş yerlerdeki dönüşüm için tetikleyici rol üstleniyor. Dolayısıyla Bursa’da planlama yapıp birkaç üniversite daha kesinlikle olması lazım. Ve bunların da tematik üniversiteler olması gerek.

Özel sektörün üniversite açabilmesi için önce devletin üniversite açması lazım. Çünkü devlet üniversite açmaz, akademisyen sayısını artırmaz ve yurt imkânlarını sağlamazsa özel üniversite gelmiyor. Özel sektör de bir şekilde devletin kurduğu eğitim piyasasından faydalanarak çalışıyor. Mesela devlet üniversitelerindeki hocalara ders görevlendirmesi yapıyor. Veya devlet üniversitesinin sosyal tesis imkânlarını kullanıyor. Özel sektörden önce devletin gelip güven vermesi gerekiyor.

YURT KONUSUNDA KARNEMİZ ZAYIF’

Biz, yurt konusunda ilgili mercilere konuyu ilettik ve bu bir çalıştay yaptık. Bunun raporunu da yazdık ama manipüle edilmesini önlemek adına yayınlamadık. Rapor şu; ülke genelinde üniversite öğrencilerinin yurtlara yerleşme oranı ortalama yüzde 22. Bursa’daki oran yüzde 7,8. Bursa’ya öğrencilerin yüzde 60-70’i dışarıdan geliyor. Bu öğrencilerin çoğu yurtlara yerleşemiyor. Bu önemli bir sıkıntıdır. Yurtlara yerleşim oranı 2-3 kat artmalı. Bir başka sıkıntı da şu ki yurtlar dengesiz olarak öbeklenmiş durumda. Hemen hepsi Görükle’de. Yani öğrencilerin konsantre olduğu gettolar oluşmuş. Bundan dolayı öğrencinin sanayiyle, şehirle, halkla birleşmesi mümkün değil. Kendi aralarında kapalı devre bir sistem kuruyorlar. Bunun için şehrin doğusunda batısında yurtlar kurulmalı. Yeni yurtların da 3-4 bin öğrencinin yaşayabileceği öğrenci adacıkları haline gelmesi lazım ki o bölgelerdeki kafeler, spor tesisleri, parklar da çalışabilsin ve oradaki çarşının kültürel dönüşümü sağlansın. Yurt konusunda Bursa’nın karnesi çok iyi değil. Öğrencinin barınma ile ilgili Bursa’da 3 alternatifi var; devlet yurdu, özel yurt ya da ev tutma. Oysa yurt dışında başka alternatifler de var. Ve yabancı öğrenci konusunda kuvvetli bir ekonomi oluşturulmuş. Bunlardan biri aile yanına yerleşme. Eğer yabancı öğrenciyse bunlar için daha da faydalı ama yurt içinden gelen öğrenciler açısından da yararlı bu. Neden? Çocuğun başıboş kalmaması, kültür teması olması için. Örneğin yaşlı bir teyze veya amca var, yalnız yaşıyor. Evi de müsait. Evinde 2 öğrencinin kaldığını düşünün. Hem yaşlı amcanın hayat kalitesini hem de gençlerin bir yaşlı üzerinden hayatla ilgili tecrübe kazanımını sağlar. Eğer yabancı öğrenciyse dil öğrenimini kolaylaştırır. Tabi suiistimaller de olabilir bunda. Devletimizin, valiliğimizin, gençlik spor il müdürlüğümüzün öğrencinin konaklayabileceği evler konusunda da ayrı bir dosya açması lazım.

Bursa Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı/BTSO Eğitim Konseyi Başkanı Gıyasettin Bingöl

