Başlıktaki repliği yıllar önce Uğur Dündar’ın yaptığı bir programdan hatırlayanlarınız mutlaka vardır. Dündar, televizyonda gıda işletmelerini denetleyen bir program yapıyordu ve firma sahibi, gıda işletmesinde görülen böceğin, Afrika’dan bir muzun içinde geldiğini söylüyordu. Hafızalarda hoş bir sada bırakan bu hatırlamadan sonra konunun sanayicimizi ilgilendiren tarafını irdelemek istiyorum.
Ülkeler, birbirine mal gönderirken taşınan ürünleri korumak için altında, ahşap paletler ile sevk yaparlar. Bu paletler ülkelerde, konteynerler gibi stoklanır ve başka ülkelere geçebilirler. Yani birkaç kullanım mümkündür ancak, işin teknik ve kanuni tarafı zorlu bir süreçtir. Her ülkenin kendi böceğinin özellikleri vardır ve ülkelerden ülkelere bu böceklerin geçişine izin verilmez. Bu çok sıkı bir kontrol süreci demektir. Ahşabın içinde, canlı halinden, işlendiği ve sevk edildiği zamana kadar böcek bulunması mümkündür çünkü ana besin maddesi ahşaptır bu böceklerin.
Bu konudaki yönetmelikler çok sıkı ve açıktır. Ülkemizde de Tarım ve Orman Bakanlığının 25 Mayıs 2019 Tarihli Ahşap Ambalaj Malzemelerinin Isıl İşleme Tabi Tutulması ve İşaretlenmesine Dair Yönetmelik ile kanuni yönü yerine getirilmeye çalışılır. Bu yönetmeliğe göre ahşap palet ve sandık üretimi yapan firmalar palet yapılacak tahta ve takozları, aralarına çıta koyarak kurutma fırınlarında, orta kısımlarındaki sıcaklık 56 derece oluncaya kadar ısıtır ve yarım saat bu 56 dereceyi koruyarak içinde böceğin yaşamadığını kayıt altına alırlar. Bu kayıtları da sevk irsaliyesine ek olarak, talep eden firmaya verirler.
Düşünün, paletin fiyatı 200-300 lira gibi rakamlardır ancak, üzerinde taşıdığı ürün milyon dolarlık ürün olabilir. İhraç edilen malzeme bazen gemilerle aylarca kapalı konteynerlerde kalarak sevk oluyor. Sevk sonrası açıldığında içinde böcek görülen konteyner ise karantinaya alınıyor ve ülkeye girişine izin verilmiyor. Böylece Sanayici, Gümrük Müdürlüğü, Orman Bakanlığı bu işi düzgün kotaramadığında zararı yine sanayici çekiyor. Teslim edeceği ürününü, konteyner açılması yasaklandığı için, teslim edemiyor. O ülkeden yeniden ilaçlama ve palet imha hizmeti alarak, kontrollü bir şekilde paletler imha ediliyor. İhraç ürünleri yeni paletler üzerine alınıyor ve ülkeye sokuluyor. Bu hem zaman hem de para kaybı demek. Ayrıca ISPM 15 yönetmeliğine uyulmaması sebebiyle mimlenmiş firma olmaktan kurtulamıyor ve bundan sonra göndereceği konteynerler de sıkı kontrol ediliyor.
Sanayici, o ülke gümrüğünde Sakıncalı Piyade oluyor. Müşterisi gözünde güvenilmez firma etiketini alıyor. Zaman ve para kaybediyor.
***
Peki, sanayicinin hiç mi suçu yok?
Firmalar daha ucuz olsun diye, üzerindeki milyon dolarlık ürününü önemsemeden daha ucuz palet alma peşindeler. Satın alma ekipleri ISPM 15 yönetmeliğini, kurutma fırınının ne olduğunu, kuru-yaş palet veya Euro palet özelliklerini bilmeden, alımı onaylıyor. Palete en ucuz malzeme gözüyle bakılıyor. Hâlbuki öyle olmadığını yukarıda açıklamaya çalıştım. Dikkat edilmeyen her teknik özellik büyük zararlara sebep oluyor.
Paletler üretildikten ve fırınlandıktan sonra karantina odalarında bekletilir ki, tekrar böcek sirayet etmesin. Peki, paletler üretici firmadan geldikten sonra fabrikada da karantinaya alınırlar mı? Tabii ki hayır. Bunu bilen ve uygulayan firma pek yoktur. Yani palet üreticisi ne kadar dikkat ederek üretim yapsa ve sevk etse dahi, fabrikadaki fiziki mekânda dikkat edilmemesi durumunda, yine böcek girişi mümkündür. Bu durumda da konteynerlar açıldığında, görseldeki durumlarla karşılaşmak mümkün oluyor.
***
Yönetmeliğin suçu var mı?
Yönetmeliğin Kontrol görevlisi tanımı: Bu Yönetmelik hükümlerine göre; izin belgesine esas denetimleri, izin belgeli veya izin belgesi olmayan işletmeleri ve ahşap ambalaj malzemelerini denetlemek üzere, il müdürlükleri ve müdürlüklerde görevli bir ziraat mühendisi ile il müdürlükleri, müdürlükler ile Orman Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında görevli bir orman endüstri mühendisini; Denetimin yapılacağı ilde orman endüstri mühendisi veya ziraat mühendisi bulunmaması veya görevlendirilememesi durumunda iki ziraat mühendisi veya iki orman endüstri mühendisini, görevlendirir demekte ancak, 5531 Sayılı kanuna göre ahşap ve türevlerinde imza yetkisine haiz mühendislikler olan, Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri ve Orman Endüstri Mühendislerinden sadece, Orman Endüstri Mühendislerine yer vermekte, konu ile hiç ilgisi olmamasına rağmen, Ziraat Mühendislerini de bu konuda yetkili kılmaktadır. Bu yanlışa ivedilikle son verilmeli ve kanun amir hükmü uyarınca, yetkili mühendislik dallarından olan Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri de yetkilendirilmeli ve Ziraat Mühendislerinin bu görevlendirilmeleri iptal edilmelidir.
Bir diğer yanlış uygulama Kapasite Raporları ile ilgili olandır. Ülkenin sınai gücünün doğru mühendislik dalları tarafından raporlanmadığı, ilk kez kurutma fırını gören, farklı mühendislik dallarının rapor hazırlamakta olduğu, kanuna göre bu raporların da geçersiz olduğu bilinmektedir. Bunu başka bir yazı konusu yaparak bu konuyu boğmamak adına ertelemiş olayım.
Deveye boynun niye eğri demişler, Nerem doğru ki demiş…
Sanayici basiretli olacak, üretici ahlaklı olacak, yöneticiler de kanunlara bağlı kalarak kararlar alacak. Ancak bu sayede ülkenin sınai gücünü ve kalitesini artırabiliriz. Daha iyi bir Türkiye için elbirliğiyle hizmete devam diyerek, tüm okurlara hayırlı haftalar diliyorum.