Siyasi partilerin mali işleyişlerinin sağlıklı olması ve mali işlerde mevzuata uyması, siyasal sistemin sağlıklı işlemesinde başta gelen kriterlerden biridir. Bu da demokrasinin kurum ve kurallarıyla yerleşmesi ve gelişmesi açısında çok değerlidir.
Siyasi partilerin bütçelerinin belirlenmesi, ilgili mevzuata göre yapılanması, gelirlerinin toplanması, denetimi ve harcamalarının yasalarda belirlenmiş olan usule uygun olması ve gerçek durumu yansıtması da bu açıdan son derece önemlidir.
Anayasa mahkemesi denetimlerinde parti harcamaları konusunda yapılan tespitlere bakıldığında, Türkiye’de parti gelirlerinin toplanmasında karşılaşılan yasalara aykırı durumların ortaya çıkması bilinen bir husustur.
Konuya önce “siyasi partilerin tutacakları defterler” konusunu ele alarak başlayalım. Siyasi partilerin kaynaklarını nerelerde ve nasıl kullanıldığıyla ilgili bilgi ihtiyacı partilerin, şeffaf, doğru, tam ve düzenli olarak sunacağı finansal tablolar ile karşılanabilir.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 60. Maddesinde bu konu düzenlenmiştir. Buna göre;
Her kademedeki parti organları üye kayıt defteri, karar defteri, gelen ve giden evrak kayıt defteri, gelir ve gider defteri ile demirbaş eşya defteri tutmak zorundadırlar. Üye kayıt defteri, mahalle ve köy esasına göre tutulur.
Karar defteri, ilgili organın kararlarını, tarih ve numara sırasıyla ihtiva eder. Kararlar oylamaya katılanlar tarafından imzalanır. Kongrece alınan kararları da ihtiva etmesi gereken kongre tutanak özetleri başkanlık divanı üyelerince imzalanır. Gelen ve giden evrak tarih ve numara sırasıyla gelen ve giden evrak kayıt defterine kaydedilir ve gelen evrakın asılları ile gönderilen evrakın örnekleri bu tarih ve numaralar altında dosyalarda saklanır.
Parti adına elde edilen gelirlerin alındığı ve yapılan giderlerin ne gibi işlere ve yerlere harcandığı ilgili defterlere sıra ile ve belgeleri de belirtilerek geçirilir. Bütün defterlerin sayfaları ve kaç sayfadan ibaret oldukları teşkilatın bulunduğu ilgili seçim kurulu başkanı tarafından mühürlenir ve tasdik edilir.
Partiye giriş işlemlerini gösteren üyelik beyannamelerinin birer örneği ilçe ve il kademesinde, alfabetik sıra esasına göre tasnif edilmiş olarak ayrı bir dosyada saklanır.
Parti organ ve kurullarınca tutulmasında fayda görülen diğer defterler, parti tüzük ve iç yönetmeliklerinde gösterilir. Parti genel merkezinde üye kayıt defterlerinin özetinin nasıl tutulacağı, bütçe ve kesin hesabın nasıl hazırlanıp düzenleneceği parti iç yönetmeliğiyle belirtilir.
Buradan partilerin gelirleri konusuna geçebiliriz. Yine aynı Kanun’un 61. Maddesinde yapılan düzenleme şu hükümleri getirmektedir:
Siyasi partilerin gelirleri amaçlarına aykırı olamaz.
Siyasi partiler aşağıda belirtilen gelirleri elde edebilirler:
a) Parti üyelerinden alınacak giriş aidatı ile üyelik aidatı,
b) Partili milletvekillerinden alınacak milletvekilliği aidatı,
c) Milletvekili, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyeliği aday adaylarından alınacak özel aidat, (Bu aidatlar 64 üncü maddedeki esaslar dahilinde siyasi partilerin yetkili merkez karar organlarınca tespit ve tahsil olunur.)
d) Parti bayrağı, flaması, rozeti ve benzeri rumuzların satışından sağlanacak gelirler,
e) Parti yayınlarının satış bedelleri,
f) Üye kimlik kartlarının ve parti defter, makbuz ve kağıtlarının sağlanması karşılığında alınacak paralar,
g) Partice tertiplenen balo, eğlence ve konser faaliyetlerinden sağlanacak gelirler,
h) Parti mal varlığından elde edilecek gelirler,
i) Bağışlar.
j) Devletçe yapılan yardımlar.
(h) bendinde yazılı parti mal varlığından elde edilen gelirler hariç olmak üzere, diğer bentlerde yazılı kaynaklardan elde edilen gelirlerden hiçbir surette vergi, resim ve harç alınmaz.
Giriş ve Üyelik Aidatı:
Madde 62’de şöyle açıklanmaktadır:
Parti üyelerinden alınacak giriş aidatının miktarı ile üyelik aidatının alt ve üst sınırları parti tüzüğünde gösterilir.
