banner69

09.11.2021, 11:53

Bir Kitap Manifestosu: Kitlelerin Ayaklanması

“Şimdi Avrupa’da olan sağlıksız, acayip bir şey. Avrupa’nın kuralları ufukta başka kurallar belirmeksizin yürürlükten kalktı. Avrupa hâkimiyetini yitirdi – deniyor- ama onun yerini alacak biri ortada yok. Avrupa deyince her şeyden önce ve tam olarak Fransa, İngiltere, Almanya üçlüsü anlaşılıyor. Yeryüzünün onların kapladığı kesiminde insan varlığının dünyaya düzen vermiş olan kalıpları olgunlaşmıştır. Eğer, söylendiği üzere, o üç halk çöküntüye girmişse ve onların yaşam programı geçerliliğini yitirmişse, dünyanın disiplinden çıkmasında şaşılacak yan yok.” A.g.e, s.169.

İspanyol yazar Ortega, kitle olgusunun ne olduğuna dair tanımlamalar yaparken, gerek İspanya gerekse Avrupa ülkeleri üzerinden ayaklanmanın hangi biçimde olduğuna dair görüşler belirtmektedir. Ayrıca Avrupa Egemenliği ve Medeniyeti üzerine eleştirel yapan yazar, Antropolojik değerlendirmelerde de bulunmaktadır. Toplum, kitle, kitle insanı, medeniyet,
ayaklanma, bilim gibi kavramların işlevi ve tanımlarını yeniden değerlendirmektedir. Her ne kadar, doğrudan birinci okuyucuya hitap ediyor gibi anlaşılsa da, öncesinde 16 - 17. yüzyıl insan ve toplum anlayışına dair ön bilgi ile okunmasında fayda var.

Medeniyetin ve toplum olgularının iç içe gerçekleşen ve bir birini tamamlayan unsurlar olguna dair belirgin ifadeleri içeren eser de Batı merkezli bir model anlayışı gözle görülür biçimdedir. Öte yandan bunu salt Batı’dan bakanın ortaya koyduğu anlamlarla yapmamakta karşılaştırmalı anekdotlar üzerinden sosyolojik değer ölçütleri belirlemektedir. Ne var ki yazarın şahsi derdinin salt bir sosyoloji olduğu ifade edilmez; hali hazır da yukarıda da bahsi geçen kavramların tanımlamaları üzerine felsefi bir düşün peşinden gitmektedir. Özellikle kitabın adında da yer alan “kitle” kavramı üzerine yazdıkları, şahsımın zihninde dönüp duran cümleler barındırmaktadır.

“Kitlelerin hoyrat hükümdarlığı altında yaşamaktayız.” A.g.e., s.47. Örneğin bu tanım için genel anlamda toplumsal yozlaşmadan hareketle anlam dünyası oluşturulabilir – ki bu yanlış da değildir. Öte yandan aynı cümle üzerinde, tikele inerek Türkiye özelinde hemşeri dernekleri, tarikatlar, cemaatler gibi daha özel alanların gerek pratik gerekse ideal emperyalist tutumlarını düşünmemiz mümkündür. Kitle, toplum, birey, kitle hareket ve algısı üzerine birçok bizden, onlardan ve olması gerekenden görüler bulacağınız eseri tavsiyeden fazlasını diliyorum.

                                    “…yığınlarca insan öylesine hızlı bir tempoyla savrularak tarihin üzerine kümelenmiştir ki, onları doyuracak ölçüde geleneksel kültür sağlamak kolay olmamıştır.” A.g.e.,s.79.

Bir Kitap Yazarı: José Ortega y Gasset

“Yaşam, aralarında hayatta kalabilmek için nesnelere karşı verdiğimiz savaşımdır. Kavramlar onların saldırısına karşılık verebilmek üzere oluşturduğumuz stratejik plandır.” A.g.e., s.165.

