Celal Cumurcul’un Ardından

Bursa’nın sanat hayatına ve yemek kültürüne de yön vermiş, şehrin unutulmaz simalarından Celâl Cumurcul, 5 Aralık 2021’de vefat etti. Bursa Oda Tiyatrosu üzerine araştırma yaparken tanışmıştım. Evine gitmiştim. Birkaç kere de dışarıda buluşup sohbet etmiştik.

Celâl Cumurcul 1944 yılında doğmuştur. Süleyman Çelebi İlkokulu, Osmangazi Ortaokulu ve Sanat Enstitüsü’nün Elektrik Bölümü’nde iki sene eğitim görmüştür.

Babası turşucudur. Dükkânı Osmanlı Bankası’nın yakınındadır. Babası bir gün İzmir’e gider, İzmir Fuarı’nda lokmayı gördükten sonra Bursa’da yapmaya karar verir. Celâl Cumurcul eskiden Bursa’da İzmir lokmasının bilinmediğini de söylemişti. Babası Kültürpark’a lokma bahçesi açıp İzmir lokması yapmaya başlayınca babasına yardım etmiştir.

Celâl Cumurcul’un rol aldığı ilk oyun Bursa Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği Leylek Sultan’dır. 1962 yılında Bursa Oda Tiyatrosu’na katılmış, Yağmurcu, Benim Üç Meleğim, Aceleci Kalp, Ana Hanım Kız Hanım oyunlarında rol almıştır.

Bir gün, Bursa Devlet Tiyatrosu müdürü Sami Ergin’in yanına gider. (Anlatırken Sami Hoca diyordu) “Siz beni beğeniyorsunuz, takdir ediyorsunuz. Ben konservatuvara girmek istiyorum. Siz ne dersiniz?” Sami Ergin şu cevabı vermiştir: “Elini lokma kazanından çıkarma.” O yıllarda tiyatrocuların saygınlığı pek yoktur. Tiyatro sonu belirsiz bir yoldur.

1964-1966 yılları arasında Kara Kuvvetleri Muhabere Merkezi’nde askerlik yapmıştır. Bu sırada Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Bir Delinin Hatıra Defteri oyunu sahnelenmektedir. Oyunu seyretmiş ve çok beğenmiştir. Bursa’ya döndükten sonra Bursa Oda Tiyatrosu’nun zor günler geçirdiği fark edince seyrettiği oyunu sahnelemeye karar verir. Bu macerayı Bursa Görüş gazetesinin beşinci sayısında anlatmıştım.

Bursa Devlet Tiyatrosu 1971 yılında yerleşik kadroya geçtikten sonra Hırçın Kız, Meraki, Köroğlu, Çalıkuşu, Evler ve İnsanlar, Sokullu Ne Yapmalıydı? ve son olarak Tiyatro Om’un sahnelediği Kanlı Nigâr da rol almıştır. 

1971 yılında Maksem’e çıkarken sol tarafta (günümüzde Saray Pideli Köfte’nin olduğu yerde) Katık Lokantası’nı açmıştır. O kadar ilgi görür ki, insanlar kasanın yanında kuyruk olur. Bursa’da ilk defa self servis uygulaması burada başlamıştır. Sonrasında 1990 yılında Çekirge’ye giderken sağ tarafta, Çelik Palas’ın karşısındaki Alaybeyi Köşkü’nü kiralar. Burayı restore ederek Cumurcul Restaurant’a çevirmiştir. Menüye somon balığını koyarak Bursa’da ilki gerçekleştirir. Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri restoranı incelemiş, ayrıca yabancı dilde basılan birçok rehberde yer almıştır.

Celâl Cumurcul restoranın nasıl restore edildiğini şöyle anlatmıştı: “Önce arka kısımları oyup yıkılmasın diye direklerle askıya aldım. Bodrum ekledim. Mutfağı da yerin altına soktum.”

Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde, Uludağ Rotary Kulübü’nün düzenlediği kürk defilesinin (Kürkçü Barbaros) koreografisini yapmıştır. Tiyatro sahnesiyle (bir metre) defile podyumunu bir araya getirmiştir. Tiyatro seyreder gibi defile seyredilmiştir.

Geriye anılar kaldı…

Yukardaki fotoğraf: Aceleci Kalp — Erol İşgör, Hatice Başara, Alpay İzer, Celâl Cumurcul, Oral Altay, Faik Elitutar ve Fuat Söylemez ile birlikte.

Yukardaki fotoğraf: Benim Üç Meleğim, Oral Altay. Afişte Oral Altay, Ertan Binzet ve Celâl Cumurcul ile birlikte

Yukardaki fotoğraf: Benim Üç Meleğim. Ertan Binzet, Oral Altay, Erol İşgör, Celal Cumurcul

Yukardaki fotoğraf: Celal Cumurcul, Nadide Diker, Engin Özpınar, Kemal Cumurcul

Fotoğraf: Yağmurcu, Alpay İzer, Metin Kızanlıklı, Hatice Başara Özcan, Ertan Binzet, Celâl Cumurcul

Fotoğraflar: Bursa Oda Tiyatrosu Arşivi.