banner69

05.10.2021, 22:35

Paris

1992 yılının Haziran ayıydı. Rio de Janeiro’da, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı yapılıyordu. Diğer adıyla Dünya Zirvesi. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, bu zirvenin çıktılarından biriydi.  Bu alandaki ilk uluslararası sözleşmeydi; önemliydi.

Atmosferdeki seragazı konsantrasyonlarını sabitlemek için ülkelere bir çağrı yapılıyordu bu konferansta. 154 ülke İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni imzaladı Rio’da. Sonraki yıllarda imzacıların sayısı arttı. Türkiye bu sözleşmeye 2004 yılında resmen taraf oldu. İmzalanan sözleşmenin yaptırım gücü fazla değildi. Farklı bir yasal düzenleme uygulanmalıydı.

1997 yılıydı. Japonya’nın Kyoto kentinde buluşuldu bu sefer. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolü kabul edildi. Kyoto protokolü 1992 İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin peşine düşüyordu. Yüksek sera gazı emisyonlarından sorumlu olarak gördüğü gelişmiş ülkelere bağlayıcı hükümler getiriyordu. Karmaşık onay süreçleri nedeniyle Kyoto Protokolü’nün yürürlüğe girmesi 2005 yılını buldu. Kyoto protokolü ülkelerin kendilerine özgü emisyon azaltım hedefi koyduğu ve yasal olarak bağlayıcı hükümleri kabul ettiği ilk anlaşma olduğu için önemliydi. ABD, Çin, Hindistan gibi ülkelerin bu protokolü yürürlüğe sokmamaları nedeniyle, protokolün etkisi çok sınırlı kalmıştı. Büyük emisyon yayan bu ülkelerin de sürece bir şekilde dahil edilmesi gerekiyordu. Yeni bir anlaşma yapılmalıydı.

2015 yılının Aralık ayıydı. Adres Paris’ti. Eyfel Kulesi’nin ışıkları “1,5Derece” diyordu sıcaklıklarla ilgili iklim hedefini hatırlatırcasına. Ülkeler Paris İklim Anlaşması’nı imzalayarak emisyon azaltım sözü veriyorlardı. Küresel emisyonların %97’sinden sorumlu olan ülkeler, konferans öncesinde iklim taahhütlerini sunmuşlardı. 160 ülke Paris’te verdikleri sözleri ülkelerinde onaylayarak yürürlüğe koydular.  

Paris Anlaşması, Kyoto Protokolü’nden biraz farklıydı. Kyoto Protokolü tepeden inme bir yaklaşım izliyor, sadece gelişmiş ülkelere yaptırımlar uygulamayı öngörüyordu. Paris anlaşması bütün tarafları, zengin veya fakir, gelişmiş veya gelişmekte olduğuna bakmaksızın, sorumluluk almaya ve sera gazı emisyonlarını azaltmaya çağırıyordu. Ülkelerin kalkınma ve teknolojik gelişmişlik seviyeleriyle uyumlu bir şekilde kendi emisyon hedeflerini koymaları bekleniyordu. Anlaşmada, sanayi devriminden bugüne kadar 1°C’ye ulaşan küresel ısınmanın 2°C’nin altına indirilmesi ve mümkün olduğunca 1,5°C seviyelerinde tutulması için kararlı adımlar bekleniyordu.

Paris Anlaşması’nın, hedefini tutturamayan ülkeler için sert cezaları yoktu belki, ama ülkelerin bağımsız ve kolektif hedeflerine doğru gidişatlarını izlemek, raporlamak ve değerlendirmek için sağlam bir sistem kuruyordu. Sonraki beş yıl için ülkelerin yeni hedeflerini bildirmelerini bekliyordu. Paris Anlaşması 22 Nisan 2016’da, Dünya Günü’nde, yürürlüğe kondu. Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle Kyoto Protokolü yürürlükten kaldırıldı.

Ek 1 ve Ek 2 Meselesi

2020 yılına geldiğimizde Paris Anlaşması imzacılarının sayısının 197’ye ulaştığını görüyoruz. Anlaşma, imzacı ülkeleri üç farklı grupta sınıflandırıyor:  Gelişmiş ülkeler, özel finansal yükümlülükleri olan gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler. Gelişmiş ülkeler, EK 1 ülkeleri olarak da biliniyor. Bu ülkelerin arasında demokrasiye ve Pazar ekonomisine geçiş sürecinde olan Doğu Avrupa ülkeleri de var. Bu ülkelerin hepsi OECD ülkesi. Ek 1 ülkelerine yapılan çağrı, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarını sınırlandırmak için gereken önlemleri almaları ve attıkları adımları raporlamaları yönünde. Özel finansal yükümlülükleri olan Ek 2 ülkelerinin ise gelişmekte olan ülkelerin iklim mücadelesinde ortaya çıkacak maliyetleri karşılamaları isteniyor. Ek 2 ülkeleri Ek 1 listesindeki OECD ülkelerini kapsıyor ancak geçiş ekonomisinde olan ülkeleri kapsamıyor.

