Günümüzde çevre dostu yaklaşımların artmasıyla birlikte organik, ekolojik, etik tekstillerin üretimi de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu kapsamda doğada kendiliğinden yok olabilen (biyobozunur) özelliğe sahip bir lif olan kenevir yeniden gündeme gelmiştir. Kenevir, adaptasyon kabiliyeti ve yabancı ot rekabeti bakımından üstün performanslı, bitki besin elementi bakımından kanaatkâr olmasının yanı sıra çevre dostu bir bitkidir.
Yeşil Mutabakat Eylem Planı içerisinde yer alan sürdürülebilir tarım hedefi doğrultusunda tekstil endüstrisinde en çok kullanılan doğal lif olan pamuğun ve kullanımı çok olan ketenin yüksek su, tarım ilacı, gübre ihtiyacına ve sentetik liflerin fosil yakıt kaynaklarıyla ilişkisine karşılık kenevirin, gübre ve tarım ilacına hiç ihtiyaç duymadan da yetiştirilebilmesi, toprak ve çevrenin korunabilmesi açısından önemlidir. Ayrıca kenevirin lif verimi çok daha fazladır. Bu durum kenevirin organik ürün eldesi için uygunluğunu göz önüne sermektedir. Kenevir, ürün rotasyonuna uygun bir bitkidir. Özellikle eylül ayında yapılan buğday ekimi ve eylül ayında yapılan kenevir hasadı rotasyona çok uygun bir zemin oluşturmaktadır. Bununla birlikte kenevir bitkisi yabani otları öldürmekte ve sonraki ürün için zengin bir toprak yapısı bırakmaktadır.
Çevre dostu pek çok özelliği nedeniyle kenevir lifinin sürdürülebilir tekstil tasarım ve üretiminde kullanılması, yavaş moda ve ekolojik moda kapsamında değerlendirilmesini de sağlamaktadır. Ülkemizde de kenevir tarımına izin verilmesi ve desteklenmesi sayesinde hem ekolojik hem ekonomik açıdan yeniden fayda sağlayacak olan kenevir, moda açısından da pek çok avantajı beraberinde getiren bir liftir.
“Kenevir lifi tarih boyunca tekstil üretiminde önemli bir yere sahip olmuş ve ülke ekonomilerini şekillendirmiştir. Günümüzde kenevir liflerinden üretilen tekstil ürünlerine olan talebin hızla yükseldiği görülmektedir.” Bu talep artışının sebebi, son yıllarda üzerinde durulan çevresel çalışmalardır. Özellikle 1970’lerden günümüze çalışmalar yapılan sürdürülebilir çevre konusunda sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir tasarım yöntemleri üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. Sürdürülebilir ürün tasarımı; ekolojik yöntemler, geri dönüşümlü malzemeler ve doğal lif kullanımı ile mümkündür. Sürdürülebilir tasarım denildiğinde mamul üretiminden bitmiş ürüne gelene kadar gerçekleştirilen tüm işlemlerden bahsedilmektedir. Bu nedenle sadece malzeme seçiminin değil ön terbiye, renklendirme, boya-baskı yöntemleri, bitim işlemleri, atık su yönetimi gibi tüm süreçlerin sürdürülebilir tasarım kapsamında düzenlenen kurallara uygun biçimde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sürdürülebilir ürün tasarımında organik, geri dönüştürülmüş ve doğal boyalı lif kullanılması, bu liflerin yenilenebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir olması. Sürdürülebilirlik kapsamında hem endüstriyel hem moda ürünü olarak kenevir lifi oldukça önem kazanmıştır. Bu doğrultuda da özellikle Avrupa’da kenevir lifi ile ilgili projeler yapılmakta, birlikler kurulmakta ve konferanslar ile çalışmalar yapılmaktadır. “Yine de sürdürülebilirlik konusundaki farkındalık çalışmaları küçük bir grupla sınırla kalmıştır. Bunun nedenlerinden biri sürdürülebilir giyimin hala genel geçer moda anlayışından uzak, beden skalasız ve rahat olmayan bir giyim gibi algılanmasıdır.” Ayrıca bu giysiler günümüzde çok ulaşılabilir olmamakla beraber, estetik açıdan zayıf ve yüksek fiyatlar ile tüketiciye sunulan giysilerdir.
