İçinde bulunduğumuz milenyumun ilk yüz yılının ilk çeyreği, dijital çağa girdiğimiz bir dönem oldu. Yaşamın her yanında ve hemen her anında dijital dünyanın bir yansıması yanımızda bitiveriyor. Bu bir ülkeden başka bir ülkeye geçiş mesabesindeki bir değişimden öte adeta bir gezegenden başka bir gezegene geçişle ancak benzetilebilir.
Ticaret, alışveriş, eğitim, sosyal ilişkiler, resmi toplantılar, bilimsel kongreler, sanatsal etkinlikler, aile içi iletişimler ve hayatın akışında daha nice eylem ve uğraşılar artık online çevrimiçi ortamlara taşındı. Dedik ya sanki insanlık apayrı bir âleme taşındı.
İnsanlığın elindeki toplam verinin yüzde 90’ı iki yıl içinde üretilir oldu. Bilgi işlem kapasiteleri dehşet düzeyde arttı. En yüksek kapasitenin bugünkü karşılığı 12 milyon hard diskten daha fazla hacmi içeriyor. Ülkelerdeki toplam robotik sistem unsurlarının sayısı 3 milyonu aştı. 2024 yılında bunun 5 milyon olması bekleniyor. Sanal büyükelçiler tayin ediliyor. Robota vatandaşlık veriliyor. Kripto para ulusal mübadele araçlarından biri olarak resmen kabul ediliyor. Metaverse üzerinden arsalar satılıyor, resimler ve tablolar müzayedeye konu oluyor. Bazı devletler vatandaşlarına resmi işlemlerinin yüzde 90’dan fazlasını e-devlet üzerinden yapma olanağı sağlıyor. İnsanlar “Avartar”larıyla toplantılara katılmaya başladı. Ve daha nice nice hayret verici gelişmeler bir biri ardına geliyor.
Böyle bir çağın gereksinimleri de her alanda değişmeye devam ediyor. Bunu devlet-vatandaş münasebetlerinden, kamu hizmetlerinin sunum biçimlerine, okul öncesi çağ eğitiminden yüksek öğrenime, alışverişlerin daha büyük kısmının online gerçekleşmesinden 3G yazıcıyla üretime kadar birçok alanda örneklendirmek mümkün.
Bütün bunlar olup biterken “meslekler”in bu akıllara durgunluk verici (aman vermesin, bize daha çok akıl lazım, akıl durması asla işimize gelmez) gelişmelerden etkilenmemesi elbette düşünülemez. Aslında olan, yine ekmeğini kazanmaya çalışan, kariyer yapma uğraşı veren, hatta bundan da öte bir iş sahibi olma arayışı içinde bulunan insanlara oluyor. Dijital çağda daha şimdiden birçok meslek, kapı dışarı edildi bile. Bu daha bir şey değil; önümüzdeki orta ve uzun vadede şimdi anlı şanlı mesleklerden birçoğu artık para etmez bir duruma düşecek.
Ekmek kazanmak hem daha kolay hem daha zor olacak. Kolay olacak, oturduğun yerden bilgini ve yeteneklerini kullanarak fiilen çalışılan işlerden çok daha fazlasını kazanmak mümkün görünüyor. Daha zor olacak, çünkü dijitalleşme ile istenen ve gerekli olan bilgi, beceri ve yetenekler ciddi manada değişiyor. Bunlara sahip olmayanlar ağzıyla kuş tutsa nafile.
Dijital çağ bizi yeni ve devrim niteliğinde kavramlar ve olgularla tanıştırıyor: Yapay Zeka, Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri, Bulut Sistemi, Endüstri 4.0, 3G Üretim, Artırılmış Gerçeklik, Toplum 5.0, Metaverse, Avatar, Web 2.0, Blokchain, NFT, Devlet 5.0 ve Sentörler (yarı insan yarı robot beyinli yeni birey formatları) bunların ilk akla gelenleri. Bunların yaşama yön verdiği, işe, ticarete, siyasete, sosyal münasebete, eğitime ve hemen her şeye egemen olduğu bir dünyada, gelin de bugün geçerli olan meslekleri yaparak hayatınızı kazanın… Tabi ki mümkün görünmüyor.
