Bursa Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali 12-17 Kasım tarihleri arasında 26. kere yapıldı. 2020 yılında pandemi nedeniyle yapılamamıştı. Protokol konuşmalarına maruz kalmamak için Tayyare Kültür Merkezi’nde yapılan açılış törenine gitmedim. Festivalin ilk günü, Barış Manço Kültür Merkezi’nde, Ankara’dan gelen Boş Sahne’nin Abzu oyunu vardı.
Ayşe Zuhal (kısaca Azu, oyunun bazı bölümlerinde Abzu), yaramaz bir çocuktur. Üstünü başını kirlettiği için ailesi tarafından sürekli azarlanır. Şehirde iklim değişikliği nedeniyle yağmur yağmadığı için sular kesiktir. Azu kendisini banyoya kitler. Lavabodan seslerin geldiği duyunca eğilince lavabonun içine girer. Azu evine dönmek için suyu bulması gerekmektedir. Macera da böylece başlar.
Oyuncular az dekorla, hareketi ön plana alarak, plastik halkayı böceğin kabuğu, siyah perdeyi saç veya balina gibi kullanarak çok güzel bir oyun sahnelediler. Yazan ve Yöneten: Semih Ali Aksoy. Oyuncular: Semih Ali Aksoy, Gamze Karaca, Yasemin Kır, Kaan Uğur, Seran Yazıcı.
Festivalin ikinci gününde seyrettiğim ilk oyun İstanbul’dan gelen Atta Festival’in Tayyare Kültür Merkezi’nde sahnelediği Pezzettino’ydu. İki işçi çalışmaya ara verip, kutuların içine bakmaya başlar. Kutuların içinden çıkan nesneler, onlar için oyun haline gelir. Oyuncular hiç konuşmadan, hareketle hikâye anlattılar. Sahnede anlatılanlar çocukların o kadar ilgisini çekti ki, hiç ses çıkarmadılar. Yazan. Leo Lionni. Yönetmen: Ali Eyidoğan. Oyuncular: Oya Bacak, Anil Çalım.
İkinci oyun, Antalya’dan gelen Antre Sahne’nin Barış Manço Kültür Merkez’inde sahnelediği Bankta İki Kişi’ydi. Oyun, yaşam biçimi olarak birbirinden tamamen farklı olan iki karakterin (Pırtık ile Yırtık) bir bankın çevresindeki eğlenceli hikâyesiydi. Yaparak, deneyerek dertlerini anlattı oyuncular. Yazan ve Yönetmen: Ayşe Sinem Korola, Çağdaş Çobanoğlu. Oyuncular: Dünya Cihan Özhan, Uğur Tunç.
Sahnenin sağına ve soluna belediyelerin, vakfın ve sponsorun flamaları asılmış. Kitapçığa zaten adlarını yazmışsın, sahnenin kenarına yazmak kimin aklına geldi, anlamadım. Salonda başıboşluk ve curcuna vardı. Tiyatronun canlı yapıldığından bilmeyen veya önemsemeyen seyirci (anne-babalar), çocuklarına patlamış mısır satın alarak salona getiriyordu. Oyun başladıktan sonra giren, çıkanlar da oldu. Tiyatro kapısı han kapısı gibiydi. Yer bulamayanlar, plastik sandalye getirdi.
Festivalin üçüncü günü, Antalya Şehir Tiyatroları’nın Sır adlı oyunu Barış Manço Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Festival kitapçığında 5 yaş üstü yazıyordu. Tiyatro salonunda 10 yaş, 2 yaş, 5 yaş… Hangi yaştan çocuk ararsan vardı. Tabi ki patlamış mısır ise kültür merkezindeki etkinliklerin vazgeçilmezi!