Etik üretim ve etik tasarım kavramları ile ürünün hangi koşullarda tasarlandığı, üretildiği ve tüketildiğini kapsayan bir değerler sistemi oluşmuştur. Bu kapsamda moda içerisinde de varlık bulan etik ilkesi, yalnızca sürdürülebilirlikle kısıtlı olmak yerine, sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerle aktivist bir hareket olarak gelişen etik moda ile gündeme gelmiştir. Etik moda sadece ekolojik, sürdürülebilir tasarım ve üretimi değil, yavaş ve sosyal yaklaşımları ilke edinmektedir. Yani, “çevresel kirliliğe, tüketime yönelik üretim anlayışına, işgücü sömürüsüne, adil olmayan ticarete karşı geliştirilen” bir değerdir. Kenevir lifi sadece biyobozunur özelliği ile değil, sürdürülebilirlik kavramı içinde etik üretim prensibine de uygun olması ile çevreci bir liftir. Kenevir üretiminde pamuk üretiminden daha az su tüketmektedir. 1 kg pamuk için ortalama 10.000 litre su harcanırken, 1 kg kenevir lifi için su tüketimi ortalama 300-500 litredir. Uzun vadede kenevir lifinin tercih edilmesi, dünya genelinde bir tehdit haline gelen susuzluk için çözüm getirecektir.
2004 yılında, Ten Years of a Modern Hemp Industry adlı makalede “kenevir lifinin endüstriyel olarak çok fazla işlenmediğinden, bu nedenle de kenevirden üretilen giysilerin yerel dükkânlarda/butiklerde satılan bir ürün olarak kısıtlı kaldığından” bahsedilmiştir. Ancak, o yıllardan günümüze, çevreci hareketlerin artması, bilinçli tüketici ve üreticinin oluşmasına dolayısıyla da büyük giyim şirketlerinin de kenevir lifini kullanmasına yol açmıştır. Kenevir lifi kullanan pek çok marka, marka sloganı olarak sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir çevre, etik üretim, etik moda, organik moda, yeşil moda, ekolojik moda gibi terimleri kullanarak hem bu konularda bilinçli tüketiciye ulaşmakta hem de diğer tüketicileri bilinçlendirmektedirler. Son yıllarda özellikle internet üzerinden küresel satış gerçekleştiren markalar giderek yaygınlaşmaktadırlar. Keneviri farklı ürünlerde kullanan dünya genelinde onlarca marka mevcuttur.
2000’li yıllarda yeşil moda kavramı ile birlikte moda tasarımcıları ekolojik giysiden ekolojik modaya doğru adım atmışlardır. 2006 yılında eko-bilinçlenmeye bağlı olarak gerçekleşen 2000’li yıllarda yeşil moda kavramı ile birlikte moda tasarımcıları ekolojik giysiden ekolojik modaya doğru adım atmışlardır. 2006 yılında eko-bilinçlenmeye bağlı olarak gerçekleşen moda gösterilerinde kenevir pantolonlar, elbiseler, tişörtler ile kenevir lifi yeniden gündeme getirilmiştir. Sürdürülebilirlik kapsamında organik, etik ürünler ekleyen Armani, Adidas, Polo, Behnaz Sarafour, Ralph Lauren, Calvin Klein, Hermes, Alexander McQueen, Donatella Versace, Donna Karan, Isabel Toledo ve H&M gibi markalar da kenevir lifinden ürünler tasarlayıp üretmektedirler. Son yıllarda kenevir lifinden üretilen ürünler ile moda haftalarında defileler gerçekleştirilmekte, organik ürün kullanımına dikkat çekilmektedir.