Nazife Güngör, Dijital Çağın İnsanı, Üsküdar Üniversitesi kayıtlı ve belirtilen web uzantılı (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/768128) kaynaktan referansla; “Beynin Uzantısı Araçlar”ın iş başı yaptığı dijitalleşen bir dünyada bugünkü becerilerin yetmeyeceği yepyeni becerilerin gerekeceği meslekler doğuyor. Gelinen noktada insanlık yeni bir döneme giriyor. Çünkü dijital teknolojik gelişmelerin odak etki noktası yine üretim. Dijital teknolojilerin gelişmesiyle birlikte üretim biçimi ve üretim ilişkileri yeni baştan organize edilmeye başlandı. İnsanlığın henüz yeni girmeye başladığı dijital çağda makineler hacim olarak küçülürken üretimsel etkileri uzay açılımlı olarak akıl almaz biçimde büyüyor.
Gücün simgesel değeri olan para yeni dönemde de etkisini korumakla birlikte bu değerin yeni pekiştirici gücü materyal üretimden “bilgi üretimine”, bir başka değişle somut üretimden “soyut üretime” doğru evrilmeye başladı. Görünen o ki yakın bir gelecekte gücün simgesel değeri paradan bilgiye doğru geçiş yapacaktır.
Asıl önemlisi ise bu yeni dönemin teknolojileri bir önceki dönemin makinelerinden farklı olarak insanın beyninin uzantısı olarak gelişiyorlar. Büyük sanayi döneminin makineleri insanın beden gücünün uzantıları olarak gelişmişlerdi ve üretimdeki yerlerini almışlardı. Şimdi ise insanın beyninin uzantısı olarak gelişen bir teknoloji söz konusu.
Yapay zeka insanın kendi beyin kapasitesini de aşarak geldiği bir nokta. İnsan yalnızca kendi yerine iş yapan değil, kendisi yerine düşünen makineler de üretmeye başladı. Bu bir yandan üretimde akıl almaz bir yüksek kapasiteye doğru gidilmesi anlamına geliyor, ama diğer yandan da bu düşünen makineler günün birinde yaratıcısı olan insandan çok daha yüksek kapasiteyle düşünmeye başlarlarsa ne olacak? İşte insanlığın gelecek kâbusu da bu noktada beliriyor.
Bir yandan ütopik bir gelecek. Çevresinde bütün işleri yapan, hizmette kusur etmeyen makineler (robotlar) insanın yaşamını kolaylaştıracak, zamanını daha keyifli geçirmesini sağlayacak, ama diğer taraftan ya ondan daha üst düzey bir düşünüş moduna geçerse ne olacak? İnsanlık kendisinden çok daha kapasiteli bu makinelerle nasıl başa çıkacak?
Mademki güç kimdeyse kontrol ondadır, o halde insan yapımı robotlar insanın çok daha üzerinde bir kapasiteye sahip hale gelirlerse kontrol onlara mı geçecek? Aslında düşünürlerin bugün en çok kafa yordukları konulardan biri de bu.
Gelecekteki sistemin odağında kim olacak? İnsan mı yoksa makine mi? Ütopik ve distopik tartışmalar da bu kulvarda ilerliyor. Diğer yandan dijitalleşmeyle birlikte insan ilişki ve iletişiminde de yeni bir sürece giriliyor.
Büyük sanayi öncesinde yüz yüze ilişki ve iletişim egemenken, büyük sanayi devrimiyle birlikte ikincil ve dolayımlı bir ilişki ve iletişim biçimlenmeye başlamıştı. Şimdilerde ise insanın insanla iletişiminin yerini insanın makineyle iletişimi alıyor.
İnsan, başka insanlarla iletişim kurmak yerine kendi yaratısı olan makineyle iletişim kurmaya başladı artık. Bu da iletişim bilimlerinin yeniden gözden geçirilmesini gerekli kılıyor. İletişim bilimleri içerisinde gelişen kuram ve kavramların yeni baştan ele alınması, insan ve insan makinenin iletişimini anlatan yeni kavramların, kuram ve yöntemlerin geliştirilmesi gerekiyor.
