bursagorus.com.tr
2021-12-21 12:08:54

Tekstil Sektörü Dış Ticaret Hacmi ve Covid-19 Etkileri

Prof. Dr. Mehmet Karahan

21 Aralık 2021, 12:08

Tekstil sektörü ülkemizin geleneksel sanayi kollarından olup sanayi ve ihracatta başarı öyküsünün en önemli aktörlerinden birisidir. Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörü bir bütün olarak bugün en fazla dış ticaret fazlası veren sektördür. Buna ek olarak oluşturduğu istihdam ile işsizliğin azalmasına ve toplum refahına çok ciddi düzeyde katkıları mevcuttur. Türk Tekstil Sektörü, ürün kalitesi, moda ve trendleri belirleme gücüne sahip tasarımları ve yüksek teknolojisi itibarıyla dünyada önemli bir yere sahiptir. GSYH içindeki payı ve yerli girdi kullanımı gibi parametrelerde ülkemizde ilk sırada olan sektör küresel pazarlarda da önemli rekabet gücü sağlamaktadır.

Türkiye, tekstil sektöründe; ülkemizde kurulu kapasite sayısı itibariyle dünyada altıncı; rotor sayısında ise dördüncü sıradadır. Bunun yanı sıra ülkemiz dünyada yedinci büyük pamuk üreticisidir. Ev tekstilinde broderi ve gipür üretimi için kurulan makine parkı, dünyanın en büyük makine parkıdır. Avrupa'nın en büyük nevresim üreten fabrikası Türkiye'dedir. Havlu konusunda dünyanın ilk üç tedarikçisinden biridir. Dünya tekstil ihracatında Türkiye'nin payı yaklaşık yüzde 3, ev ve mekân tekstillerinde yüzde 4,5 ve teknik tekstillerde yüzde 1,5'tir.

Tekstil ürünleri imalatında kapasite kullanım oranlarının 2005 yılından 2016 yılına kadar yüzde 75-80 arasında değişen oranlarla yatay bir seyir izlediği görülmektedir. 2016 yılında kapasite kullanım oranı tekstil sektöründe yüzde 77,4 iken imalat sanayinde ise ortalama yüzde 75,6’dır.

2008-2009 krizinde üretimde yaşanan düşüş sonrası, sektörde 2010 yılından 2013 yılına kadar genel bir toparlanma görülmüş ancak kriz öncesi dönemin üretim endeksi değerlerine ulaşılamamıştır. 2016 yılı üretim endeksi 108,3’tür.

2015 yılı TÜİK katma değer (faktör maliyeti) verilerine göre; Tekstil sektörünün katma değer imalat sanayi katma değerinin yüzde 9,9’una, ülkede üretilen toplam katma değerin yüzde 3,6’sına tekabül etmektedir.

Tekstil ürünlerinin ve giyim eşyalarının imalatında Kasım 2020 itibarı ile Türkiye’deki 4/A kapsamında SGK verilerine göre daimî ve geçici olarak çalışan sayısı ve bunların kamu ve özel sektör dağılımının yanında çalışanların cinsiyet dağılımı da verilmiş olup sektörde toplam sigortalı sayısı 1.058.882 kişidir.

Sektörde kaydedilen cirolarda 2009 yılından sonra dikkat çekici bir artış olup 2011 yılı ve sonrasında artış yukarı yönlü günümüze dek devam etmiştir. İhracata bağlı üretim yapan sektördeki ciro artışının en önemli sebeplerinden biri Dolar ve Avronun TL karşısında değerlenmesidir.

Türkiye’nin toplam tekstil ve hammaddeleri sektörü ihracatı, 2020 yılının Ekim ayında yüzde 14,7 oranında artış ile 1 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir. 2020 yılı Ocak-Ekim dönemi toplam tekstil ve hammaddeleri ihracatı ise yüzde 6,9 oranında düşüş ile 7,7 milyar dolar değerinde kaydedilmiştir.

2020 yılı Ekim ayında toplam tekstil ve hammaddeleri sektörü ihracatının genel ihracatımız içerisindeki payı ise yüzde 5,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

2020 yılı Ekim ayında en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı AB (28) ülkelerine yapılmış ve AB (28) ülkelerine yapılan ihracat, 2019 yılı Ekim ayına göre yüzde 18,7 oranında artışla 525 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir. AB (28) ülkelerine 2020 yılı Ocak-Ekim dönemi ihracatı ise, bir önceki yıla göre yüzde 5 oranında gerileyerek 4 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir.