BUÜ’YÜ YÖNETMEK ZOR, BTÜ’NÜN İSE YERİ YANLIŞ

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) çok büyük bir üniversite. Nüfusu çalışanlarla birlikte 100 bine dayandı. Bu hantal yapıyı kimse kaldıramaz. Bunu yönetmek çok zordur. Bursa Teknik Üniversitesi’nin de (BTÜ) yeri yanlıştır. Kesinlikle Kestel tarafından büyük bir kampüste olması gerekliydi.  40 bin BUÜ, 40 bin doğuda kurulacak devlet üniversitesi, 20 bin de Gemlik-Orhangazi-İznik hattında kurulacak üniversiteyle devlette 100 bin öğrenci olur.  Artı 2 tanede vakıf üniversitesi gerekiyor.  Bunlar da 10’ar bin. Toplamda 120 bin öğrenci ile 2070’e kadar yeter. Bu, bir eğitimci olarak yaptığım analizler neticesinde yaptığım çıkarımdır. Batı, doğu ve kuzeyde 3 devlet üniversitesi, 2 de vakıf üniversitesi toplam 5 üniversite Bursa’ya 50 yıl yeter. Ne yazık ki bunlar yapılmadı ve bu konuda bir eğitimci olarak üzgünüm, çok rahat yapılabilirdi. Bir de şuanda üniversitenin Bursa’ya faydası yok. Görükle’de getto olmuş durumda. Şehirle alakası yok. Bursa merkeze hiç uğramayan öğrenciler var. Örneğin İzmir’den öğrenci geliyor, Görükle’de okuyor ve Bursa’ya hiç uğramadan gidiyor. Kent ekonomisine, kent turizmine, kent kültürüne hiçbir katkısı yok. Mesela Heykel civarında bazı fakülteler olması lazım. Bugün benim dediğimi kabul etmiyorlarsa 10 yıl sonra mecbur yapacaklar. Kuzey tarafında bir üniversite şart.

BTSO üniversite projesi rafa kalktı. Üniversite içi çok zor. Herkesin yapabileceği bir iş değil. Biz de çok zorlanıyoruz. Bir insanın ömrü de yetmez üniversite kurmaya. 2-3 ayağı var. Birincisi ekonomi çok güçlü olacak. İkincisi siyasi ayağında devletin de buna müsaade etmesi ve müsamaha ile bakması lazım. Üçüncüsü iyi bir akademik kurul lazım. Bunları bir araya getirmek kolay bir iş değil. Netice itibarıyla BTSO’nun da bütçesi sınırlıdır yani. Bu konuda başarılı olanlar var olamayanlar var. Mesela TOBB başarılı oldu ama İTO’nun açtığı üniversite istedikleri gibi olmadı. BTSO da şimdilik bu projeyi rafa kaldırmış ama ilerde olur onu bilemem.

Üniversite kurmak ayrı bir vizyon gerektiriyor. Siyasilerin de bu konuda düşünceleri olmuştur mutlaka ama bana sorarsanız Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ikiye bölünmeliydi. Birçok üniversite bölündü ama burası bölünmedi. Bölünmeliydi. Siyaset kurumu çalışmadı demiyorum ama ağırlığını koyabilirdi ve halen daha da koyabilir.  Mesela sağlık bilimleri fakültesi de orada kuruldu. Biri de doğuya ya da kuzeye kurulsaydı. Yeni kurulacak üniversiteler de ihtisas üniversiteleri olmalı. Mesela Sabancı, Koç, Bilkent gibi üniversiteler geneldir. Ama öğrenci nüfusunu az tutuyor. 5 bini geçmiyorlar ve böylelikle bir kalite kazanıyorlar. Biz de bu şekilde düşünüyoruz.

Biz mesela 3 fakülte kurmayı düşünüyoruz. Burada mühendislik, sosyal bilimler ve sağlık var. Zaten bir üniversitenin temeli 3 unsur üzerine oturuyor; sosyal bilimler, teknik ve sağlık. Sosyal bilimler, hepsini içeriyor. Teknik bütün mühendislikleri alabiliyor. Sağlık da bütün sağlık bilimlerini kapsıyor.  Bu 3 ayak sağlanır ama üniversite butik olur. 3-5 binlik nüfusu olur. 500 kişilik üniversite var mesela sadece bilim adamı yetiştiriyor.

10 yıldır söylüyorum Bursa’ya 5 üniversite lazım diye. Bursa vizyonu için şart. Şehrin her tarafını üniversitelerle donatmak lazım. Şehrin bir tarafına yığınak yapmamak lazım. Türkiye’nin nüfusunun büyük bir bölümü Bursa’nın doğusunda ama üniversite batıda. O bölgeden Bursa’ya gelecek öğrenci sayısı bellidir. Şehrin doğusunda havaalanına yakın çok güzel bir üniversite olabilir. İnegöl’de bir üniversite mutlaka olması lazım.