Dijital dünyada geleceğin öncü ve ana sektörleri şunlar olacaktır: Bilişim, Sağlık, Tarım, Uzay Ve Havacılık, Lojistik, Enerji, Otomotiv, Ulaştırma Ve Raylı Sistemler, Danışmanlık Ve Kurumsal Hizmetler, Savunma, Kişisel Öznel Gereksinimler Ve Bakım, İleri Üretim Teknolojileri, Eğitim Ve Sanal Oyunlar.
Bu sektörlerden sadece “Uzay” sektörüne dikkatlerimizi çevirirsek bakınız ne gibi çalışma alanları ve alt sektörler doğacaktır, birlikte görelim:
Uzay Araçları ve Uydular, Uzay Madenciliği, Uzay Turizmi, Uzay Yerleşim Teknolojileri, Uzay Çöpcülüğü, Uzay Enerji Toplama ve Depolama, Uzay Adamı Yetiştirme ve Uzayda Yaşama Eğitim Programları, Uzay Gereçleri, Donanımı ve Giysileri Üretimi, Uzayda Beslenme ve Gezegen Dışı Kaynaklı Yeni Nesil Gıdalar.
Bundan bir önceki paragrafta belirtilen sektörleri de referans alarak ve 2030 yılı projekte edilerek geleceğin meslekleri öngörüsüne gelince, bu konuda ilk 15 mesleği gösteren listeyi cümle sonunda belirttiğim kurumsal web den yararlanarak şu şekilde sırlamak mümkündür
(https://www.businessinsider.com/best-jobs-future-growth-2019-3):
1. Yazılım geliştiricileri ve yazılım kalite güvencesi analistleri ve test uzmanları
2. Kayıtlı hemşireler
3. Genel ve operasyon yöneticileri
4. Mali yöneticiler
5. Tıbbi ve sağlık hizmetleri yöneticileri
6. Pratisyen hemşireler
7. Pazar araştırması analistleri ve pazarlama uzmanları
8. Yönetim analistleri
9. Bilgisayar ve bilgi sistemleri yöneticileri
10. Diğer tüm proje yönetimi uzmanları ve iş operasyonları uzmanları
11. Ortaöğretim sonrası sağlık uzmanlık öğretmenleri
12. Muhasebeciler ve denetçiler
13. Hekim asistanları 1
14. Bilgisayar sistemleri analistleri
15. Fizyoterapistler
Bu alanda yapılan çalışmalar birçok kuruluş tarafından gerçekleştirilmektedir. Bunlardan biri de BROWSE:100 JOBS OF THE FUTURE çalışmasıdır. Bu çalışmaya göre geleceğin 100 mesleği belirlenmiştir. Biz burada yine ilk 15 mesleği sıralayacağız:
1. 100 yıllık danışman
100 yıllık danışmanlar, insanların özellikle yaşlandıkça üretken ve tatmin edici bir yaşam sürmelerine yardımcı olacaktır.
2. Katkı maddesi imalat mühendisi
Katmanlı üretim mühendisleri, uydu çanaklarından buzdolaplarına kadar her şeyi yapmaktan sorumlu olacak.
3. Estetisyen
Estetisyenler, en son biyokimya ve moda teknolojisini kullanarak insanların fiziksel görünümlerini geliştirmelerine yardımcı olacak.
4. Geleceğin yaşlı sağlık görevlisi
Yaşlı sağlık görevlileri, yaşlıların yaşam kalitesini güvence altına alacaktır.
5. Yaşlı insanlar iklim çözümleri danışmanı
Yaşlı kişiler iklim çözümleri danışmanları, aşırı hava koşullarının yaşlı nüfus üzerindeki etkilerine karşı korunmak için stratejiler tasarlamak için hükümet, konseyler ve yaşlılarla birlikte çalışacak.