2020 Ocak-Ekim döneminde, ülkemizden en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı yapılan ikinci ülke grubu Eski Doğu Bloğu Ülkeleri olmuştur. Bu bölgeye yapılan ihracat Ocak – Ekim döneminde yüzde 0,4 oranında artarak 863 milyon dolar olmuştur.

2020 yılı Ocak-Ekim döneminde, Türkiye tekstil ve hammaddeleri ihracatında öne çıkan ülkeler değerlendirildiğinde, en önemli ihracat pazarımızın Almanya olduğu gözlemlenmektedir. Almanya’ya gerçekleştirilen tekstil ve hammaddeleri ihracatımız 2020 Ekim ayında yüzde 16,2 oranında artarak 100 milyon dolar değerinde gerçekleşirken, 2020 yılı Ocak-Ekim döneminde ise ihracatımız yüzde 4,8 artarak 735 milyon dolar değerinde kaydedilmiştir.

Bursa’nın 2020 yılı tekstil ve hammaddeleri ihracatının bir önceki yıla kıyasla yüzde 16 azalarak 907 milyon $ olarak gerçekleştiğini görmekteyiz.

Bursa’nın bugünkü ekonomik yapısı içerisinde, ülke ekonomisini temsil eder mahiyetteki temel sektörler, en önemli yeri işgal etmektedir. Ancak, Bursa sanayisinin ve ihracatının temelinde yatan ve "çekirdek sanayi sektörleri" olarak adlandırılan tekstil ve otomotiv sektörü, gerek üretim gerekse istihdam açısından hayati önem taşımaktadır.

Bursa İlinde sanayi sektöründe istihdamda yüzde 21,18 ile Tekstil ürünleri sektörü, yüzde 15,76 ile Otomotiv, treyler sektörü, yüzde 8,54 ile Metal ürünleri sektörü ilk üç sırada yer almaktadır.

Ayrıca, 2017 yılında Türkiye’de sanayi sektöründe toplam istihdamın yüzde 9,06’sı Bursa ilinde gerçekleşmektedir.

***

Covid-19 Etkileri

Sektör genelinde yapılan bir anket çalışmasının sonuçları, Covid-19’un sektöre etkileri ve yarattığı değişikliklerle ilgili oldukça açık bilgiler vermektedir. Bu anket sonuçlarına göre, Covid-19 pandemisi sürecinde firmaların yüzde 71,2’sinin üretime devam ettiği, yüzde 28,8’inin ise üretime ara verdiği görülmektedir. Üretim süreçleri sektörel olarak incelendiğinde tekstil, giyim, deri, taşıt ve mobilya sektörlerinde üretime ara veren firma oranı yüzde 50’nin üzerinde olup diğer sektörlere kıyasla yüksek seyretmiştir. Üretim kapasitesine göre üretime ara verme durumuna bakıldığında, küçük ölçekli firmaların yüzde 36,4’ünün, orta ölçekli firmaların yüzde 25,1’inin ve büyük ölçekli firmalar yüzde 30,5’inin üretime ara verdiği görülmüştür.

Covid-19 pandemisi nedeniyle karşılaşılan en önemli sorun siparişlerdeki düşüş olarak tespit edilmiş olup artan finansman zorluğu, lojistikte aksama, tedarik sorunları ve maliyet artışları ise pandemiye bağlı diğer sorunlar arasındadır. Küçük ölçekli firmalarda siparişlerdeki azalmanın ve artan finansman sıkıntısının diğerlerine kıyasla daha belirgin olduğu görülmektedir. Büyük firmalarda ise lojistik sorunları küçük firmalara göre daha yüksek oranda gözlemlenmiştir.

Covid-19 pandemisi ile birlikte firmaların satış yöntemlerinin gözden geçirerek kısa dönemde mağazadan satış ile e-ticaret arasında denge sağlamaları gerektiği ortaya çıkmıştır. Orta ve uzun dönemde ise e-ticaret ağırlıklı satış yönteminin hayata geçirilmesinin firmaların öncelikli hedefleri olması gerekmektedir.

Özellikle Covid-19 pandemi sürecinde küresel teknik tekstil sektörü incelendiğinde teknik tekstil pazarının büyüdüğü ve önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Sektör, tekstil endüstrisinin en umut verici ve dinamik alanı olarak görülmekle birlikte bu alanda yeni ürünler, yeni süreçler ve yeni malzemeler üretilmekte ve gün geçtikçe pazara sunulmaktadır.

Bir sonraki yazımızda bu çözüm önerileri ile ilgili detaylı bilgiler vermeye devam edeceğiz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.