Geçenlerde Facebook, Instagram ve WhatApp altı saatten fazla hizmet dışı kaldı. Eminiz bu işlerin çok meraklıları, “Biz şimdi ne yapacağız?” sorusunu o süre içinde sormuşlardır. Başka birileri de muhtemelen, “Beter olsunlar” demiş olabilir. Varsayalım ki bir başka hizmet dışı kalma olayının içinde Amazon, Google ve Twitter da olsun. Dünyanın hali nasıl olur, inanın hiç düşünemiyoruz.
ABD’de hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler Facebook konusunda düzenleme gerektiğini söylüyorlar. Hemen hemen aynı günlerde başka bir gelişme daha oldu. Facebook ve diğer iki platform devre dışıyken, ABD Kongresi Facebook’un çocuklara zarar verdiğini, toplumu kutuplaştırdığını ve demokrasiyi baltaladığını ihbar eden üst düzey bir Facebook çalışanını dinledi. İhbarı yapan Haugen, Facebook’tan ayrılmadan önce, binlerce sayfalık Facebook’un sahip olduğu gizli belgeyi kopyalayıp, The Wall Street Journal ile paylaşmıştı. Elinde kanıtlar da vardı.
Vardı da Facebook ile uğraşmak kolay mı…
Facebook manipülasyonları ile Trump’ın geçmişte nasıl seçim kazandığını, Orta Avrupa ülkelerinde bu işleri yapan gençlerin o günlerde kazandıkları paralarla nasıl lüks otomobiller satın aldıklarını da bilmeyen yok.
Seversiniz sevmezsiniz, kullanırsınız kullanmazsınız, orası ayrı ama Facebook’un 2,89 milyar kullanıcısı var. Bunu bir yana yazalım.
Yanlış okumadınız 2,89 milyar…
Biraz teknik olmakla birlikte şunu da yazmalıyız. Ağların matematiğinde, ağlarda çok bağlantıya sahip düğümlerin bağlantı sayısının artması var. Ağlarda bağlantı sayısı açısından zengin, sürekli daha zengin oluyor. 2,89 milyar kullanıcının açıklaması, “kazanan hepsini alır” özetinde yatıyor.
Büyük teknoloji şirketleri öyle bir noktaya vardılar ki, bunları denetlemek artık çok zor. Neden? Çünkü ABD’de bu işler lobilerle işliyor. Parayı bastıran Kongre’den de istediği yönde kararlar çıkartabiliyor. Kısaca kazanan hepsini alıyor.
Aslında Facebook bize, geçmişte sigara üreten büyük şirketlerin tütünün zararları ile ilgili bilimsel çalışmaları nasıl baltaladıklarını hatırlatıyor. Bu açıdan bakıldığında, bir gün aynı sigara sektörü gibi büyük teknoloji şirketlerinin de denetlenebileceğini düşünenler var. Çin’de ve İngiltere’de bilgisayar oyunları ile ilgili dijital platformlara kısıtlamalar gelmesi bu yönde bir örnek olabilir.
Var da bize göre bu iş tütünden filan çok daha ötede. Çünkü Internet ekonomiden, ulaşıma, iletişime herşeyin içinde. “İçinde” sözü de yetmez, göbeğinde. Gerçek dünyada mı sanal dünyada mı yaşadığını unutan insanlar var.
Biz internet ve büyük teknoloji şirketlerini, bunların zararlarını konuşa duralım onlar, “metaverse” adlı başka bir işle uğraşıyorlar.
Metaverse ne?
Metaverse, internet’in ve tüm sanal dünyaların toplamı. Biraz daha açalım, üç boyutlu sanal alanlardan oluşan, internetin gelecekte alacağı hal metaverse.
Bugün internet ile yatıp kalktığımızı unutmadan, gelecekte de birileri bizi o metaverse’in içine sokar, sanal kimliklerimiz olan avatarlarımızla gerçek zamanlı üç boyutlu dünyalarda dolaştırırlar mı bilemiyoruz…
Bakın Facebook bu metaverse konusunda ne diyor, “Metaverse, bir şirketin tek başına oluşturabileceği tek bir ürün değil. Tıpkı internet gibi, Facebook olsa da olmasa da metaverse olacak.” Ancak, şu açık ki bu metaverse işinde de reklam ve büyük teknoloji şirketleri var.
Bitcoin gibi sanal paralarla metaverse’in ilgisi?
Olmaz mı, üç boyutlu bir sanal dünyada sanal varlıklarımızı alıp satarken ne kullanacağız…
Birileri bizi internet ile “kazananın hepsini aldığı” bir dünyaya götürdü, adeta dünyamızı değiştirdi. Şimdi metaverse ile bunu bir adım daha öteye götürmek istiyorlar.
Facebook’un çocuklara zararı varmış…
Umurlarında mı?
Namık Çıracıoğlu 3 Yıl Önce
Yavaş yavaş geleceğin dünyası oluşturuluyor, istesek de istemesek de...