Şahinkaya Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Şahinkaya

İKİ ÜNİVERSİTE YETERSİZ KALDI

Bursa Türkiye’nin modernleşme ve sanayileşme alanında en gelişmiş şehirlerinden biri. Bununla birlikte çok geniş ve zengin bir sosyal çevreyi barındırıyor. Ve bu noktada üniversiteler, bulunduğu kentin kalkınmasında ve ileriye taşınmasında en önemli rolü üstlenen kuruluşların başında geliyor. Şuan Bursa’da bulunan iki devlet üniversitesinin ülke ve değerler ekonomisine katkısının maalesef yetersiz kaldığını görüyoruz. Şehrimiz sahip olduğu kaynaklar, zenginlikler ve nüfus popülasyonuyla ülkemize daha da fazla katkı sağlayabilir. Bursa ciddi anlamda bilimsel desteğe ihtiyaç duyan bir şehir ve sahip olduğu kaynakların bilimsel araştırmalarla desteklenmesi ve zenginleştirilmesi gerekiyor.  Bu nedenle Bursa’nın daha fazla nitelikli üniversiteye ihtiyacı var. İstanbul’daki üniversite sayısını dikkate aldığımızda ise bu sayının doygunluğu aştığını görüyoruz. Dünyadaki örneklere bakacak olursak; en tepedeki okulların; finans ve ticaret merkezlerinden yaklaşık 100 km uzakta olduğunu görüyoruz. Yani yeni açılacak üniversitelerin Türkiye’nin finans ve ticaret merkezi olan İstanbul’da değil, İstanbul’a 1,5 saat yakınlıkta ve gelişmiş sanayisi bulunan Bursa’da kurulması gerekiyor. O nedenle üstün nitelikli akademik kadroya sahip ve yeni nesil teknoloji ve bölümlerin yer aldığı üniversitelerin kurulmasına her zaman ihtiyacımız var. Dünyayı yakalamak değil, dünyaya yön vermek için saygın üniversitelerin varlığı çok değerli.

HEDEF: YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ

Şahinkaya Eğitim Vakfı olarak Şahinkaya Yüksek Teknoloji Üniversitesi projemizle Türkiye’nin ilk vakıf yüksek teknoloji üniversitesini kurmak istiyoruz. Üniversite kurmak hep hayalimizdi. Yıllardır üzerinde çalışıyoruz. Ağabeyim Ali Serhan Şahinkaya ile ben eğitimci bir anne-babanın, eğitim ve finans teknolojileri üzerine sürekli algoritma geliştiren iki mühendis çocuğuyuz. Bu nedenle Şahinkaya Ailesi kurum kültürümüzle uyumlu, Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlayacak bir üniversite kurmak için büyük ve güçlü bir ekip kurduk. Bu ekiple beraber özellikle bilişim, teknoloji, ekonomi, finans ve sosyal bilimler alanlarında dünyada adını duyuracak bir Yüksek Teknoloji Üniversitesi kurmak adına çalışmalar yürütüyoruz. Bursa’ya ve Türkiye’ye değer katacak bu üniversite projemizle teknolojiyi üretme, geliştirme, uygulama gibi alanlarda lider üniversite olmayı hedefliyoruz. Türkiye'de “teknolojide öncü üniversite" kurma vizyonuyla bu yola çıktık. Aynı zamanda üniversitede yapılacak çalışmalarla teknolojinin hayata geçirilmesinde görev alacak teknik personelin yetiştirilmesini de amaçlıyoruz. Ve Şahinkaya Eğitim Vakfı olarak Türkiye'nin kalkınmasına öncülük edecek araştırma merkezleri kurarak, bu konuda sanayi ile işbirliği de geliştirmek istiyoruz. Şahinkaya Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlenen Ali Serhan Şahinkaya, Türkiye’de üniversiteler, öğrenci istekleri ve bakış açıları, akademik performansları ve kimliklerinin analizi konularında 25 yıllık bilgi birikimiyle bu alanda Türkiye’deki en donanımlı birkaç kişiden biridir. Onun yönlendirmeleriyle ekibimiz mikro alanında dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olmanın yanında San Francisco-Silikon Vadisi hattında da olan ekosistemi Bursa-İstanbul ekseninde oluşturmak istiyoruz. Sadece Bursa’da olduğumuz için değil, Bursa’nın üniversite kurmak açısından en doğru stratejik konuma sahip şehir olmasından dolayı Şahinkaya Yüksek Teknoloji Üniversitesi burada kurulacak.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 21 Kasım 2024
İmsak 06:21
Güneş 07:49
Öğle 12:55
İkindi 15:27
Akşam 17:50
Yatsı 19:13
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7