banner69

02.08.2022, 11:06

Vatandaşla Aklama

Yeni bir kavram öğrendim. Aslında bildiğim bir durumun bir kelimede ifade edilmiş haliydi. “Hah, tam oturdu!” dedim.

“Yeşille aklama” gibi bir kavram. Bu sefer “vatandaşla aklama.”

“Yeşille aklama” ifadesinde bir kuruluşun aslında çevre dostu olmadığı halde çevre-dostu imajı oluşturabilmek için yayımladığı yanıltıcı, kasıtlı olarak yanlış yönlendiren bilgiyi buluyoruz.

“Vatandaşla aklama” ifadesi de vatandaşların görüşünü almadığı halde onları karar verme süreçlerine katmış gibi görünme durumunu anlatıyor.

Bir başka “mış gibi görünme” hali…

Çok duyarız, “Bunu vatandaşımız istedi. Öyle yaptık”, “Bu vatandaşımızın faydası için”, “Vatandaşın görüşünü aldık…” Vatandaşın bunlardan hiç haberi yoktur hâlbuki.

Politikacıların pek sevdiği bir kelimedir, “vatandaş.” Kendi kararlarını vatandaş istemiş gibi göstermeyi çok sever politikacılar. “Vatandaş” deyince akan sular durur çünkü. Kendi kararlarını haklı çıkarmak için “vatandaş” kelimesini kullanırlar ve kararlarını aklamış olurlar. İşte size vatandaşla aklama!

Öğrendiklerimi aktarmaya çalışayım. Avrupa Çevre Bürosu’ndan Ruby Silk kaleme almış. Konuyla ilgili en detaylı açıklamayı ondan okudum.

Efendim, Antik Yunan’da “vatandaş” denince devletin işlerine katılmaya yasal hakkı olan kişiler kastedilirmiş. Günümüz demokrasilerinde bu kavram biraz genişledi elbette. Belli bir gruba ait değil vatandaşlık ve kadınları da alıyor içine. Karar verme süreçlerine katılma hak ve sorumluluğunu gündeme getiriyor vatandaşlık kavramı. Ama soruyu şöyle soruyoruz: Gerçekten kararlarımız politikayı şekillendirebiliyor mu? Vatandaş o güce gerçekten sahip mi?

Çevresel Etki Değerlendirmesi süreçlerinde bir “Halkın Katılım Toplantısı” vardır ki dillere destan. Yönetmelik gereğidir bu toplantıyı yapmak. Bir toplantı yapılır; proje halka anlatılır bir iki saat içinde. Halk anlatılanları anlar veya anlamaz. İtiraz eder veya etmez. Ama toplantıya katılmıştır. Büyük resme bakıldığında halkın görüşü alınmıştır işte. Kararlar halkla birlikte alınıyor işte. Ama proje halka rağmen yapılır mı? Evet. Halkın arka bahçesine yapılır mı? Evet. Yapılan proje halkın geçim kaynaklarını, suyunu, havasını, toprağını kirletse de yapılır mı? Evet. Ama nasıl? “Halkın Katılım Toplantısı” yapıldı ya işte. “Projenin o kadar da büyütülecek bir çevresel etkisi yokmuş. Hep bu çevrecilerin abartması…”

Böyle diye diye bugünlere geldik.

Hangi çevre sorunundan bahsedeyim? Toprak kirliliğinden mi? İklim değişikliğinden mi?  Toprak altına gömülen tehlikeli atıklardan mı? Sulardaki tehlikelerden mi?  Mikroplastiklerden mi? Azalan biyoçeşitlilikten mi? Tükenen kaynaklardan mı? Hangisinden bahsedeyim. Oysa ne yapıldıysa vatandaş için, çevre için yapıldı(!) Yönetmeliklere uygun olarak yapıldı.

İklim değişikliği de böyle dile dolanan konulardan biri oldu. Halk konuyla ilgili daha fazla bilgi sahibi oldukça, bu kavram politikacıların konuşmalarında daha çok yerini bulmaya başladı. Her şey çevre için, her şey vatandaş için. Sürdürülebilir bir toplum için, sürdürülebilir bir gelecek için… El ele tutuşup gidiyor vatandaşla aklama ve yeşille aklama kavramları. “Vatandaş çevrenin korunmasını istiyor. Biz de bunu çok önemsiyoruz. Bakın bakın geri kazanım (!) yapıyoruz.” 