6. Agroekolojik çiftçi
Agroekolojik çiftçiler, tarımsal dengeyi yeniden kurarken mahsul ve biyoyakıt yetiştirecekler.
7. Yapay zeka eğitimcisi
Yapay zeka eğitimcileri, dijital araçların ve verilerin nasıl kullanılacağını ve dijital ve robotik asistanlarla nasıl çalışılacağını öğrenmek de dahil olmak üzere insanların yapay zekadan en iyi şekilde yararlanmasına yardımcı olacak.
8. Fikri mülkiyet müzakerecisi
Fikri mülkiyet müzakerecileri, yeni teknolojilerin, ürünlerin, yazılımların veya diğer yaratıcı çıktıların mülkiyeti için pazarlık yapacak.
9. Algoritma yorumlayıcısı
Algoritma yorumlayıcıları, insanların algoritmaların nasıl çalıştığını ve yapay zekanın sahip olduğu kararları neden verdiğini anlamalarına yardımcı olacaktır.
10. Analog deneyim kılavuzu
Analog deneyim kılavuzları, dijital implantlar veya artırılmış gerçeklik olmadan insanların dijital yaşamdan kopmalarına ve doğal dünyayla yeniden bağlantı kurmalarına yardımcı olacaktır.
11. Otomatik toplu taşıma sistemi sorun gidericisi
Otomatik toplu taşıma sistemi sorun gidericileri, neredeyse tamamen kendi kendine giden araçlardan oluşan bir toplu taşıma sisteminde meydana gelen olası sorunları ele alacaktır.
12. Otomasyon anomali analisti
Otomasyon anomalisi analistleri, diğerlerinin yapay zeka tarafından oluşturulan çözümleri anlamalarına, iyileştirmelerine ve iyileştirmelerine yardımcı olacaktır.
13. Otonom araç profili tasarımcısı
Otonom araç profili tasarımcıları, araç sahibinin bireysel ihtiyaçlarına ve zevklerine uygun özel tasarımlar yapacaktır.
14. Otonom araç profili tasarımcısı (Sanatçı izlenimi)
Davranış tahmini analisti, veri ve algoritmalara dayalı olarak insan ve sistem davranışını tahmin edecek.
15. Biyofilm tesisatçısı
Biyofilm tesisatçıları, kanalizasyon ve atık su borularının ve sıvı kompostlama bidonlarının duvarlarına biyofilm kaplamaları yerleştirecek ve bakımını yapacaktır.
Oxford Üniversitesine göre gelecekte en çok prim yapacak ilk 5 meslek ise şunlardır:
Yapay zeka mühendisliği Robotik mühendisliği Siber güvenlik uzmanı Yazılım ve uygulama geliştiricisi Oyun geliştiricisi Dijital pazarlama uzmanlığı.Bu arada yine Oxford Üniversitesi’nin araştırmalara dayanarak oluşturduğu ön görüye göre 2030 yılında ve sonrasında önemini yitirecek meslekler ise; Seyahat Danışmanlığı, Kasiyerlik, Fast-Food Görevlisi, Postacı, Banka Çalışanı, Tekstil İşçisi ve Matbaa Operatörüdür.
Tabi bunlardan başka birçok mesleğin önemini yitireceği pek çok çalışmada dile getirilmektedir. Bunlar arasında Avukatlık, Muhasebecilik, Temel Düzey Memurluk, Müstahdemlik, Bazı Alanlardaki Öğretmenlik ve Petrol Sektörü Çalışanları gösterilmektedir.
Türkiye’den konuyla ilgili güncel bir bilgiyi paylaşarak bu makalemizi bitirelim. Bir iş bulma sitesine göre 2021 yılında ülkemizde en çok aranan ve bulmakta problem yaşanan meslekler araştırılmış ve şu sonuçlara ulaşılmıştır (en çok aranandan itibaren sırasıyla verilmiştir):
Kurye/Motorlu Kurye CNC Operatörü Makine Operatörü Yazılım Uzmanı Grafiker-Web Tasarım Uzmanı Yabancı Dil Çağrı Merkezi Elemanı Depo Personeli Şoför Argon Kaynakçısı.