Kitap yazar tanıtım bölümünde ifade edilen şekli ile: 1. Dünya Savaşı’ndan sonra İspanya’da kültür ve edebiyatı yeniden canlandırma hareketini yönlendiren önemli aydınlar arasında yer alır. Madrid Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi görmüş, Berlin, Leipzig ve Marburg’da çalışmalarını sürdürmüştür. Ülkesine döndükten sonra Madrid Merkez Üniversitesi’ne atanmış, iç savaş sırasında İspanya’dan ayrılana dek metafizik kürsüsünde dersler vermiştir. En ünlü yapıtlarından biri olan Kitlelerin Ayaklanması yazarın 1920’lerde başlayan ve yaklaşık olarak on yıl süren çalışmalarının ürünüdür. Kitabı oluşturan kimi parçalar daha önce gazete yazısı olarak yayımlanmıştır. Eserinin başka dillere yapılan çevirilerini göz önünde tutan yazar 1937’de “Fransızlar için Önsöz”ü, 1938’de “İngilizler için Sondeyiş”i kitabına eklemiştir. Yazarın en önemli eserlerinden Sistem Olarak Tarih de yayıma hazırlanmaktadır.

Kimin İçin Bu Kitap: Kitlelerin Ayaklanması

                                    “Toplum her zaman iki etmenin dinamik birliğidir; Azınlıklar ile kitleler. Azınlıklar özellikle nitelenmiş bireyler ya da birey gruplarıdır. Kitle ise özel nitelik kazanmamış kişilerin toplamıdır. Yani kitle diye yalnız ya da başat olarak “işçi kitleleri” anlaşılmasın. Kitle “vasat adam”dır. Bu biçimiyle salat nicelik olan şey -kalabalık- bir nitel belirlemeye dönüşür: Bu ortak niteliktir, toplumsal yontulmamışlıktır, diğer insanlardan ayrılmaması, benliğinde bir basmakalıp tipi canlandırmasıyla belirlenen insandır. Niceliği böylece niteliğe dönüştürmekle ne mi kazandık? Yanıtı çok basit: Niteliği sayesinde niceliğin nasıl doğduğunu anlıyoruz.” A.g.e., s.42.

Kimin İçin Bu Kitap, başlığına böyle bir alıntı ile girmek aslında diğer başlıklar gibi bilinçli bir tercihin yansıması. Zira yazarın söylemi ile Türkiye halklarının pratiklerinin kesişmediği saha neredeyse yok gibi, öyle ki gerek kavramlar özelinde gerekse eserin genel mahiyeti bağlamında metnin okuyucu hacmi oldukça fazla. Bir başka açıdan yukarıda ki alıntı salt bir düşüncenin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır ancak bu dizeyi eğer görmek istersek bir şiirin dizelerinde de bulabilir. Örneğin Ortega’nın Kitle’si ile İsmet Özel’in “Şehrin İnsanı” tanımları aynı potada eritilebilecek noktadadır. Ortega gibi İsmet Özel’de Şehrin İnsanı’nı şu şekilde tanımlar:   Ben ne büyük bir dalgınlıkla bakmış olmalıyım ki hayata görmedim orda çinko damlar ve plastik sürahilerin tanrısını yerime yadırgadım yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı durmadan beyaz bir aygırla taşardım derin göllerden bir gebe kısrakla kaçardım derin ormanlara güneşin zekasıyla doymak isterdim kaba solgun kağıtlar sunardı şehrin insanı bana şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin” İsmet Özel’in şehrin keşmekeşliği, insanlığını ve yaşamsal süreçlerine boğulmuş, pratik anlamda genelleşmiş, düşünsel olarak hiçbir anlam taşımayan Şehrin İnsanı, Ortega’nın Kitle’si ile örtüşmektedir. Bu bağlamda her bir okuyucunun anlam dünyasında kendinde veya toplumunda bir paye vereceği alanı muhakkak olan bir eser ile karşı karşıyayız.

            “Seçkin insan aslında kendini başkalarından üstün sanan bir ukala olmayıp, dilediği ileri hedeflere ulaşamasa da, başkalarından beklediğinden fazlasını kendi kendisinden bekleyen kişidir.” A.g.e., s.43.

Ne İçin Bu Kitap: Kitlelerin Ayaklanması

“Devletçilik, kural düzeyine yükseltilmiş şiddetle doğrudan eylemin aldığı en üst biçim. Kitleler, adsız makine devleti araç gibi kullanarak bildiklerini okumaktalar.” A.g.e., s.155.

