bursagorus.com.tr
2022-02-07 22:51:48

Karbon ayak izi

Prof. Dr. Mehmet Karahan

07 Şubat 2022, 22:51

Karbon ayak izi, Kyoto Protokolü tarafından belirlenmiş üretim, hizmet, işleme gibi faaliyetler sonucu oluşan sera gazlarının etkilerinin karbondioksit (CO2) cinsinden eşdeğerlerinin hesaplanması çalışmasıdır. Karbon ayak izi azaltma işleminden önce, karbon ayak izi hesaplaması yapılmalıdır. Karbon ayak izinin nasıl ve ne kadar azaltılacağı tam olarak bilinmemektedir. Hesaplama ardından emisyon kaynakları incelenerek alternatif çözümler ile karbon ayak izinin azaltılması mümkündür.

Son yıllarda insan kaynaklı emisyonların neden olduğu karbondioksit (CO2) konsantrasyonlarındaki artış küresel ısınma ve iklim değişikliğinin baş sorumlusu olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, atmosferdeki sera gazı birikiminin iklim değişikliğine etkileri ve dünya üzerindeki yıkıcı sonuçları ile ilgili çalışmalar her geçen gün artmaktadır.

CO2 konsantrasyonunun atmosferde 2 katına ulaşmasının +2,5 °C küresel ısınma oluşturabileceği ve bu durumun 2100 yılına kadar sürmesi halinde deniz seviyesini ortalama 70 cm yükseltebileceği en dikkat çekici bilimsel çalışma sonuçları arasındadır.

Gerekli önlemlerin alınmasına yönelik 4 Kasım 2016 tarihli Paris Anlaşması ve 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto Protokolü, özellikle CO2 başta olmak üzere sera etkisine neden olan gazların azaltılmasını amaçlamaktadır. ASOS, Selfridges ve Holt Renfrew dahil olmak üzere 86 kadar yeni şirket, 2040 yılına kadar net sıfır karbon statüsüne ulaşma taahhüdüyle Climate Pledge’ı imzalamışlardır.

Amazon ve Global Optimism girişimi tarafından kurulan taahhüt, firmalara Paris Anlaşması'nın son tarihinden 10 yıl önceye kadar karbon emisyonlarını ortadan kaldırmaya tabi tutmaktadır.

Sürdürülebilir tekstil üretiminin günümüze kadar küresel ısınmaya etkisi çok fazla öne çıkmış olmasa da, sektörün kapsam ve tedarik zincirinin geniş olması ve üretimi nedeniyle atmosferik kirleticilerin çıktısı da yüksektir.

Örneğin, bir kumaş çevreyi kirletmiyor gibi görünse de, üretim işlemlerinin çoğu sera gazı emisyonuyla (CO2 ve metan (CH4) gazları vb.) sonuçlanmakta, olumsuz çevresel etkiler tekstil endüstrisinde sürdürülebilirlik sorununu da beraberinde getirmektedir. Bu emisyonların miktarlarında, gelişmekte olan ülkelere yüzde 70 oranında artış tespit edilmiştir.

Tüm tesisler atmosferi bir dereceye kadar kirletmeye katkıda bulunmakta, kaba bir tahminle, toplam karbondioksitin her 19,8 tonundan bir tonu tekstil endüstrilerinden kaynaklanmaktadır. Tekstil üretiminden kaynaklanan mevcut sera gazı emisyonları hâlihazırda yıllık 1,2 milyar ton olup, bu miktarın bazı sanayileşmiş ülkelerin toplam üretiminden daha fazla olduğu belirtilmektedir.

Alınabilecek en acil önlem ise, her işletmenin kendi içerisindeki karbon salınım kaynaklarını tespit edip, ne oranda azaltabileceği ile ilgili çalışmalar yapmasıdır. İnsan faaliyetleri sonucu sera etkisine neden olabilecek karbon salınımının tespitinde en güncel yöntem “karbon ayak izi” (CF) hesabıdır. CF hesabı hammadde üretimi, ürün üretimi, ürün kullanımı ve ürünün atık haline gelmesi sonucu açığa çıkan sera gazı salınımlarını içermektedir.

Türkiye’nin Kyoto Protokolü’nü imzalayan ülkeler arasında yer alması nedeniyle, üretim tesislerinin CF miktarlarının hesaplaması önümüzdeki süreçte kaçınılmaz olacaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.