Kitapçıların günümüzdeki problemlerini anlamak için geçmişe bakmalıyız. Yirmi yıl önce dile getirilen sıkıntılar günümüzde hâlâ devam ediyor. Sadece kişiler değişti. Bir zamanlar Bursa basınının amiral gemisi olan Olay gazetesindeki haberleri birlikte okuyalım.
Gazetenin 3 Mayıs 1999 tarihli sayısında kitapçılarla söyleşi yer alır. O yıllarda Nalbantoğlu’nda Can Kitabevi’nin sahibi olan Enver Can (d. 1961, Bursa-İnegöl), (5 Nisan) 1994 kararlarından sonra ve 1999’daki seçimler nedeniyle kitap satışının azaldığını söylemiştir. Burç Pasajı’nda faaliyet gösteren Ezgi Kitabevi’nin sahibi Edibe Usta (d. 1964, Artvin-Ardanuç), Ocak 1999 sonrasında kitap satışının azaldığını, Sönmez İş Sarayı’nın üçüncü zemin katında faaliyet gösteren Asa Kitabevi’nin sahibi Mecit Bilgin (d. 1959, Bulgaristan-Kırcaali) ise ekonomik durgunluğun kitapçılığı da etkilediğini söylemiştir.
Partiler arası siyasi kavgalar, seçimler nedeniyle oluşan belirsizlik okuyucunun kitap satın alma davranışını etkilemektedir.
Kitap, kitabevi, gazete, dergi, afiş, davetiye gibi matbaada basılan her şey şehirli kültürün parçasıdır. Tiyatro salonu, sinema salonu, resim galerisi şehirli kültürün ürettiği kültür mekânlarıdır.
Kemal Selçuk, gazetenin 16 Nisan 2001 sayısında kitapçılarla söyleşi yapar. Başlıkta sitem vardır: “İlk Vazgeçilecek Değiliz”. Enver Can, “6 ay öncesinde [Kasım 2000] günde 60-70 kadar kitap sattığımızı düşünürsek, bugün ancak 15-20 kitap satılıyor.” dedikten sonra sözlerine devam eder: “3 ay önce 2 kitap alınan parayla bugün bir tane kitap alınabiliyor. Sürekli kitap okuyan insanlar var. Okurlar önceden ayda 8-10 kitap alırken bugün 3-4 kitap alabiliyorlar.” Edibe Usta ise kâğıdın dolar üzerinden hesaplandığını, bu nedenle kitabın fiyatının arttığını ancak yayınevlerinin fiyatları düşürdüğünü söyler. 1994 ekonomik krizinden sonra kitap satışları sürekli düşmektedir.
1982-2002 yılları arasında, Osmanlı Bankası Pasajı’nda (Evkur’un olduğu yer) Bursa Kitapçılar Çarşısı vardı. Buradaki kitapçılarda muhafazakâr düşünceyi önceleyen kitaplar satılırdı. 28 Şubat darbesi ve sonrasında yaşanan baskı müşterinin kitap satın alma davranışını etkilemiştir. Müşteri satın aldığı kitabı kitapçının verdiği poşete değil, evinden getirdiği poşete koyar. Devlet memurları fişleneceğinden korkup çarşıya gitmekten imtina eder. İşin ilginç tarafı, 2002 yılında muhafazakâr demokrat Ak Parti iktidar olduktan sonra Bursa’da muhafazakâr kitapçı sayısı azaldı.
Sözlerimi Deren Kömeçoğlu’nun haberiyle bitirmek istiyorum. Söyleşinin başlığı kitapçıların yaşadıklarının özeti gibidir: “Hepimiz Yara Aldık”. Gazetenin 8 Ekim 2002 tarihli sayısında Enver Can, KDV, dağıtım, kitapçı, maliyet payı, mizanpaj, matbaa öncesi hazırlıklar, yazarın telif haklarından sonra, kitapçıların yüzde 10’la 25 arası kâr payı olduğunu söylemiştir. Sözlerinin devamında, değişen okur profiline dikkat çekmiştir. 1980’li yıllardan önce dünya klâsiklerinin satıldığını, 1990-95 arası sosyal içerikli, toplumun sorunlarını anlatan kitapların satıldığını, 1998-99’dan sonrasında ise bireysel, insan psikolojisini inceleyen kitaplar satılıyor der. Okuma alışkanlığını değişmesi toplumun nasıl değiştiğini anlatan önemli bir örnektir. Enver Can ayrıca kadınların daha seçici ve inceleyici olmaya başladığını söylemiştir. O yıllarda Altıparmak’ta Kelepir Kitabevi’nin sahibi olan Sıtkı Koman (d. 1950, Balıkesir-Manyas), ucuz kitap satıldığını söyledikten sonra kitabevine hep aynı müşterinin geldiği tespitini yapmıştır. Aklıma şu soru geldi? Parası olan okuyucu hangi kitapçıdan alışveriş yapıyordu? Ezgi Kitabevi’ne mi gidiyordu? Edibe Usta işlerin azaldığından bahsediyor. O yıllarda BKM şimdiki kadar ön planda değildi. Kitap satan internet siteleri de yaygın değildi.
Sıtkı Koman, Enver Can gibi kadınların erkeklere göre kitaba daha ilgili olduğunu ve daha fazla kitap okuduklarını söylemiştir. Ezgi Kitabevi’nin sahibi Edibe Usta’nın abisi Orhan Usta, okur talebinden daha fazla kitap yayınlandığını, kitapların satış fiyatının yüksek olduğunu, yayıncıların fiyatları düşürmesini, yazarların da bir süre az da olsa telif haklarından feragat etmelerini ister.
Batı cephesinde yeni bir şey yok.