Bir fetiş derecesinde görüşlerini benimsediğim eserin mahiyeti, kolektif toplumların tüm neşriyatını gözler önüne sermektedir. Kitle olarak varlığını devam ettiren devletlerin başka bir ifade ile KİTLE DEVLETİ’nin bireylerinden bahsetmek söz konusu değildir. Zira o devlette birey yoktur: bu nedenle bireysel haklar, bireyin yaşamı veya bireyin varlık amacı da doğrudan devletin tekeline bağlıdır. Devletin kutsallığı gibi bayağı bir söylemden ziyade bireyin yoksunluğu daha anlam bütünü oluşturan ifadedir. Böyle bir yapı içerisinde problemin devletin yüceliğinden ziyade tikel anlamda çok sesliliğin iğdiş edilmesidir. Tablonun renkli sanılan veya müziğin çoklu sanılan yapıları aslında aynı sanatçının kendini tekrarlamasından ibarettir. Ne var ki böyle bir toplumda suç ile suçlu arasındaki ayrım da söz konusu değildir. Zira birey ile devletin bütünleştiği, her anlamdaki birlik hali, eylemde de kendini göstermekte ve iktidarla halk arasında aksiyon farkı ortadan kalkmaktadır. Bireyin aklı ile siyasi iktidarın aklı aynı ağaçtan ziyade aynı meyve olmakta ve bu durumda sorun ile sorunu yaratın tikelleştirmektedir: Kitle Devleti, Şehrin İnsanı, Kitle İnsanı…

“İnsanların büyük bölümünün bir görüşü yoktur, kafalarına fikirlerin dışarıdan basınçla girmesi gerekir, aynen motor yağının makinelere girdiği gibi.” A.g.e., s.163.

Yukarıdaki mahiyet bağlamında eserin ne için olduğu veya neye hizmet ettiği anlaşılır noktadadır. Metin başlı başına sorun ile sorunu yaratını özdeş tanımlayarak, bireyin bireyselliğini kendine hatırlatmakta ve kitlenin ellerinden kurtarmayı amaçlamaktadır – tabi bu yazarın beyanı değil, okuyucunun anlam dünyasına uygulanan basınç…

Hangi Yayınevi Hangi Çeviren: İş Bankası Kültür Yayınları

            Eserin birçok yayınevi tarafından çevirisi olmakla birlikte alıntıları yaptığımız eser İş Bankası Kültür Yayınları tarafından kaynak gösterilmiştir. Çevirisi, Floransa Üniversitesi Edebiyat Ve Felsefe Fakültesi’nde öğrenim görmüş; İstanbul Üniversitesi Fransız ve Roman Dilleri ve Edebiyatı bölümünde çalışmış; Italo Svevo, Italo Calvino’dan deneme, roman ve öyküler çevirmiş; Madrid’te Complutense Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri veren Neyyire Gül Işık tarafından yapılmıştır.

“Kitleler ilerliyor!” diyordu Hegel, kıyametten söz edercesine. “Devrimci bir çağ olan çağımız, yeni bir manevi güç belirmedikçe, felaket üretecek,” diye haber veriyordu Auguste Comte. Palabıyıklı Nietzsche Engadina’nın kayalıklarından haykırıyordu: “Nihilizmin med dalgası gibi yükseldiğini görüyorum!” Tarih ön görülemez demek yanlıştır. Kehanetler sayısız kez gerçeğe dönüşmüştür.” A.g.e., s.83.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 24 Nisan 2025
İmsak 06:47
Güneş 08:18
Öğle 13:10
İkindi 15:31
Akşam 17:52
Yatsı 19:17
6
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 67
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 32 52
6. Real Betis 32 51
7. Celta Vigo 33 46
8. Mallorca 33 44
9. Real Sociedad 33 42
10. Rayo Vallecano 32 41
11. Osasuna 32 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 32 37
16. Deportivo Alaves 33 34
17. Girona 32 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 32 29
20. Real Valladolid 32 16