Londra’da yaşayan kekeme hizmetçi, özgür olmak isteyen George’un hikâyesi anlatıldı. Evde baskıcı halaları, mahallede onun sırrını (geceleri altını ıslatıyor) öğrenmeye çalışan arkadaşlarının baskısı altında olan George, Kapadokya’ya gitmek istiyor. George’u çok seven, onu sürekli koruyan evin hizmetçisi, kekeme olduğu için Kapadokya kelimesini söylerken problem yaşıyor. Kitap okuyarak hayallere dalan George, rüyasında Kapadokya’ya gider, canavarla savaşarak prensesi kurtarır. Oyuncular başarılı mıydı, evet. Canlı müziğin oyuna ne gibi katkısı oldu? Yazan ve Yöneten: Soren Valente Ovesen. Oyuncular: Şebnem Yurttan Kara, Çağatay Çanta, Ayşe Sinem Korola, Cansu İrey, Berke Yücesir.
Eskişehir Şehir Tiyatroları Geçmem Gerek adıyla Podyum Sanatmahal’de güncel bir oyun sahneledi. Vatanından kaçmaya çalışan kadın sanatçı ile onu engellemeye çalışan askerin hikâyesi. Ukrayna’da, Suriye’de yaşananları düşündüğümüzde tiyatronun bu oyunu seçmesi tesadüf değil. Sahne ikiye bölünmüş. Bir taraf mültecinin yeri, diğer taraf askerin. Birbirlerinin dilini bilmiyorlar. Hareketlerle, işaretle anlaşmaya çalışıyorlar. Oyunculuk, dekor, kostüm, ışık her şey mükemmeldi. Tek itirazım, festival kitapçığına 5 yaş üstü yazması. Oyun 10-12 yaş üstü için. Yazan: Marie Yan. Yönetmen: Berkay Akın. Oyuncular: Pınar Bekaroğlu Cıotta, Mustafa Kılıkçı.
Festivalin dördüncü günü 90 dakikalık tek oyun seyrettim. Kazakistan’dan gelen G. Musirepov Devlet Akademik Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Karagöz adlı oyun sahneledi. Festivale daha önce Kazakistan’dan bir tiyatro geldiğini hatırlamıyorum.
Oyunun ismini aldanıp gölge tiyatrosundaki Karagöz zannetmeyin. Karagöz adlı güzel bir kız, birine âşıktır. Ancak ailesi başka biriyle evlendirmek istiyor. Masalsı bir tat olsun diye oyunda bolca duman kullanılmış. Dekor yoktu. Sahnenin ön tarafında sağlı sollu iki mikrofon yerleştirilmişti. Kazak şarkıları söylendi. Oyun o kadar başarılıydı ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Az sayıda seyirci bir kısmı (bende dahil) ayakta alkışladı. Oyun 16 yaş üstüydü. Lise öğrencileri oyuna getirilebilirdi.
Yazan: Muhtar Avezov. Yönetmen: Yesenaliev Talgat Kamkabayuly. Oyuncular: Moldagaliyeva Madina, Karibayev Alikhan, Assylkhan Nurzhan, Turdakhunova Saule, Baibossynova Gulbakhram, Sakhov Olzhas, Tulegenov Amankeldy, Imangaliyev Asset, Kamaranov Beibit, Umbetbayev Asset, Turlygazy Zhaksylyk, Belzhanova Kulzhamila, Tolen Kazbek, Abu Ruslan.
Festivalin beşinci günü, İzmir’den gelen Kadro Pa’nın Tayyare Kültür Merkez’inde sahnelediği Macbeth Mutfakta oyunuyla festivali sona erdirdim. Sahnenin ön kısmına masa konulmuş. Masanın üstünde yemek malzemeleri vardı. Shakespeare’in klasik oyunu Macbeth, menemen eşliğinde sahnelendi. Oyuncu Simge Günsan her mutfak malzemesiyle bir karakteri canlandırdı. Her karakteri ayrı ayrı seslendirmesi çok başarılıydı. Uyarlayan ve oyuncu: Simge Günsan. Yönetmen: Burak Tamdoğan. Müzik: Evren Gülseven-Argın Aytaç.