Her üye, aylık veya yıllık olarak üyelik aidatı ödemeyi partiye girişinde kabul etmek zorundadır. Parti üyesi, vermeyi kabul ettiği aidatın miktarını, parti tüzüğüne uygun olmak şartıyla, kayıtlı bulunduğu teşkilat kademesi başkanlığına yazı ile bildirerek artırabilir.
Partiye borçlu olduğu yıla ait aidatın tamamını veya bir kısmını ödemeyen parti üyesi hakkında, partiden geçici veya kesin olarak çıkarmaya dair disiplin cezaları uygulanmaz. Aidatını ödemesi için yapılan yazılı tebligata rağmen belirtilen süre içerisinde ödemede bulunmayan üye hakkında yapılacak işlem ve uygulanacak yasaklamalar parti tüzüğünde gösterilir.
Konunun bir diğer yanı da Milletvekili Aidatıdır.
Siyasi Partiler Kanunu Madde 63 buna ayrılmıştır:
Bir siyasi partiye mensup milletvekillerinin, ne miktar aidat ödeyeceği ve bu suretle toplanan paraların grup faaliyetlerine ve parti merkezine hangi miktarlarda ayrılacağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi parti grubu kararıyla belli edilir.
Ancak, bu miktarın yıllık tutarı milletvekili ödeneğinin net bir aylık tutarını geçemez. Grubu olmayan milletvekillerinin ödeyeceği aidat, yukarıdaki fıkrada belirtilen miktarın yarısını geçmemek kaydıyla merkez karar ve yönetim kurulunca tespit edilir.
Sistem içinde ayrı bir husus ta Milletvekili Aday Adaylığı Aidatıdır.
Aynı Kanun’un 64. Maddesinde getirilen hüküm aşağıdaki gibidir:
Milletvekili aday adaylarından alınacak özel aidat, milletvekili ödeneğinin net bir aylık tutarını aşmamak kaydıyla parti iç yönetmeliklerinde gösterilir.
Bir diğer gelir kalemi Satış Bedelleridir.
Yine Kanun’da Madde 65’de satış bedellerine ilişkin hüküm beyan edilmiştir:
Bu Kanunun 61 inci maddesinin (d), (e) ve (f) bentlerinde gösterilen satış bedelleri, merkez karar ve yönetim kurulunun kararı ile tespit edilir.
Gelirlerden biri de Bağışlar olmaktadır.
Siyasi Partiler Kanunu’nun 66. Maddesi bu konuyu şu şekilde izah eder:
Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler ve muhtarlıklar, kamu iktisadi teşebbüsleri, özel kanunla veya özel kanunla verilen yetkiye dayanılarak kurulmuş bankalar ve diğer kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsü sayılmamakla beraber ödenmiş sermayesinin bir kısmı Devlete veya bu fıkrada adı geçen kurum, idare, teşebbüs, banka veya kuruluşlara ait müesseseler, siyasi partilere hiçbir suretle taşınır veya taşınmaz mal veya nakit veya haklar bağışlayamaz ve bu gibi mal veya hakların kullanılmasını bedelsiz olarak bırakamazlar; bağlı oldukları kanun hükümleri dışında siyasi partilere ayni hakların devrine dair tasarruflarda bulunamazlar.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, işçi ve işveren sendikaları ile bunların üst kuruluşları, dernekler, vakıflar ve kooperatifler, özel kanunlarında yer alan hükümlere uymak koşuluyla siyasi partilere maddi yardım ve bağışta bulunabilirler.
Yukarıdaki fıkranın dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerin her birinin bir siyasi partiye aynı yıl içerisinde iki milyar liradan fazla kıymette ayni veya nakdi bağışta veya yayınları kullandırması yasaktır.
Bağış veya bağışların bağışta bulunana veya yetkili temsilcisine veya vekiline ait olduğunun partice verilen makbuzda açıkça belirtilmesi gerekir. Böyle bir belgeye dayanılmaksızın siyasi partilerce bağış kabul edilemez.
Siyasi partilerin adına açılmış banka hesaplarına yapılan bağışlar için ayrıca gelir makbuzu düzenlenmez. Siyasi partiler, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden herhangi bir suretle ayni veya nakdi yardım ve bağış alamazlar
Siyasi partilerin gelirlerine ilişkin diğer bazı hususlar ilgili Kanun’un 67, 68 ve 69. Maddelerinde sırlanmıştır.
İlgili hükümler şöyledir:
Ticari Faaliyet, Kredi Ve Borç Alma Yasağı (Madde 67)
Siyasi partiler ticari faaliyette bulunamazlar, kredi veya borç alamazlar. Ancak, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 66. maddenin 1 ve 3 üncü fıkralarında gösterilenler dışında kalan gerçek ve tüzelkişilerden kredili veya ipotek karşılığı mal satın alabilirler.
Taşınmaz Mal Edinme (Madde 68):
Siyasi partiler, ikametleri ile amaç ve faaliyetleri için gerekli olanlardan başka taşınmaz mal edinemezler. Partiler, amaçları içinde olmak şartıyla sahip oldukları taşınmaz mallardan gelir sağlayabilirler.