Aslında önemsenen çevresel bozulmadan etkilenen halk mıdır? Yoksa oy kullanma hakkı olan vatandaş mıdır? Önemsenen halk ise henüz oy kullanma hakkı olmayan çocukların ve bebeklerin de geleceği düşünülürdü diye aklımıza geliyor bazen. Tüm insanlık düşünülürdü. Dünyanın bir yerinde cayır cayır fosil yakıtlar kullanılıp gezegen ısıtılırken, sular altında kalan başka ülkelerin insanları da düşünülürdü. Veya susuz kalan insanlar da düşünülürdü örneğin. 

“Önemsenen vatandaş mıdır?” diye soralım o halde. Yani oy kullanabilen vatandaş mıdır önemsenen? Önemsenen vatandaş olsaydı onların yaşamları da düşünülürdü bir şekilde. Onların yaşamları de çevre problemlerinden mustarip olduğuna göre, akla başka bir şey geliyor. Aslında yaşamların hiç önemi yok mu? Görüntüler midir önemli olan?

Önemsenen, vatandaştan çok vatandaşa nasıl göründüğünüz müdür?

Bu görüntüye verilen önem yüzünden biz “vatandaşla aklama” kavramıyla tanışmış oluyoruz.

Soralım o zaman kendimize: Gerçekler mi yoksa gerçeğin gölgeleri midir karşımızdaki?

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 02 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 27 65
3. Samsunspor 28 51
4. Beşiktaş 27 47
5. Eyüpspor 28 44
6. Başakşehir 27 39
7. Göztepe 27 38
8. Gaziantep FK 27 38
9. Kasımpaşa 28 38
10. Trabzonspor 27 36
11. Antalyaspor 28 36
12. Konyaspor 28 34
13. Rizespor 27 33
14. Alanyaspor 28 31
15. Sivasspor 28 30
16. Bodrum FK 28 30
17. Kayserispor 27 30
18. Hatayspor 27 19
19. A.Demirspor 27 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 31 62
2. Karagümrük 31 56
3. Erzurumspor 31 54
4. Gençlerbirliği 31 51
5. Bandırmaspor 31 51
6. İstanbulspor 31 49
7. Ahlatçı Çorum FK 31 46
8. Amed Sportif 31 46
9. Boluspor 31 45
10. Ümraniye 31 45
11. Esenler Erokspor 31 44
12. Iğdır FK 31 44
13. Keçiörengücü 31 42
14. Pendikspor 31 41
15. Sakaryaspor 31 39
16. Ankaragücü 31 38
17. Manisa FK 31 37
18. Şanlıurfaspor 31 34
19. Adanaspor 31 27
20. Yeni Malatyaspor 31 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 29 70
2. Arsenal 30 61
3. Nottingham Forest 30 57
4. Chelsea 29 49
5. M.City 29 48
6. Newcastle 28 47
7. Brighton 29 47
8. Fulham 30 45
9. Aston Villa 29 45
10. Bournemouth 29 44
11. Brentford 29 41
12. Crystal Palace 28 39
13. M. United 30 37
14. Tottenham 29 34
15. Everton 29 34
16. West Ham United 30 34
17. Wolves 30 29
18. Ipswich Town 29 17
19. Leicester City 29 17
20. Southampton 29 9
Takımlar O P
1. Barcelona 29 66
2. Real Madrid 29 63
3. Atletico Madrid 29 57
4. Athletic Bilbao 29 53
5. Villarreal 28 47
6. Real Betis 29 47
7. Rayo Vallecano 29 40
8. Celta Vigo 29 40
9. Mallorca 29 40
10. Real Sociedad 29 38
11. Sevilla 29 36
12. Getafe 29 36
13. Girona 29 34
14. Osasuna 29 34
15. Valencia 29 31
16. Espanyol 28 29
17. Deportivo Alaves 29 27
18. Leganes 29 27
19. Las Palmas 29 26
20. Real Valladolid 29 16