Ek 1 listesine dâhil olmayan ülkeler genellikle gelişmekte olan ülkeler. Bu gruptaki bazı ülkeler iklim değişikliğine karşı kırılgan ülkeler olarak kabul ediliyor. Deniz seviyesi düşük olan veya çölleşme ve kuraklığa maruz kalacak ülkeler bu grupta yer alıyor. Ekonomisini fosil yakıt üretim ve ticaretine bağlamış diğer ülkeler ise iklim değişikliği uyumunun ekonomik etkilerine maruz kalacakları için kırılgan kabul ediliyorlar. Anlaşma bu kırılgan ülkelerin yatırım, garanti ve teknoloji transferi gibi özel ihtiyaçlarını dikkate alıyor. Ek 1 listesinde yer almayan bu ülkeler Ek 2 listesindeki ülkelerin sağlayacağı finansal desteklerden faydalanabiliyor.

Türkiye

Türkiye, Paris Anlaşması’nı imzalamış ancak henüz ulusal mevzuatına henüz dâhil etmemiş ülkelerden biri. Ancak 22-23 Kasım’da Glasgow’da yapılacak iklim zirvesinden önce Paris anlaşmasını parlamentoya sunmayı planlıyor.

Türkiye’nin Ek 1 ve Ek 2 listeleri açısından karışık bir durumu var. Anlaşmanın yürürlüğe konması bu nedenle gecikti.

Paris Anlaşması’na kadar, Türkiye “özel şartları olan” Ek 1 ülkesi gibi işlem görüyordu. Yani endüstrileşmiş bir ülke olduğu kabul ediliyordu fakat ciddi emisyon azaltımları için yaptırımlara tabi değildi. Diğer ülkeleri desteklemek gibi bir zorunluluğu yoktu. Ancak Paris Anlaşması’nda, Türkiye gelişmiş ekonomiler listesi altında ani Ek 1 listesinde yer alıyor ve özel durumunun korunup korunmayacağı ile ilgili bir belirsizlik söz konusu. Türkiye’nin Paris Anlaşması çerçevesinde emisyon hedeflerine ulaşma yolunda iklim finansmanı için destek alıp alamayacağı bu belirsizliğin giderilmesine bağlı. Türkiye, 10 Eylül 2021’de Birleşmiş Milletler’e Ek 1 listesinden çıkarılması talebini tekrar iletmiş bulunuyor.

Ülkemizdeki gelişmeleri birlikte izleyeceğiz elbette. Gerek Paris Anlaşması gerek Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat şartları, ekonomik ve sosyal bir dönüşüm gerektiriyor. Emisyon ticareti ve karbon vergisi konuları için hazırlıkların tamamlanması, sera gazı azaltım stratejilerinin sadece geliştirilmekle kalmayıp uygulamasının sıkı denetim altında tutulması Türkiye’yi bekleyen meseleler arasında görünüyor. 

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 01 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 27 65
3. Samsunspor 28 51
4. Beşiktaş 27 47
5. Eyüpspor 28 44
6. Başakşehir 27 39
7. Göztepe 27 38
8. Gaziantep FK 27 38
9. Kasımpaşa 28 38
10. Trabzonspor 27 36
11. Antalyaspor 28 36
12. Konyaspor 28 34
13. Rizespor 27 33
14. Alanyaspor 28 31
15. Sivasspor 28 30
16. Bodrum FK 28 30
17. Kayserispor 27 30
18. Hatayspor 27 19
19. A.Demirspor 27 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 31 62
2. Karagümrük 31 56
3. Erzurumspor 31 54
4. Gençlerbirliği 31 51
5. Bandırmaspor 31 51
6. İstanbulspor 31 49
7. Ahlatçı Çorum FK 31 46
8. Amed Sportif 31 46
9. Boluspor 31 45
10. Ümraniye 31 45
11. Esenler Erokspor 31 44
12. Iğdır FK 31 44
13. Keçiörengücü 31 42
14. Pendikspor 31 41
15. Sakaryaspor 31 39
16. Ankaragücü 31 38
17. Manisa FK 31 37
18. Şanlıurfaspor 31 34
19. Adanaspor 31 27
20. Yeni Malatyaspor 31 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 29 70
2. Arsenal 30 59
3. Nottingham Forest 30 57
4. Chelsea 29 49
5. M.City 29 48
6. Newcastle 28 47
7. Brighton 29 47
8. Fulham 30 46
9. Aston Villa 29 45
10. Bournemouth 29 44
11. Brentford 29 41
12. Crystal Palace 28 39
13. M. United 30 37
14. Tottenham 29 34
15. Everton 29 34
16. West Ham United 30 34
17. Wolves 30 29
18. Ipswich Town 29 17
19. Leicester City 29 17
20. Southampton 29 9
Takımlar O P
1. Barcelona 29 66
2. Real Madrid 29 63
3. Atletico Madrid 29 57
4. Athletic Bilbao 29 53
5. Villarreal 28 47
6. Real Betis 29 47
7. Rayo Vallecano 29 40
8. Celta Vigo 29 40
9. Mallorca 29 40
10. Real Sociedad 29 38
11. Sevilla 29 36
12. Getafe 29 36
13. Girona 29 34
14. Osasuna 29 34
15. Valencia 29 31
16. Espanyol 28 29
17. Deportivo Alaves 29 27
18. Leganes 29 27
19. Las Palmas 29 26
20. Real Valladolid 29 16