Gelirlerin Sağlanmasında Usul (Madde 69)
Bir siyasi partinin bütün gelirleri, o siyasi partinin tüzelkişiliği adına elde edilir. Siyasi partilerin genel merkezlerinin ve teşkilat kademelerinin gelirleri, parti merkez karar ve yönetim kurulunca bastırılan makbuzlar karşılığında alınır. Bastırılan ve parti teşkilat kademelerine gönderilen gelir makbuzlarının seri ve sıra numaralarına ait kayıtlar parti genel merkezinde tutulur.
Parti teşkilat kademeleri aldıkları ve kullandıkları makbuzlar dolayısıyla parti merkez karar ve yönetim kuruluna karşı mali sorumluluk taşırlar.
Sağlanan gelirin türü ve miktarıyla, gelirin sağlandığı kimsenin adı, soyadı ve adresi, makbuzu düzenleyenin sıfatı, adı, soyadı ve imzası, makbuzda ve dip koçanlarında yer alır. Makbuzların asıl kısımlarıyla dip koçanlarında aynı sıra numarası bulunur. Makbuz dip koçanlarının saklama süresi, Anayasa Mahkemesinin ilk inceleme kararının ilgili partiye bildirilme tarihinden itibaren beş yıldır.
Yazımıza Partilerin Giderleri bahsi ile devam edelim.
Siyasal partiler amaçları doğrultusunda çeşitli harcamalar yapmaktadırlar. Bu harcamaları yaparken belirli çerçeveler içerisinde kayıt altında tutmaları zorunludur.
Siyasi partilerin giderlerini belgelendirmesine ilişkin düzenlemeler 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 70-71 ve 72. maddelerinde yapılmıştır.
Giderlerin Yapılmasında Usul (Madde 70):
Siyasi partilerin giderleri amaçlarına aykırı olamaz. Bir siyasi partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkişiliği adına yapılır. Beş milyon liraya kadar harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu değildir.
Ancak, bütün harcamaların yetkili organ veya merciin kararına dayanması şarttır. Şu kadar ki, yetkili organca onaylanan bütçede öngörülmüş bulunmak kaydıyla beş milyon lirayı aşmayan harcamalar ile genel tarifeye bağlı giderler için ayrıca karar alınmasına gerek yoktur.
Giderlere ait belgeleri saklama süresi, özel kanunlarda gösterilen daha uzun süreye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, kesin hesabın Anayasa Mahkemesinin ilk inceleme kararının ilgili partiye bildirilme tarihinden itibaren beş yıldır.
Parti teşkilatı bağlı bulunduğu üst kademeye, gelir ve giderleri hakkında parti tüzüğünde gösterilen sürede hesap vermekle yükümlüdür. Bu süre altı aydan fazla olamaz.
Siyasi partilerin giderlerini, giderlerinin belgelendirilmesinin nasıl ve kimler tarafından yapılması gerektiği ile şeffaflık ilkesi çerçevesinde nasıl faaliyet yürütmeleri gerektiğine ilişkin konular, sistemin sağlıklı çalışması ve demokratik işleyiş yönlerinden önem arz etmektedir.
Mali Sorumluluk (Madde 71):
Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır.
Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur.
Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları hizmet sözleşmeleri de dâhil her türlü sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzelkişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu takdirde sorumluluk, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.
Borç Verme Yasağı (Madde 72):
Siyasi partiler, üyelerine ve diğer gerçek ve tüzelkişilere hiçbir şekilde borç veremezler.
Mevzunun bir diğer yanı da Parti İçi Mali İşlemlerdir.
Bu açıdan ilk temas edeceğimiz konu Parti Bütçeleri Ve Kesin Hesabıdır. Kanun’un 73. Maddesinde yazılmaktadır:
Siyasi partilerin, bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı ayrı ayrı gelir tahminlerini ve gider miktarlarını gösteren bir yıllık bütçe hazırlarlar ve ilgili takvim yılından önceki Ekim ayı sonuna kadar genel merkeze gönderirler.
Bu bütçeler ile aynı süre içinde hazırlanacak genel merkez bütçesi en geç ilgili takvim yılından önceki Aralık ayı sonuna kadar parti merkez karar ve yönetim kurulunca incelenir ve karara bağlanır. Siyasi partilerin hesapları bilanço esasına göre düzenlenir.
Parti merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesin hesaplarını hazırlarlar.
İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir. Siyasi partilerin bütçeleri, bilançoları, gelir ve gider cetvelleri ile kesin hesaplarının nasıl düzenleneceği partilerin iç yönetmeliklerinde gösterilir.
Görüldüğü üzere siyasi partilerin gelir, gider, bağış, aidat ve diğer mali nitelikli iş ve işlemleri ilgili yasada açıkça hüküm altına alınmıştır. Partilerin anayasal ve yasal çerçevede faaliyette bulundukları sürece demokrasimizin daha sağlıklı ve adil bir şekilde işleyeceği ortadadır.
Siyasi partilerin mali ve idari açılardan incelenmesine gelecek yazımda devam edeceğim.